Ülkemizde ve dünyada bulaşıcı hastalıklar önem taşır. Bu hastalıklar birçok sağlık problemine neden olabilir. Bulaşıcılığı yaygın olan hastalıklardan biri Hepatit A hastalığıdır. Adından da anlaşılacağı gibi Hepatit A virüsünün vücuda girmesi sonucu ortaya çıkar. Karaciğer enfeksiyonu ile karakterizedir. Bulaşıcılık, hastalığı geçiren kişilerin dışkılarına temas yoluyla olur. Bulaşıcı hastalıklardan korunmak için ise hijyen çok önemlidir. Hepatit A hastalığından ise aşıyla korunmak mümkündür. Hepatit A hastalığı ile ilgili merak edilen tüm soruların yanıtlarını bu yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Hepatit A virüsü, bir çeşit RNA virüsüdür. İnsanlara bulaştığı zaman karaciğeri etkiler. Karaciğerde enfeksiyona ve sarılığa neden olur. Dışkı yoluyla kişiden kişiye bulaşır. Bu virüsten korunmak için hijyene önem vermek gerekir.
Hepatit A hastalığı, aynı adlı virüsün insan vücuduna girmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Karaciğerde iltihabi durum meydana gelir. Dışkı yoluyla bulaşan bir hastalık olduğu için temizliğe dikkat edilmeyen yerlerde yiyecek ve içecek tüketen kişilere bulaşma ihtimali yüksektir. Bunun sonucu olarak çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler çoğunlukla hafif seyretmesine rağmen, bazen ciddi ilerleyerek karaciğer problemlerine ve ölüme kadar gidebilir.
Hepatit A hastalığı belirtileri gösteren kişiler, enfeksiyon uzmanına başvurarak muayene olur. Klinik bulgular ve kan testi sonucunda kesin tanı konulabilir. Bu hastalığa yakalandıktan belirli bir süre sonra belirtiler kendiliğinden kaybolur. Hastalığın tedavisi mümkün değildir. Ancak kişiyi rahatsız eden bulgular, çeşitli ilaçlarla giderilerek hastalığın hafif geçirilmesi sağlanır.
Hepatit A virüsüne temas edilmesi sonucunda Hepatit A hastalığı kişiden kişiye bulaşır. Hasta kişinin dışkısına temas etmek, hazırladığı yemeklerden yemek çok risklidir. Bu besinlerin çiğ ya da az pişmiş olarak tüketilmesi de risk taşır. Ayrıca cinsel temas yoluyla da bulaşabilen bir virüstür.
Hepatit A, temel olarak Hepatit A virüsü ile enfekte olan kişilerin dışkısına temas edilmesiyle bulaşan bir hastalıktır. Bu nedenle temizliğe ve hijyene çok dikkat edilmelidir. Hepatit A hastalığının bulaşma yolları arasında şunlar sayılabilir:
Hepatit A hastalığının tanısı, büyük oranda hastalık bulguları ile konulabilir. Kesin teşhis için Hepatit A testinden yararlanılır. Kandaki IgM ve IgG antikorlarının seviyesine bakılarak hastalık teşhis edilir. Ayrıca antikor seviyesi sayesinde kişinin daha önceden hastalığı geçirip geçirmediği ya da aşılamanın daha önce yapılıp yapılmadığı tespit edilebilir. Bu testin yapılabilmesi için normal bir şekilde vücuttan alınan kanın değerlendirilmesi yeterlidir.
Hepatit A hastalığına özgü bir tedavi veya ilaç yoktur. Virüsle temas öncesinde aşı yapıldıysa hastalıktan ömür boyu korunmak mümkündür. Ancak virüs bulaştıktan sonra tedavi ile virüsü vücuttan atmak mümkün değildir. Hepatit A virüsünün yarattığı karaciğer enfeksiyonu sonucu vücutta ortaya çıkan bulgular tedavi edilebilir. Ateş, halsizlik, yorgunluk gibi semptomlara karşı doktorun verdiği tedavi yöntemleri kullanılır. Virüs, zamanla etkisini yitirerek bulgular ortadan kalkar.
Hepatit A hastalığı, çocuklarda fazla bulgu vermezken yetişkinlerde ciddi etkileri olabilir. Başka bir hastalığı bulunmayan sağlıklı ve erişkin bireylerde bu hastalık hafif semptomlarla atlatılır. Ancak, risk grubundaki kişilerde hastalığın belirtileri daha ciddidir. Hepatit A hastalığının belirtileri arasında şunlar sayılabilir:
Hepatit A hastalığına ait belirtiler genelde hafif olsa bile bazı risk grubundaki kişilerde hastalık kötü sonuçlara neden olabilir. Yüksek risk altında olan kişiler şunlardır:
Hepatit A aşısı, insanları Hepatit A virüsüne karşı korur. Tedavi edici bir aşı değildir. Bu nedenle hastalık bulaştıktan sonra yapılması fayda etmez. Ancak hastalık bulaşmadan önce yapılırsa, Hepatit A virüsüne karşı koruyuculuk sağlar ve temas durumunda virüsün vücuda girmesini önler. Ülkemizde Hepatit A aşısı çocukluk döneminde yapılan, rutin aşılar grubuna dahildir. 2 farklı doz şeklinde uygulanır. Yetişkin bireylerin de yaptırmasında sakınca yoktur. Kan tahlili yapıldıktan sonra daha önce hiç Hepatit A aşısı yaptırmadığı tespit edilen kişiler bu aşıyı güvenle yaptırabilir. Ancak daha önce Hepatit A aşısı yapıldıysa ya da hastalık geçirildiyse, yeniden aşı uygulaması gerekli değildir. Hamile kadınlar, zorunlu bir durum olmadıkça hamilelik döneminde aşı yaptırmamalıdır.
Hepatit A aşısı uygulaması için yaş sınırı yoktur. Ülkemizde bebeklik çağında uygulanan rutin aşı takvimi içerisinde bulunur. Doğumdan sonraki on sekizinci aydan itibaren yapılması uygundur. Bu aşı 2 doz halinde, farklı zamanlarda uygulanır. Bebeklerde yapılan diğer aşılarla birlikte uygulanmasında sakınca bulunmaz. Kas içerisine uygulanan Hepatit A aşısı, genellikle kol bölgesine yapılır. Aşıdan on beş gün sonra vücutta antikor üretilir ve aşının koruyuculuk etkisi başlar.
Hepatit A aşısını yetişkinler de yaptırabilir. Ancak Hepatit A virüsüne karşı bağışıklığı olan kişilerin bu aşıyı yaptırması gerekli değildir. Çünkü bu kişilerin zaten Hepatit A virüsüne karşı koruyuculukları vardır. Bu nedenle Hepatit A aşısı yaptırmayı düşünen yetişkin bireylere öncelikle kan tahlili yapılarak bağışıklık durumları kontrol edilmelidir. Gebeler, hamilelik sürecinde zorunlu değillerse bu aşıyı yaptırmamalıdır.
Hepatit A aşısının yan etkileri genellikle hafif şekilde seyreder. Diğer tüm aşılardan sonraya ortaya çıkabilecek yan etkiler, Hepatit A aşısından sonra da görülebilir. Uygulama bölgesinde ciltte kızarıklık, hassasiyet ve ödem olabilir. Ateş, mide rahatsızlığı ve halsizlik de görülebilir. Daha uzun süreli ve ciddi yan etkiler ortaya çıkarsa en kısa zamanda bir doktora başvurulmalıdır.
Hepatit A hastalığından korunmak, temizlik ve hijyen kurallarına uymakla mümkündür. Aşılamanın yapılması ise bu noktada oldukça önemlidir. Hepatit A hastalığı ve koruyuculuğu hakkında daha detaylı bilgi almak istiyorsanız alanında uzman bir doktora başvurmayı ve muayene olmayı unutmayın.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.