İnfluenza, 3 farklı tipte influenza virüsünün neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. Halk arasında grip olarak da bilinen bu hastalık tablosu, çoğunlukla bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde, çocuklarda ve yaşlılarda ani gelişen yüksek ateşle birlikte ortaya çıkar.
Bağışıklık sistemi güçlü olan birçok insanda tamamen semptomsuz veya hafif semptomlarla izleyen bu enfeksiyon, riskli grupta yer alan kişilerde yaşamı tehdit edici boyutta ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Hastalık durumunda ortaya çıkan belirti ve bulguları erken dönemde fark edebilmek oldukça önemlidir.
İnfluenza, Orthomyxoviridae ailesinde yer alan ve tek sarmallı bir RNA virüsüdür. Kendi içinde tip A, B ve C olmak üzere 3 farklı türü bulunur ve ağır klinik hastalık tablosundan sorumlu olan virüs tipi sıklıkla İnfluenza A’dır. İnsan, domuz, at, kuş ve deniz memelileri üzerinde hastalık yapıcı etkisi bulunur.
Hava, damlacık ve temas yolu ile kolayca yayılan virüs, bu sayede birçok insanda solunum yolu enfeksiyonuna yol açar. Virüsün solunum yolu mukozasına tutunması ile birlikte ortaya çıkan hastalık tablosu, virüsle aynı adı alır ve influenza kelimesi sıklıkla hastalık durumunu tanımlamak için kullanılır.
Halk arasında grip olarak da bilinen bu hastalık tablosu sağlıklı yetişkin bireylerde son derece hafif seyrederken bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişilerde ve bebek, çocuk, yaşlı gibi riskli grupta yer alan bireylerde çok daha ağır klinik hastalık tablosuna yol açabilir. Bu nedenle hastalığa dair belirtileri zamanında fark etmek ve solunum yolunda ortaya çıkan enfeksiyonu en hızlı şekilde kontrol altına almak oldukça önemlidir.
İnfluenza A, influenza virüsünün bir türüdür ve insanları, kuşları, domuzları ve diğer hayvanları etkiler. Influenza A virüsü, Orthomyxoviridae ailesine aittir ve RNA genomu içerir. Bu virüs, genetik varyasyonlar ve mutasyonlar geçirebilme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle sürekli değişen bir yapısı vardır.
İnfluenza A virüsü, insanlarda ve hayvanlarda solunum yoluyla bulaşır. Bu virüs insanlarda grip olarak bilinen hastalığa neden olur.
İnfluenza B, influenza virüsünün başka bir türüdür. İnsanları oldukça etkileyen bu virüs, bir solunum yolu enfeksiyonu nedenidir. İnfluenza B virüsü, Orthomyxoviridae ailesine aittir, ancak influenza A virüsünden farklı bir genetik yapısı vardır. Influenza B, grip salgınlarına neden olan bir virüstür. Fakat influenza A kadar yaygın ve şiddetli değildir.
İnfluenza B’nin genetik yapısı daha az değişkenlik gösterir. Bu nedenle Influenza A kadar sık genetik değişim geçirmez.
H1N1, H3N2 gibi ifadeler, influenza virüslerinin alt tiplerini belirtmek için kullanılır. Bu alt tipler, virüsün yüzeyinde bulunan hemagglutinin (H) ve nöraminidaz (N) adlı proteinlere dayanmaktadır. "H" hemagglutinin, "N" ise nöraminidaz'ı temsil eder.
H1N1, özellikle 2009 yılında küresel bir salgına yol açan bir influenza A alt tipidir. Bu salgın, "domuz gribi" olarak da adlandırılan H1N1 pandemisi olarak bilinir.
Virüs, enfekte olmuş kişinin öksürmesi sonucunda damlacık yolu ile havaya yayılır ve hasta ile aynı kapalı ortamda bulunan diğer kişiler bu havayı soluyarak virüsü solunum yoluna almış olur.
Doğrudan solunum sistemi mukozasına yerleşen virüs 1 ila 7 gün süren kuluçka süresini doldurduktan sonra hastalık üst solunum yollarında enfeksiyona yol açar ve hastalıkla ilgili ilk belirtiler ortaya çıkar. Hemen her yaş grubundan bireyde yaygın görülen influenza belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Bebeklerin influenza virüsüne maruz kaldıklarında belirli belirtiler ortaya çıkar. Bebeklerde influenza virüsü belirtileri şunlardır;
Çocuklarda influenza (grip) virüsü belirtileri genellikle yetişkinlerde görülen belirtilerle benzerlik gösterir. Fakat çocuklar yetişkinlere nazaran daha sık ateş ve solunum sorunları yaşar. Çocuklarda influenza virüsü belirtileri şunlardır;
Yetişkinlerde influenza virüsü belirtileri şunlardır;
Hamilelik sırasında influenza (grip) virüsüne maruz kalan kadınlarda görülen belirtiler, genellikle diğer yetişkinlerde görülen grip belirtileriyle aynıdır.
Fakat hamile kadınlar, grip ve diğer solunum enfeksiyonlarına karşı biraz daha savunmasız durumda kalabilir. Bu nedenle belirtilerle başa çıkmak önemlidir. Hamilelikte influenza virüsü belirtileri şunlardır;
İnfluenza (grip) virüsüne karşı etkili bir tedavi bulunmamakla birlikte, belirtilerin hafifletilmesi ve iyileşme sürecinin hızlandırılması için çeşitli yöntemler denenebilir. Influenza belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilecek bazı öneriler şunlardır;
İstirahat: Bolca dinlenmek, vücudunuzun enfeksiyonla mücadele etmesine yardımcı olur.
Sıvı Tüketimi: Su, bitki çayları gibi içecekleri bolca tüketmek, vücuttaki sıvı kaybını önler ve genel sağlığı destekler.
Meyve Tüketimi: Bağışıklığı güçlendiren ve C vitamini içeren meyveleri tüketerek hastalığınızı hafifletebilirsiniz.
Beslenme: Hafif, besleyici yiyecekler tüketmek, vücudunuzun iyileşme sürecini destekleyebilir.
İnfluenza hastalığında tanı sıklıkla ortaya çıkan bulgular doğrultusunda konur. Ani başlangıçlı yüksek ateş, öksürük, boğaz ve baş ağrısı, kaslarda yaygın ağrı ve halsizlik şikayeti akla sıklıkla viral enfeksiyon tablosunu getirir.
Ancak bebekler, çocuklar, yaşlılar ve herhangi bir sebeple bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde hastalığı doğru şekilde saptamak ve kontrol altına almak için detaylı tanı yöntemlerine başvurulabilir.
Burun ve boğaz sekresyonlarından alınan sürüntü PCR yöntemi ile incelenir ve solunum yolu salgılarında bulunan influenza virüsü teşhis edilir. Bununla birlikte hastalığın şiddetli seyrettiği olgularda bağışıklık sistemi elemanlarından biri olan lenfosit sayısı azalır, enerji metabolizması ile ilgili bir enzim olan LDH (Laktat Dehidrogenaz) yükselir, kanın oksijen düzeyi azalır ve akciğer grafisi bozulur.
İnfluenza hemen her yaş grubundan bireyi etkileyebilen yaygın solunum yolu enfeksiyonlarından biridir. Genellikle bağışıklık sistemi gelişmiş olan genç yetişkinler, hastalığı hafif semptomlarla atlatır.
Ancak soğuk iklim koşulları, düzensiz beslenme ve uyku alışkanlıkları, yoğun stres düzeyi gibi bağışıklık sistemini düşüren her bir faktör, kişiyi influenza gibi çeşitli viral enfeksiyonlara yatkın hale getirir. Dolayısıyla bağışıklık sistemini baskılayan ve doğru şekilde çalışmasını engelleyen tüm nedenler influenza nedeni olarak kabul edilebilir.
İnfluenza tedavisi destek tedavi ve antiviral tedavi olmak üzere iki şekilde planlanır. Bağışıklık sistemi doğru şekilde çalışan ve altta yatan herhangi bir sağlık problemi bulunmayan genç yetişkin bireylere genellikle semptomları hafifletmeye yönelik tedaviler uygulanır ve çeşitli vitamin destekleri ile bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amaçlanır.
Bu süreçte hastaya en iyi şekilde dinlenmesi, yeterli sıvı alımına özen göstermesi, sağlıklı besinler tüketmesi ve gerekirse C vitamini ve benzer takviyeler alması önerilir.
İnfluenza (grip) tedavisi genellikle semptomları hafifletmeye ve iyileşme sürecini desteklemeye yönelik önlemleri içerir. İnfluenza bir viral enfeksiyondur ve antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir, bu nedenle grip tedavisi semptomatik ve destekleyici olacaktır. İşte influenza tedavisinde kullanılan bazı yöntemler:
İstirahat: İnfluenza sırasında dinlenmek, vücudunuzun enfeksiyonla savaşmasına ve iyileşmesini sağlar.
Sıvı Tüketimi: Bol su içmek, vücuttaki sıvı kaybını telafi eder. Bu nedenle hastalık süresinde bol bol sıvı tüketebilirsiniz.
Burun Spreyleri ve Nemlendiriciler: Burun tıkanıklığını hafifletmek için burun spreyleri veya nemlendiriciler kullanılabilir.
Gargara ve Sıcak İçecekler: Boğaz ağrısını hafifletmek için tuzlu su ile gargara yapmak ve sıcak içecekler tüketmek tedaviyi hızlandırır.
Antiviral tedavi seçeneği ise daha çok bağışıklık sistemi baskılanmış kişilere veya bebek, çocuk, yaşlı ve gebe gibi riskli grupta yer alan hastalara uygulanır. Tedavide amaç, solunum yolunda yoğun şekilde bulunan influenza virüsünü baskılamak ve hastalığın ciddi komplikasyonlarını önlemektir.
Antiviral ilaç tedavisi özellikle hastalığa dair belirtilerin ortaya çıktığı ilk 1-2 gün içerisinde başlanırsa grip olgusu daha hafif seyreder, daha hızlı şekilde iyileşir ve ciddi komplikasyonların önüne geçilmiş olur. Bu nedenle özellikle riskli gruplarda ortaya çıkan belirtiler ilk andan itibaren dikkate alınmalı, etkin tedavinin uygulanabilmesi için doğrudan sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
İnfluenza kişiden kişiye doğrudan solunum yoluyla geçebildiği gibi hasta kişinin bulunduğu ortam havasına asılı kalan damlacık şeklindeki partiküllerin solunması ile de yayılabilen son derece bulaşıcı bir hastalıktır.
Aynı zamanda virüs ile enfekte olan kişinin ağız, burun ve solunum yolu sekresyonlarına temas edilmesi de virüsün bulaşıcılığını artırabilir. Bu nedenle hastalık belirtisi gösteren kişilerden, kişilerin bulunduğu ortamlardan ve kişisel eşyalarla birlikte ortam yüzeyleri ile doğrudan temastan kaçınmak gerekir.
İnfluenza, yaygın olarak solunum yolu ile bulaşan bir hastalık olduğundan enfekte kişilerin hastalığı diğer insanlara bulaştırmamak için mümkün olduğunca izole olması önerilir.
Bu nedenle influenza belirtileri gösteren veya çeşitli tanı yöntemleri ile hastalığı kesinleşmiş olan kişiler, toplu taşıma araçları ile seyahat etmemeli, zorunluluk durumunda ise sekresyonların havaya yayılmasını önleyecek şekilde maske kullanmaya özen göstermelidir.
Aşı, hastalıkların doğrudan tedavisi için değil bağışıklık sistemin o hastalığı önceden tanıması ve virüsle temas durumunda hastalığı en doğru şekilde kontrol altına alması için geliştirilmiş bir yöntemdir.
Bu nedenle influenza belirtileri gösteren kişiler, aşı uygulaması için riskli grupta kabul edilir. Dolayısıyla grip aşısı yaptırmadan önce hastalığa dair belirti ve bulguların detaylı şekilde muayene edilmesi, aşı uygulaması için mevsim geçişi gibi riskli zamanların tercih edilmesi önerilir.
İnfluenza tanısı almış kişiler öncelikle kendilerini doğru şekilde izole etmeli ve hastalığı diğer insanlara bulaştırmamaya özen göstermelidir. Bu süreçte sağlıklı beslenmek, genel vücut hijyenini en doğru şekilde sürdürmek, yeterince dinlenmek ve stres gibi bağışıklık düzeyini olumsuz etkileyen faktörlerden uzaklaşmak son derece önemlidir.
Soğuk algınlığı sıklıkla Rhinovirüsler, Coronavirüsler ve Parainfluenza virüsü olmak üzere aynı anda birden fazla virüsün etken olduğu kompleks bir hastalık tablosudur. Üst solunum yollarını etkileyen bu viral enfeksiyon durumu genellikle grip ile benzer şikayetlere yol açabilir ancak görece daha hafif seyreden bir hastalıktır.
Grip durumunda ilk belirtilerden biri yüksek ateş şikayetidir ancak soğuk algınlığında yüksek ateş, genel vücut ağrısı, yorgunluk ve öksürük gibi pek çok şikayet daha nadiren görülür. Soğuk algınlığı varlığında sıklıkla burun tıkanıklığı, hapşırma ve boğaz ağrısı gibi hafif belirtiler meydana gelir.
Virüs genetik özellikleri açısından soğuk ile ilişkili değildir ancak kış aylarında vücut direncinin düşmesi, kapalı ortamlarda geçen sürenin artması ve ortam havalandırmasının yetersiz olması gibi bazı durumlar özellikle solunum yolu ile bulaşan viral hastalıkların sıklığını artırır.
Bu nedenle influenza hastalığı ile soğuk kış günlerinde ve hava sıcaklığının ani değişiklik gösterdiği mevsim geçişi dönemlerinde daha sık karşılaşılır.
İnfluenzadan korunmak için diğer tüm enfeksiyonlarda olduğu gibi öncelikle temel sağlık kurallarını uygulamaya özen göstermek gerekir. Özellikle dış ortamda sık el yıkamak, kapalı ve kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmamak, grip belirtileri gösteren kişilerden uzak durmak, sağlık beslenmeye ve düzenli uyumaya özen göstermek hastalıktan korunmak için yapılması gereken başlıca uygulamalardır.
Ancak influenzadan korunmaya yönelik en önemli adım doğru aralıklarla uygulanan grip aşısıdır. Kişinin yaş grubuna ve genel sağlık durumuna uygun şekilde tercih edilen aşılama ile influenzadan korunması ve olası bulaş durumunda hastalığı en hafif seyirde geçirmesi sağlanır.
İnfluenza hakkında doğru bilinen yanlışların bir kısmı şöyledir:
İnfluenzaya dair belirtiler göstermeniz durumunda hastalığın seyri kötüleşmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir. Tedavi ile tam iyileşme sağlandıktan sonra hekiminiz tarafından önerilen aşı uygulamasını yaptırmanız oldukça önemlidir.
İnfluenza (grip) testi, genellikle solunum yolu örnekleri üzerinde yapılan bir laboratuvar testidir. En yaygın kullanılan influenza testi moleküler testtir.
Moleküler Test (PCR veya NAA): Bu test, influenza virüsünün genetik materyalini belirler. Genellikle burun boşluğu veya boğaz örnekleri kullanılarak yapılır. Bu örnekler, özel bir çubuk veya pamuklu çubuk kullanılarak alınır ve ardından laboratuvara gönderilir. Moleküler testler genellikle grip belirtileri başladıktan sonraki ilk birkaç gün içinde etkilidir.
İnfluenza (grip) testleri güvenilirdir. Ancak test sonuçlarına etki edebilecek birkaç faktör bulunmaktadır. İnfluenza testinin en güvenilir olduğu zaman, belirtiler başladıktan sonraki ilk birkaç gündür.
Evet, "influenza" ve "grip" terimleri genellikle aynı hastalığı ifade eder. İnfluenza, bir virüsün neden olduğu solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlanır ve grip olarak bilinir. İnfluenza virüsü, Orthomyxoviridae ailesine aittir ve üç ana türü vardır.
Domuz gribi, H1N1 influenza A virüsüne bağlı olarak ortaya çıkan bir influenza alt tipidir. 2009 yılında küresel bir salgına yol açan H1N1 pandemisi, "domuz gribi" olarak adlandırılmıştır. Bu iki terim aslında aynı hastalığı ifade eder.
Omicron ve influenza farklı virüslerdir ve farklı virüs ailelerine aittirler. Omicron, SARS-CoV-2 adlı virüsün bir varyantıdır ve COVID-19 hastalığına neden olur. Öte yandan influenza virüsleri, Orthomyxoviridae ailesine aittir ve grip hastalığına yol açarlar.
İnfluenza (grip) bulaşıcılığı, bir kişinin enfekte olduğu andan itibaren başlar ve semptomlar ortaya çıktıktan sonraki birkaç gün boyunca devam eder. İnfluenza virüsü, solunum yolu salgıları ile bulaşır.
Eğer influenza belirtileri gösteriyorsanız; bol bol sıvı tüketmeli, istirahat etmeli, sıcak içecekler tüketmeli ve hijyene önem vermelisiniz. Tüm bunların yanı sıra belirtileriniz şiddetliyse uzman bir doktora başvurarak hastalığınızın daha da ilerlememesi için önlem alabilirsiniz.
İnfluenza (grip) genellikle solunum sistemiyle ilgili bir hastalıktır. Burun, boğaz ve bronşları etkiler. İnfluenza virüsü, solunum yolu salgıları aracılığıyla bulaşır ve solunum yolu hücrelerine bağlanarak çoğalır. Bu nedenle, influenza başlıca solunum sistemi üzerinde etki gösterir.
İnfluenza (grip) genellikle kendiliğinden geçen bir hastalıktır. Birçok insan, belirtilerini evde dinlenerek ve doğru bakımı alarak hafifletebilir. Ancak, ilaçsız iyileşme süreci, semptomların şiddetine, kişinin genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu nedenle uzman bir hekime başvurmakta fayda vardır.
İnfluenza (grip) gibi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla bazı vitamin ve mineralleri tercih edebilirsiniz. Ancak tek bir vitamin veya mineral belirli bir hastalığın tedavisi için mucizevi bir çözüm olarak görülmemelidir. Bu aşamada C ve D vitamini içeren yiyeceklere yönelebilirsiniz.
Evet, influenza (grip) bazı kişilerde ses kısıklığına neden olur. İnfluenza, solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan bir virüs nedeniyle üst solunum yollarını etkiler. Bu durumda, boğazda tahriş, öksürük ve boğaz ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar.
Evet, influenza bazı kişilerde mide bulantısı yapabilir. İnfluenza virüsü, genellikle solunum yollarını etkileyen bir enfeksiyondur. Fakat bazı durumlarda gastrointestinal semptomlara da neden olur. Bu gastrointestinal semptomlar arasında mide bulantısı, kusma ve ishal bulunur.
İnfluenza genellikle solunum yolu enfeksiyonu olarak ortaya çıkar ve temelde üst solunum yollarını etkiler. Ancak, bazı durumlarda komplikasyonlara yol açabilir ve bu komplikasyonlar farklı organ sistemlerini etkiler. Kulak iltihabı (orta kulak iltihabı veya otitis media), influenza gibi solunum yolu enfeksiyonları sonucunda ortaya çıkabilir.
İnfluenza, kişiden kişiye solunum yoluyla bulaşan bir virüstür. Bu nedenle herkese kolaylıkla bulaşabilir. Çevrenizde influenza olmuş bir yakınınız varsa onunla yakın temasa geçmemek bulaşmayı engelleyebilir.
İnfluenza virüsü, bir kişinin enfekte olduğu andan itibaren bulaşıcıdır. Kişi influenza virüsüne maruz kaldıktan sonra kuluçka süresi olarak adlandırılan belirli bir süre geçer ve bu süre genellikle 1 ila 4 gün arasındadır. Bu süre zarfında, kişi henüz semptomlar göstermese de başkalarına influenza virüsünü bulaştırabilir.
İnfluenza tanısı genellikle klinik belirtilere dayanır. Ancak, laboratuvar testleriyle influenza virüsünün doğrulanması mümkündür. İnfluenza örneği genellikle burun boşluğu veya boğaz örnekleri kullanılarak alınır.
İnfluenza nedeniyle ateş düşmüyorsa, yüksek ateşi kontrol altına almak için vakit kaybetmeden uzman bir hekime başvurmak gerekir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.