Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kara Mantar Hastalığı Nedir?

Oluşturulma tarihi: 27.02.2025 09:15    Güncellendi: 27.02.2025 09:15



Mukormikozis olarak da bilinen kara mantar hastalığı, nadir görülen bir mantar enfeksiyonudur. Mukormikoz olarak isimlendirilen bir grup küf mantarından kaynaklanan bu rahatsızlık, kafa içerisindeki sinüsler başta olmak üzere akciğer, cilt ve beyin gibi birçok dokuyu etkisi altına alabilir. Kara mantar hastalığı, küf mantarına ait sporların soluk alıp verme sırasında akciğerlere geçmesi ile bulaşabileceği gibi bu mantarın bulunduğu toprak veya çürümüş gıdaların tüketilmesi vasıtası ile de bulaş gerçekleşebilir. Kara mantar hastalığına dair merak ettiğiniz diğer konular için yazının devamını takip edebilirsiniz.

Kara Mantar Hastalığı Nedir?

Kara mantar hastalığı bir çeşit fungal enfeksiyondur. Nadir olarak görülen bu enfeksiyonun ortaya çıkması halinde oldukça ciddi bir seyir izleyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Literatürde zigomikoz olarak da geçen bu mantar enfeksiyonu, çeşitli sağlık sorunları veya nedenlere bağlı olarak bağışıklık sistemi zayıflamış kişileri etkilemektedir. Enfeksiyonun meydana gelmesinin ardından kişinin acil olarak tedavi edilmesi gerekir. Kara mantar hastalığı, tedavisiz bırakılması halinde ölümcül seyredebileceği için bilinçli olunmalıdır.

Kara Mantar Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Kara mantar hastalığının belirtileri, bu mantar türünün vücudun hangi bölgesinde çoğaldığına göre değişkenlik gösterebilir. Oluşabilecek belirtilerden bazıları şu şekilde özetlenebilir:

  • Ateş,
  • Öksürük,
  • Göğüs ağrısı,
  • Nefes darlığı,
  • Yüzün bir bölümünde ödeme bağlı şişlik meydana gelmesi,
  • Baş ağrısı,
  • Sinüslerde doluluk hissi,
  • Burun köprüsü üzerinde veya ağız içinde siyah lezyonlar meydana gelmesi,
  • Karın ağrısı,
  • Bulantı kusma,
  • Sindirim sisteminde kanama meydana gelmesi,
  • Dışkıda kan varlığı,
  • İshal.

Kara mantar hastalığının cilt bölgesinde belirgin tutulum gösterdiği kişilerde derinin bu kısmı su toplamış, kırmızı ve ödemli bir görünüm kazanır. Zaman içerisinde bu lezyonlar siyah bir renk kazanarak daha sıcak ve ağrılı bir hal alabilir. Kara mantar enfeksiyonu aynı zamanda kana geçerek vücudun diğer çeşitli bölgelerine de yayılım gösterebilir. Dissemine mukormikoz enfeksiyonu olarak isimlendirilen bu durumda, dalak ve kalp gibi önemli organlar da enfeksiyondan etkilenebileceği için dikkatli olunmalıdır. Daha ağır seyirli vakalarda nörolojik tutuluma neden olarak bilinç değişikliği ve koma gibi hayatı tehdit eden durumlara neden olabilir.

Kara Mantar Hastalığı Neden Olur?

Kara mantar enfeksiyonu, mukormikoz küf mantarına maruziyet sonrası gelişen bir rahatsızlıktır. Bu organizmalar genellikle ağaç yaprağı, bitkisel atık birikintilerin üzeri, toprak ve çürüyen odun parçalarının üst kısımları gibi bölgelerde yaşamlarını sürdürür. Bu etkilenmiş çevresel yapılarla temas dışında bu mantara ait sporların havaya saçılması ve bu ortamda bulunan kişilerde soluk alıp verme sırasında sporları inhale etmesi sonucunda da bulaşabilir. Bu durum kişinin kafa içerisindeki boşluklar olan sinüslerinde ve akciğerlerinde enfeksiyon ile sonuçlanır. Daha sonrasında ise göz, yüz ve santral sinir sistemi tutulumları meydana gelebilir. Yanık veya kesi gibi cildi etkileyen durumlarda da kara mantar hastalığının bulaşması söz konusu olabilir.

Bu tip küf mantarları, çevrede doğal olarak bulunan mantar türleri arasında olsa da sağlıklı kişilere bulaşması nadir olarak meydana gelen bir durumdur. Genellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerin kara mantar içeren çevresel parçalar ile teması sonrasında gelişen bu hastalığa karşı riskin arttığı durumlar şu şekilde özetlenebilir:

  • Ciltte yanık varlığı,
  • Çizik ve kesikler,
  • Kanser hastaları,
  • Yeni organ nakli olmuş kişiler,
  • HIV enfeksiyonuna bağlı gelişen AIDS,
  • Kontrol altına alınamamış şeker hastalığı,
  • Cerrahi operasyon geçilmesi.

Kara mantar enfeksiyonu bulaşmanın ardından hızla vücudun diğer bölümlerine yayılabilen bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmediği takdirde özellikle beyin ve akciğer dokusuna yayılarak beyin dokusunda enfeksiyon, felç, zatürre, nöbet ve ölüm gibi ağır bir seyir izleyebilir.

Kara Mantar Hastalığı Tanısı Nasıldır?

Rutin kan tetkikleri, kara mantar hastalığının tespit edilmesinde genellikle tek başına yeterli değildir. Ancak bu tetkiklerde kişinin nötrofil adı verilen beyaz kan hücrelerinde bir eksiklik tespit edilmesi kara mantar hastalığına yakalanma hususunda bir risk faktörü olarak değerlendirilir. Radyolojik görüntüleme tetkiklerinden faydalanılması özellikle hastalığın yayılımının ortaya çıkarılmasında etkili olabilir. Görüntüleme yöntemleri ile kara mantar hastalığının bulunduğundan şüphelenilen alanların incelenmesi hastalığın beyin dokusu, sinüsler, akciğerler, karın veya diğer vücut bölgelerindeki varlığına dair fikir elde edilmesini sağlar. Burun ve sinüs yapılarında mukormikoz enfeksiyonundan şüphelenilen olgularda endoskopik inceleme ve bu inceleme sırasında doku örneği alınması tanısal olarak oldukça değerlidir. Alınan örnekler incelendiğinde doku ölümü ve karakteristik hif şeklindeki mantarların görülmesi kişide kara mantar hastalığı varlığına işaret eder. Bu yöntemler dışında bilgisayarlı tomografi yöntemi ile göz ve beyin gibi dokularda oluşan doku ödemi, kalınlaşma ve yayılımın ortaya çıkarılması sağlanabilir.

Bağışıklık sistemi zayıflamış ve solunum sistemi ile ilgili şikayetleri bulunan kişilerde göğüs tomografisi çekilmesi olası akciğer enfeksiyonunun aydınlatılmasında faydalıdır. Ancak elde edilen görüntüler diğer organizmalar ile meydana gelen zatürre olgularından farklı bulgular değildir. Göğüs tomografisinde elde edilen bulgulardan bazıları su toplaması, nodül gelişimi ve buzlu cam görünümü şeklindedir. Bu olgularda balgam veya bronkoalveolar lavaj uygulaması ile alınan örneklerin mikroskobik incelemesinde karakteristik hif görünümü izlenmesi, kara mantar hastalığı için tanısal öneme sahiptir.

Kara Mantar Hastalığı Tedavisi Nasıldır?

Kara mantar hastalığı tanısı alan kişilerin tedavisinin en kısa sürede başlanması gerekir. Bu tedavi planlamasının temelinde ise antifungal olarak gruplandırılan mantar enfeksiyonu ilaçları yer alır. Antifungal ajanlar, vücutta enfeksiyon oluşturan mantarların büyümesini durdurur ve hasarlanmalarına neden olur. Böylelikle enfeksiyon halinin kontrol altına alınmasını sağlar.

Kara mantar hastalığı tedavisinde kullanılan antifungal ilaçlar, damar yolu ile veya hap şeklinde kullanılabilir. Genellikle hastalığın tedavisinin ilk aşamasında hekimler damar yolundan yüksek dozda ilaçlar uygular ve böylelikle enfeksiyonun kontrol altına alınmasını hedeflerler. Tedavinin bu aşaması haftalar boyunca sürebilir. Damar yolundan tedavinin tamamlanmasının ardından hekimler hastalarına ağız yoluyla alabilecekleri antifungal ilaçların reçetelendirilmesi gerçekleştirir. Kullanılan antifungal ilaçların yüksek dozu ve gücüne bağlı olarak hastalarda birçok yan etki ortaya çıkabilir. Karın ağrısı, midede yanma veya nefes darlığı gibi yan etkilerin varlığı halinde hastaların hekimlerini bu konuda bilgilendirmesi gerekir. Gerekli durumlarda hekimler yan etkileri göz önünde bulundurarak tedavi planında değişikliğe gidebilir. Ciddi seyirli vakalarda cerrahi müdahale de söz konusu olabilir. Kara mantar enfeksiyonuna bağlı olarak ölen dokular ameliyat ile çıkartılır ve böylelikle bu dokulardan enfeksiyonun vücudun diğer bölgelerine yayılımının önüne geçmek amaçlanır. Bu operasyon, gerekli durumlarda burun ve göz gibi organların bir kısmının alınmasını dahi içerebilir. Operasyon sonucu hastaların görünümünde bir takım bozukluklar meydana gelebilir ancak bu operasyonların yaşamı tehdit edici boyutlara varabilen kara mantar enfeksiyonunu kontrol altına almak için zaruri olabileceği unutulmamalıdır.

Kara mantar hastalığı tedavi edilmemesi halinde ölümcül seyreden bir rahatsızlıktır ancak insandan insana bulaş söz konusu değildir. Riskli bölgelere yapılan ziyaret ve gezilerde alınacak kişisel koruyucu önlemler, bu hastalığa karşı atılabilecek en önemli adımlar arasında yer alır. Özellikle sıcak yaz ve bahar aylarında bahçe ve orman gibi ortamlarda çalışılırken maske takılması ve olası yaralanmalarda yara bölgesinin iyice dezenfekte edilerek sarılması oldukça önemlidir. Kendinizde veya çevrenizde bu hastalığa dair belirti ve bulguları gözlemlemeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurmanız önerilir. Sağlıklı günler dileriz.







Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.