Form devre dışı bırakıldı
Vulva, kadın dış genital organlarının bir parçasıdır. Vajinanın çevresindeki alanı kapsar. Vajinanın iç ve dış dudakları, cinsel olarak duyarlı klitoris, vajina açıklığı, kasık kemiklerinin üst kısmında yerleşim gösteren kıllı bölge, üretra açıklığı ve vajina ile anüs arasındaki perine isimli kısım vajina etrafındaki dokuları oluşturur. Vulva kanseri, vulvaya ait bu dokularda ortaya çıkan nadir bir kanser türüdür.
Vulva kanserinin en sık yerleşim gösterdiği kısımlar vajinanın iç ve dış dudaklarıdır. Bununla birlikte vulva kanseri, kadın dış genital organlarının herhangi birinde de görülebilir. Vulva kanseri gelişimi sıklıkla yavaş gelişim gösterir ve yıllar içinde ortaya çıkar. Deri tabakasının en dış kısmında normal olmayan hücre büyümesi ve farklılaşması ile fark edilen vulva kanserine öncülük eden prekanseröz lezyonlar vulvar intraepitelyal neoplazi (VIN) olarak adlandırılır. Vulva kanserinde tedavi planlamasında genellikle cerrahi operasyonlar bulunur. Bazı vakalarda ameliyat ile vulvanın tamamen çıkarılması gerekebilir. Vulva kanserinde erken teşhis ve erken tedavi protokolleri geniş çaplı ameliyat gereksinimlerini oldukça azaltır.
Vulva kanseri yaygın görülmemesine karşın tüm kadınlarda ortaya çıkma riskine sahip bir kanser türüdür. Bazı durumlarda vulva kanseri riskinde artış görülebilir. Bu durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Daha hafif risk faktörleri ise birden fazla cinsel partnere sahip olmak, pap smear testlerinde belirsiz ya da riskli sonuç almış olmak, bağışıklık sisteminde zayıflığa neden olabilecek kronik hastalıklara ya da tıbbi geçmişe sahip olmak, aktif ya da uzun süreli sigara içicisi olmaktır. Vulva kanserinin en sık görüldüğü yaş aralığı 65-74 olarak kaydedilmiştir. Günümüzde vulva kanserinin daha genç popülasyonda da sık görüldüğü bilinir.
Vulva kanseri diğer kanser türleri ile kıyaslandığında sık görülen kanser türleri arasında yer almaz. En sık görülen kanser tipleri arasında 28. sırada yer alır. Vulva kanseri skuamöz hücreli karsinom ve melanom olarak iki başlık altında incelenir. Skuamöz hücreli karsinomlar, vulva kanserlerinin yaklaşık yüzde doksanını oluşturur ve vulvanın yüzey kısmından köken alır. Vulvar skuamöz hücre kanserine neden olan faktörler arasında ilk sırada HPV yer alır. HPV, skuamöz hücreli karsinomların yarısında bulunur. Diğer yarısında ise etkili faktör liken skleroz adı verilen kronik cilt hastalığıdır. Vulva kanserlerinin yaklaşık yüzde beşlik kısmını da melanomlar oluşturur. Melanomlar çok hızlı gelişim gösterebilir ve sıklıkla vücudun diğer bölgelerine yayılma eğilimi gösterir. Genç kadın popülasyonunda melanom riski yaşlı kadın popülasyonuna oranla daha yüksektir. Vulva kanserlerinin kalan yüzde beşlik kısmını diğer vulva kanseri tipleri oluşturur ve bu tipler nadir görülür.
Vulva kanseri her zaman şiddetli ya da fark edilebilir semptomlar göstermeyebilir. Sık görülebilen bazı durumlar vardır ve bu durumlarda bir uzman görüşü almak, erken tanı ve erken tedavi ile başarı şansını artırmak açısından önemlidir. Sık görülen semptomların bir kısmı aşağıdaki gibidir:
Genel sağlık durumu ve tıbbi geçmiş hakkında ayrıntılı bir öykü ve ardından yapılan ayrıntılı fizik muayene vulva kanseri tanısı başlangıç aşamalarında en önemli basamağı oluşturur. Kapsamlı ve özenli bir fizik muayene ile anormal görünen herhangi bir cilt problemi ya da prekanseröz lezyon saptanabilir. Anormal bulunan dokudan ayrıntılı inceleme için örnek alınabilir ve vulvar doku biyopsisi olarak bilinen bu süreç kesin tanıya daha da yaklaştırabilir. Rutin olarak belirli periyotlarla yapılabilen pap smear testinde rahim ağzından sürüntü alınır ve hücreler HPV yönünden incelenir. Kolposkop olarak bilinen ışıklı ve büyüteçli bir alet ile vajina ile rahim daha ayrıntılı muayene edilebilir. Kolposkopi ile çıplak gözle görülmesi mümkün olmayan anormal hücreler yakalanabilir ve ayrıntılı inceleme için doku örnekleri alınabilir.
Vulva kanserinde tercih edilen çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Tedavi planlamasında göz önüne alınması gereken bazı faktörler
Vulva kanseri tedavi protokolünün belirlenmesinde alanında uzman doktorların görüşü önemlidir. Tedavi protokolü ameliyat, radyasyon terapisi, kemoterapi ya da ilaç tedavisi olarak uygulanabilir.
Vulva kanseri riskini azaltmak için alınabilecek yöntemler arasında başlıca cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak yer alır. Vulva kanseri riskini azaltmak amacıyla cinsel yolla bulaşabilen HPV enfeksiyonu riskini azaltmak şarttır. Cinsel ilişkide prezervatif kullanmak, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için tercih edilen en ucuz ve kolay yöntemlerdendir. Prezervatif kullanımı HPV bulaş riskini önemli ölçüde azaltır fakat tam bir koruma sağlayamaz. Vulva kanseri için en büyük riski oluşturan HPV için aşı olmak HPV enfeksiyonuna neden olan bazı virüs tiplerine karşı koruma sağlayabilir.
Çocukluk çağından itibaren genç yetişkinler vulva kanserine neden olabilen HPV tiplerine karşı aşılanmayı düşünebilir. HPV riski olan bireylerde 45 yaşına kadar HPV aşısı önerilebilir. Vulva kanserinde erken tanı ve tedavi şansını artırmak için kullanılabilecek bir tarama testi henüz yoktur. Vulva kanseri riskini azaltmak için en iyi yol semptom görüldüğünde uyanık olmak ve düzenli sağlık kontrollerini aksatmamaktır. Kadın sağlığının korunması ve sürdürülmesi açısından yılda en az bir kere jinekolojik fizik muayene ve uzman tarafından istenmiş bazı rutin tetkiklerin yaptırılması önerilir.
Onkoloji Rehberimiz: https://https://saglik.desteksitesi.com/medikal-onkoloji/b-6713
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.