Pik hastalığı, beyinde bozulmalara ve hasara neden olan, yavaş ilerleyen, genellik 40-60 yaşlarındaki kişilerde görülen, özel bir demans türüdür. Beynin düşünme ve konuşma ile ilgili olan ön ve temporal loblarını etkiler.
Pik hastalığı, yavaş ilerleyen, geri dönüşü olmayan, beynin belirli bir bölgesini etkileyen ve nadir görülen özel bir bunama türüdür. Genellikle 40-60 yaşlarındaki kişilerde gelişir. Ancak 20 yaşına kadar olan kişilerde de ortaya çıkabilir. Pik hastalığı, nörodejeneratif bir hastalıktır. Beyinde etkilenen nöronların (sinir hücreleri) yavaş yavaş çalışmayı bırakması olarak ifade edilir. Beyin hücrelerinin kendini yenileme veya onarma özelliği yoktur. Görevlerini yapamayan beyin hücreleri zamanla körelir ve büzülür. Etkilenen bölgede ilgili yetenekte kayıp yaşanır.
Pik hastalığı, Frontotemporal demans (FTD) olarak da bilinir. Pik hastalığı, adını 1892'de bu durumu ilk kez tanımlayan ve tanımlayan Çek nörolog ve psikiyatrist Arnold Pick'ten alır. Pik hastalığı aynı zamanda Niemann-Pick hastalığı olarak da bilinir.
Pik hastalığı, çeşitli alt tipler ile ifade edilmektedir:
Pik hastalığının belirtileri yavaş yavaş kötüleşir. Davranışsal sorunlar görülür, konuşma bozuklukları ve sinir sistemi sorunları pik hastalığının bilinen en yaygın belirtileridir.
Davranış ve duygu değişiklikleri:
Ağız merkezli davranışlardaki değişiklikler:
Sinir sistemi sorunları:
Tüm sinir hücrelerinin de tau proteini bulunur. Tau proteini işlevini yerine getirebilmesi için özel bir şekle sahiptir. Tau proteinlerinin kesin olarak bilinmese de genetik mutasyonlar nedeniyle arızalanıp birbirlerine bağlandıkları düşünülmektedir. Bu tau protein yumakları ‘’pick hücreleri’’ olarak adlandırılır. Sinir hücrelerinin içinde bulunan bu yumaklar zamanla hücrelerin ölmesine neden olur. Bu hücre ölümü beyin dokusunun küçülmesine ve bunama semptomlarına yol açmasına neden olur.
Pik hastalığının evrelerini belirlemek için özel bir ölçek yoktur. Fakat hastalığın takibi için bunama için kullanılan birkaç ölçekten yararlanılır. Pik hastalığı evrelerinin belirlenmesi için en sık kullanılan ölçek, Reisberg ölçeği olarak da adlandırılan Küresel Bozulma ölçeğidir (GDS=Global Deterioration Scale).
Bu ölçekten faydalanarak oluşturulan pik hastalığı evreleri şunlardır:
Pik hastalığının teşhisi için özel bir tanı testi yoktur. Pik hastalığınız olup olmadığını öğrenmek için doktor belirtilerinizi sorarak ve tıbbi geçmişinizi inceler. Muayene sırasında hafıza, davranış, dil ve diğer zihinsel işlevleri kontrol eden özel testler yaptırılır. Bu testler genellikle basit kalem ve kağıt testleridir. Sizden bazen soruları yanıtlamanız bazen de farklı nesnelerin çizimlerini yapmanız istenir. Hekim Pik hastalığına neden olan gene sahip olup olmadığınızı görmek kan testi önerebilir.
Ayrıca Hastalığın teşhisi için çeşitli tanı ve görüntüleme testleri kullanılır:
Ayrıntılı fiziksel ve nörolojik muayene sonrası hekim tarafından tıbbi geçmiş ve elde edilen bulgular değerlendirilir ve teşhis konulur.
Pik hastalığının bilinen bir tedavisi yoktur. Uygulanan tedaviler hastalığın seyrini yavaşlatmayı ve hastanın belirtilerini hafifleterek daha konforlu bir yaşam sürmesine yöneliktir. Depresyon, ilgisizlik veya agresif davranış gibi semptomları tedavi etmek için ilaç kullanabilir. Bazı durumlarda, analjezikler, antikolinerjikler, Merkezi sinir sistemi depresanları, simetidin, lidokain gibi kafa karışıklığını kötüleştiren veya gerekmeyen ilaçları durdurmak veya değiştirmek, düşünmeyi ve diğer zihinsel işlevleri iyileştirebilir.
Pik hastalığı, belirtilerden biri olan demans (bunama) nedeniyle Alzheimer hastalığı ile sıklıkla karıştırılsa da her iki hastalık arasında belirgin farklar vardır. Alzheimer hastalığı beyninizin birçok farklı bölümünü etkileyebilirken, Pik hastalığı yalnızca belirli alanları etkiler. Erken davranış değişiklikleri, doktorların pik hastalığını Alzheimer hastalığından ayırt etmesine yardımcı olabilir. Alzheimer, daha çok ilerleyen yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Genç yaşlarda görülme olasılığı oldukça nadirdir. Pik hastalığının görülmeye başladığı yaş aralığı ise genellikle ise 40-50’dir. Pik hastalığında konuşma bozuklukları erken belirtilerin başında yer alır. Ayrıca Alzheimer hastalarında sık görülen halüsinasyonlara ise pik hastalığında rastlanmaz. Hafıza kaybı genellikle Alzheimer hastalığının ana ve en erken belirtisidir. Pik hastalığında ise hastalığın son evrelerinde ortaya çıkar ve gittikçe kötüleşir.
Pik hastalığı teşhisi konulduğunda hekiminiz, aileniz ve sevdikleriniz ile konuşma yapmanızı ve sizin için anlamlı olan konuları gözden geçirmenizi tavsiye edebilir. Bu konuşmalar her iki tarafa içinde kolay olmasa da sevdiklerinize karşı hastalık hakkında açık olmak onlarla geçireceğiniz zamanı daha verimli kullanmanıza yardımcı olabilir.
Pik hastalığı beynin etkilediği kısımların yavaş yavaş bozulmasına neden olur. Zamanla etkilenen alanlara ilgili davranış ve yetenekler azalır ve kaybolur. Hastalar genellikle iç görüden yoksundur. Artarak şiddetlenen belirtiler hastanın kendisine neler olduğunu bile kavrayabilmesini engeller. Hastalığın bu aşamaları kişinin bağımsız yaşamasına imkan vermez. Özel bakım tesislerinde veya özel eğitimi kişiler tarafından 24 saat bakıma ihtiyaç duyabilirler.
Pik hastalarında gelişen yutma bozukluğu (disfaji), beslenmeyi ve solunumu zorlaştırır. Bu durumda hastanın solunum yetmezliği ve pnömoniye yakalanma riskini arttırır.
Hasta fiziksel değişimleri fark edemez. Fiziksel belirtiler ortaya çıktığında Ani duygu değişimleri
görülebilir. Bu nedenle hastanın fiziksel durumunu sürekli kontrol edin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.