Düz tabanlık, yaygın görülen deformitelerden bir tanesi olup ayak tabanlarından bir tanesinin veya her ikisinin yeterince kavisli olmaması durumudur. Bu durum ayak kemerlerinin düşüklüğü olarak da tanımlanabilir. Çoğu durumda ayak yapısında görsel bir farklılığa yol açması haricinde herhangi bir rahatsızlığa yol açmasa da bazı kişilerde düz tabanlık, yürüyüş sonrası ağrı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir. Nadir durumlarda vücudun farklı bölgelerinde de ağrıya neden olabilen düz tabanlık, ciddi rahatsızlıklara yol açması halinde tedavi gerektirebilir.
Ayakların iç kısmında yer alan kemerlerin düzleşmesi, düz tabanlık olarak adlandırılır. Sağlıklı bireylerde ayakta durma sırasında ayak tabanının içe bakan kısmında bir boşluk söz konusudur. Bu boşluk, ayak kemerinin yukarı doğru kavisli bir yapısının olmasından kaynaklanır. Çok yaygın görülen düz tabanlık her iki ayakta veya tek bir ayakta görülebilir. Çoğunlukla genetik olan bu durum bazı durumlarda ise travmalar, ayak tabanında zamanla oluşan yıpranmalar gibi nedenlerle sonradan gelişmiş olabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda düz tabanlık normaldir. Özellikle küçük bebeklere bakıldığında ayak tabanlarının yetişkinlerdeki gibi kavisli değil düz bir yapıya sahip olduğu kolaylıkla görülebilir. Bunun nedeni ayak tabanındaki kemerin henüz gelişmemiş olmasıdır. Çocukluk döneminde gelişerek zamanla kavisli bir yapıya dönüşen ayak kemeri, yetişkinlikteki normal ayak tabanı görünümünün sağlanmasına yol açar. Bu geçiş evresinde çocukların bir kısmında esnek düz tabanlık adı verilen durum görülür. Çocuk otururken veya ayak parmak uçlarında dururken ayak kemerindeki kavis görülebilirken ayakta durma esnasında kavis ortadan kalkarak taban düzleşebilir. Esnek düz tabanlık olarak adlandırılan bu durum genellikle büyüme ile aşılır. Bazı kişilerde ise ayak kemeri hiçbir zaman gelişmez ve düz tabanlık görülür. Ayak kemeri doğru şekilde kavislenmiş olan yetişkin bireylerin bir kısmında ise yere basış şeklinin bozukluğu, yıllar boyu devam eden aşınma ve travmalar, yanlış ayakkabı seçimleri veya ayak yapısına ilişkin bozukluklardan kaynaklı olarak kemerde sonradan bir düşme gelişebilir. Bu durumda sonradan gelişmiş bir düz tabanlıktan söz etmek mümkündür.
Sağlıklı ayaklara sahip kişilerde ayak tabanının tamamı yere temas etmez ve ıslak ayakla yere basıldığında oluşan ayak izinde ayağın ortasındaki boşluk görülebilir. Düz tabanlı ayaklara sahip olan kişilerde ise bu kemer düz olduğundan ayağın tamamı yere temas eder. Düz tabanlı kişilerin ayak izlerinde ortada herhangi bir boşluk yoktur ve ayağın tamamının izi yerde görülebilir. Aynı şekilde ayakta iken yere basma esnasında ayak tabanının iç kısmı da dahil olmak üzere tüm yüzeyi yer ile temas eder. Düz tabanlık çoğu insanda yalnızca görsel bir farklılık teşkil eder. Bu durumun ağrıya veya rahatsızlığa yol açma oranı oldukça düşüktür. Ağrı veya rahatsızlık yaşamayan kişilerde düz tabanlık herhangi bir tedavi ihtiyacı oluşturmaz. Bu bireyler yaşamlarına bu şekilde devam edebilir. Ancak ağrı veya farklı bir komplikasyonu beraberinde getiren düz tabanlıklarda tedavi yaklaşımları ve gerekliliği hakkında hekim hakkında bilgi alınabilir. Nadir olsa da düz tabanlık sorunu olan kişilerde bu duruma bağlı olarak görülebilecek belirtiler arasında şunlardan söz edilebilir:
Düz tabanlığın nedeni çoğu zaman genetiktir. Anne veya babasında düz tabanlık bulunan kişilerde düz tabanlık sorunu yaygın olarak görülür. Çocukluk döneminde olgunlaşan ve kavisli yapısını alan ayak kemeri bazı kişilerde çok daha düşük bir yapıya sahip olabilir veya bu kemer hiç kavislenmeden düz ve düşük bir şekilde kalabilir. Bazı kişilerde ise ayağı basış şekli, diz veya bacaklara ilişkin sorunlar, ayakkabı seçimleri ya da ayakta oluşan travma, yaralanma gibi durumlardan sonra düz tabanlık gelişebilir. Bunların haricinde düz tabanlığa yol açabilen nedenler şu şekilde sıralanabilir:
Düz tabanlık farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Ayak kemerinin yapısına göre belirlenen düz tabanlık türleri şu şekildedir:
Düz tabanlık sorunu bulunan, bundan kaynaklı ağrı veya rahatsızlıkları bulunan kişiler ortopedi uzmanlarına başvurarak muayeneden geçebilir. Hekim tarafından yapılacak muayene sırasında ayak yapısı detaylı olarak incelenir. Hasta otururken, yürürken veya ayakta dururken ayak kemerinin nasıl şekillendiğine bakılarak kişide düz tabanlık bulunup bulunmadığı kolaylıkla tespit edilebilir. Ayrıca ayağın röntgeninin çekilmesiyle kemik yapısı ve ayak kemerinin kavisliliği detaylı olarak görüntülenebilir. Düz tabanlık teşhisi alan kişilerde mevcut semptom ve rahatsızlıklara ve bunların şiddetine bakılarak tedavi gerekliliğinin olup olmadığına hekim tarafından karar verilebilir.
Düz tabanlı ayaklara sahip olan çoğu kişi herhangi bir rahatsızlık yaşamadığından tedaviye ihtiyaç duymaz. Ağrı veya farklı bir soruna yol açmayan düz tabanlıklarda hekim tarafından yapılacak muayene sonucunda herhangi bir tedaviye gerek olmadığı kanısına varılabilir. Ancak ayaklarda ağrı, sertleşme veya tendonları etkileyen bir sorunun gelişimi halinde cerrahi müdahaleler yardımıyla düz tabanlığa yönelik bir tedavi uygulanması gerekebilir. Nadir de olsa bazı hastalarda düz tabanlı ayaklar kalça, bacak ve beli etkileyerek bu bölgelerde çeşitli sağlık sorunlarının gelişimini tetikleyebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda veya sert düz tabanlıktan kaynaklı şiddetli ağrılar yaşanması halinde ayak kemeri, cerrahi operasyon ile yeniden şekillendirilebilir. Ameliyatın haricinde ağrı veya inflamasyonun hafifletilmesi amacıyla ağrı kesiciler ve non-steroid antiinflamatuar ilaçlardan yararlanılabilir. Kas ve tendonların gerilip güçlendirilebilmesi için tedavi sürecinde fizik tedavi uygulamalarına yer verilebilir. Bazı hasta grupları için ise ayak ve bacağı destekleyen aletler, ayak ortezleri veya özel üretim ayakkabıların kullanımı önerilebilir.
Eğer siz de düz tabanlık sorununa sahipseniz ortopedi uzmanlarına danışarak muayeneden geçebilir, herhangi bir tedaviye ihtiyacınızın olup olmadığı hakkında bilgi alabilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.