İnsan vücudundaki hücreler normal koşullar altında bölünme, yaşama ve ölme özelliklerine sahiptir. Bazen bilimsel olarak anlaşılması mümkün olan ya da olmayan nedenlerle hücrelerde yapısal bozulma görülebilir. Meydana gelen bozulmalar ise hücrelerin bölünme, büyüme ve ölme döngüsünde bozulmaya yol açar. Geçmiş yıllardan bugüne kadar hala önemli sağlık sorunlarından biri olan adenokarsinom çeşitleri de bunlardan biridir. Kalıtsal olarak aktarılan ya da kişinin yaşam şekliyle sonradan ortaya çıkan adenokarsinomlar, mukus denen salgıyı salgılayan hücrelerin bulunduğu organlarda (glandular organlarda) meydana gelen hastalıktır. Mukus salgısı vücut içinde homeostasi sağlayan önemli bir bileşen olduğu için adenokarsinomlar vücutta pek çok yerde kendini gösterebilir.
Adenokarsinomlar mukus salgılayan hücrelerin hızla çoğalması ile tümörün organ dışına kadar yayılması ile oluşur. Kimi zaman çevre doku ve organlara, hatta tümörün başlangıç noktasından çok daha uzak organlara kadar yayılım görülebilir. Hücrelerin, hızlı ve kontrolsüzce bu şekilde yayılması durumuna metastaz denir. Adenokarsinomlar da salgı yapan organlarda bulunması yönüyle bir çeşit kanser türüdür. Yani her kanser adenokarsinom olmayabilir ama adenokarsinomların tümü kanser çeşididir.
İnsan vücudunun yaklaşık olarak %70-75 kadarı sıvı ile doku düşünülürse vücutta salgı üreten hücrelerin sayısı ve önemi anlaşılabilir. Adenokarsinom çeşitleri de bu nedenle farklı organlarda görülebilir. En sık karşılaşılan adenokarsinom vakaları meme, pankreas, prostat, akciğer, kolon, ince bağırsak, mide, özofagus, böbrek, serviks gibi yoğun mukus üreten bölgelerde görülür. Hücrelerde çoğalma hızı, adenokarsinomun görüldüğü organ, kişinin yaşam şekli, geçmiş hastalıkları ya da kalıtsal özellikleri, hastalığın gelişme evresi ve risk boyutunu belirler.
Her kanser tipi kişiye özeldir ve aynı tedaviyi gerektirmeyebilir. Aynı şekilde her hastada belirtiler de aynı olmayabilir. Örneğin akciğer adenokarsinomu ile böbrekte meydana gelen adenokarsinom aynı bulguları göstermez. Vücutta tutulum görüldüğü yerlere göre bulgular ayırt edilmelidir:
Herhangi bir organda meydana gelen adenokarsinom çeşidini tetikleyen birden fazla unsur olabilir. Her kanser türünün kalıtsal olduğu şeklinde genel bir yanılgı vardır. Her kanser, hatta daha da özelleştirilirse her adenokarsinom türü kalıtsal değildir. Kanserler kişinin genetiğinde değişime yol açabilir ancak bu durum aileden kalıtım ile aynı şey değildir. Ancak hepsinde ortak görülen nedenler arasında kişinin yaşam düzeni en çok etki nedenidir. Müsinöz adenokarsinomu için en fazla görülen nedenler sıralanabilir:
Organ ya da doku üzerinde büyüme, metastaz olduğunun ilk işaretidir. Bazen hücrelerde büyüme sonucu elle de hissedilebilen tümör kitleleri oluşur. Kendisinde belirtileri gören ve büyümüş dokuyu hisseden hasta, kliniğe başvurduktan sonra muayenesi yapılır. Kesin tanı ve teşhis için bazı işlemler gerekir. İlk basamakta yapılan hemogram, dışkı ve idrar testi ile laboratuvar değerleri kontrol edilir. Radyografi, ultrason, MR, BT, PET, mamografi gibi görüntüleme yöntemleri ile tümör kitlesinin yeri belirlenir. Belirlenen kitleden alınan örnek ile patoloji dalı tarafından yapılan biyopsi sonucu beklenir. Biyopsi ile büyüme gösteren hücre kitlesinin anormal histolojik bulguları izlenir. Kesin teşhis için önemli bir basamaktır. Biyopsi örneği alınacak yere göre farklı teknikler kullanılabilir. Genelde adenokarsinomlar, vücut içi organlarda meydana geldiği için küçük bir kapalı cerrahi yöntemi ile, örneğin kolon adenokarsinomu hastasında alt karında açılan birkaç delik ya da rektumdan alınan örnek ile metastaz yapan doku incelemeye alınır. Tüm tetkikler sonucu tanı konulur.
Hastalıktan çok hastaya özel tedavi olması kanser çözümlerinde daha özgün tedaviler sağlar. Yeni gelişen teknolojiler sayesinde her yeni gün tedavi seçenekleri artar. En sık yapılan tedavi yöntemleri arasında şunlar gibi yöntemler bulunur:
Her tedavi yöntemi de kişiye özel sistemle ve gerekli dozlarla belirlenir. Metastaz görülmeyen doku ve organların hasar görmeden sadece tümörlü kitlenin nokta atışıyla tedavi edilmesi sistemi ile hastalar için bireysel tedaviler şekillenir.
Metastaz yapan dokunun yavaşlatılması veya durdurulması tedavide ilk hedeftir. Bazı hastalar metastaza devam eden dokuyla ya da organla yaşamını sürdürebilirken bazı hastalar tedaviden kesin çözüm alarak iyileşme gösterebilir. Tüm tedavi sürecinde ve tedavi sonrasında hasta yakınları ve hekimin desteği, tedavi süreci kadar önemlidir. İlaçların meydana getireceği kilo kaybı, iştah kaybı, mide bulantısı, kusma, ateş ağız yaraları, saç dökülmesi gibi yan etkiler oluşabilir. Tedavide metastaz yapan doku dışında herhangi bir dokunun öldürülmesi hedeflenmez ancak ek tedavilerle kontrol altına alınan bazı yan etkiler görülmesi normaldir.
Adenokarsinom şüphesi olan veya tanı alan hastalar, uzman hekime danışarak hastane bünyesindeki teknolojik imkanlarla yapılan tedaviyi talep edebilirler.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.