Psikoz, gerçeklikle ilişkinin kesilmesi halidir. ‘’Psikoz nedir?’’ denildiğinde genel olarak kişilerin; gerçek olmayan inanışlarda olması, gerçek olmayan şeyleri görmesi, duyması, gerçekle hayal ayrımı yapamaz hale gelmesi durumudur. Psikoz iyileşebilir bir hastalıktır ancak tedavi edilmez veya geç kalınırsa, kişiler agresyon, endişe durumu içinde olabilir, abartılı duygular ve davranışlar sergileyebilir. Bu tarz durumları yaşayan insanlar, gerçekte var olmayan gördükleri yada duydukları şeylere sıkı sıkıya bağlanabilir ve aksi yönde kuvvetli kanıtlar olsa bile bunu kabul etmek istemezler. Bu duruma ‘sanrı’ yada diğer bir deyişle ‘delüzyon’ da denir.
Yazımızın devamında ‘’psikoz’’ rahatsızlığı ve hasta yaklaşımları hakkında detaylı bilgilere ulaşabilir, aklınızdaki sorulara cevaplar bulabilirsiniz.
Hasta kişilerin psikoz belirtileri arasında en çok sanrı görmeleri durumu gelebilir. Sanrı gören kişiler, gerçekte olmayan olaylara kendilerini inandırırlar ve bundan vazgeçmek istemezler. Bu durumu yaşayan kişiler, çevresindeki diğer insanların buna inanıp inanmadığına aldırış etmez ve bunda ısrarcı olabilirler. Kendilerinin üstün ve özel güçleri olduğunu düşünür, bazen de birtakım şeylerin kendilerine özel ve ona mesaj vermek için olduğuna inanabilirler. Kendi içinde ayrılan sanrı çeşitlerinin oluşturduğu bu grup ruhsal hastalıklara ‘’psikotik bozukluk’’ adı verilir. Aşağıda vereceğimiz maddelerde sanrı çeşitlerinin neler olduğunu görebilirsiniz.
Psikoz, aniden meydana gelmeyen, birtakım sebeplerin zamanla ortaya çıktığı ve genellikle gençliğin erken yaşlarında ve erişkinliğin ilk yıllarında görülebilecek bir durumdur. Erken psikoz belirtilerini incelediğimizde, yaygın olarak aşağıdaki maddeler gibi olduğunu söyleyebiliriz. Kişide psikoz olabileceğini gösteren işte o 10 belirti:
1- Okulda ve işte performansın düşmesi,
2- Motivasyon eksikliği ve hiçbir iş yapmama isteği,
3- Konsantrasyon eksikliği ve bir işe odaklanamama durumu,
4- Sık sık yalnız zaman geçirme ve yakın çevreden uzaklaşmak,
5- Hiç duygu hissetmeme yada ketotoni (tepkisizlik) hali,
6- Normalden daha az yada daha çok uyuma hali,
7- Kendine bakmayı ihmal etme ve öz bakım yapmama hali,
8- Sosyal hayattan kopma,
9- Başkalarına karşı şüphe duymak veya birlikteyken huzursuzluk hali,
10- Genel depresyon belirtilerini göstermesi.
İnsanların hayatlarını etkileyen ve değiştirebilen olaylar zaman zaman meydana gelebilir ve bunlar da bazen kişinin duygularında ve davranışlarında bozukluğa sebep olabilir. Psikoza kadar giden durumlardan bahsedecek olursak bunlar; bir yakının ölümünden sonra duyulan yas, doğum sonrası yaşanılan lohusalık depresyonu, cinsel saldırı, deprem gibi doğal afet durumlardan sonra yaşanılan psikolojik çöküntü, kaza ve yaralanmalar sonucunda oluşan beyin travmaları olabilir. Psikoza sebep olabilecek nedenlerden, uyuşturucu madde kullanımı da olabilir ve bunlar, LSD ve amfetamin gibi tetikleyici maddeler ve aşırı alkol tüketiminin olması da olabilir. Bazı antidepresan ilaçlarının kötüye kullanımı da psikoza sebebiyet verecek etkenler arasında sayılabilir. Bunların yanında, çok belirleyici olmasa da psikoz ilişkili genetik yatkınlık da risk faktörleri arasında sayılabilir.
Psikozun kendiliğinden oluşmadığı birtakım sebeplerden sonra olabileceğinden bahsetmiştik. O sebeplerin başında da bazı hastalıklar gelebilir. Psikozu tetikleyebilecek hastalıklar şöyle sıralanabilir:
Psikoz hastalığı nedir? diye sorulduğunda, gerçeklik algısıyla ilgili bir hastalık olduğu ve olmayan şeyleri görme, duyma gibi genel belirtilerle kendini gösterdiği söylenebilir. Bunların dışında, psikoz hastalarının sergilediği başka davranışlar da olabilir. Psikoz hastalarının sergiledikleri genel davranış şekillerini ise aşağıdaki gibi maddeledik:
Psikoz, tedavi edildiğinde tam iyileşme sağlanabilecek bir rahatsızlıktır. Genellikle birkaç farklı tedavi yönteminin uygulandığı psikoz tedavisi, olumlu sonuçlar verebilir. Doktorların, psikoz tedavilerinde en çok uyguladıkları tedavi şekillerini aşağıdaki gibi derledik:
Hasta yakınları, kişiye henüz psikoz tanısı konmadan onlarla bu sıkıntılı süreci yaşar ve hastalık seyrine şahit olabilirler. Özellikle hastayla aynı evi paylaşan anne, baba, kardeş, eş gibi yakın aile üyelerinin, hastayı davranışları yüzünden sorgulamamalı, abartılı tepkiler vermemelidirler. Hastanın söyledikleri yada yaptıklarına karşı aşırı baskıcı yada aşırı destekleyici olmamak gerekir. Her iki davranışın sergilenmesi hastaya gereksiz güven yada endişe hissettirebilir. Hastalar bu süreçte en yakınlarına dahi yabancılaşıp güven duymayabillirler. Burada yakınların sakin kalması ve dikkatli olmaları gerekebilir. Hastaya onu kontrol ettiğinizi hissettirmeden yanında olmanız ve doktor tarafından size yapılan uyarıları dikkate almanız hastalığın seyri için önemli olabilir. Aile içi güven duygusunu ve sevgiyi aşırıya kaçmadan hastaya hissettirmeniz onun yaşadığı psikotik durumlardan en az şekilde etkilenmesine fayda sağlayabilir.
1- Psikoz bir hastalık mıdır?
- Psikoz başlı başına bir hastalık değildir ancak diğer psikiyatrik hastalıkların habercisi olabilir.
2- Psikoz kendiliğinden geçer mi?
-Psikoz belirtileri göstermeye başlayan kişilerin, bu belirtileri dikkate alınmaz ve tedavi edilmezse ileri psikiyatrik hastalıklara sebep olabilir.
3- Psikoz ne kadar sürer?
-Psikoz düzenli tedavi yöntemleri uygulandığında 1-6 ay süresince geçebilecek bir rahatsızlıktır.
4- Psikoz ve Şizofreni aynı şey mi?
-Psikoz ve şizofreni başlangıç olarak benzer özellikler gösterse de şizofreni daha ağır seyredebilir ve tedavisi daha uzun sürebilir.
5-Çocuklarda psikoz görülür mü?
-Çocuklarda psikoz; içe kapanma, yemek yememe, yalnız kalamama, tuhaf davranışlar şeklinde kendini gösterebilir. Bu tarz çocukluk hezeyanları 13-19 yaşlarda daha çok görülebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.