K vitamini pıhtılaşma faktörlerinin sentezinde görev alan, kemik gelişimi ve kalp sağlığı ile ilgili önemli etkileri olan yağda çözünen bir vitamindir. K vitamini eksikliği vücutta önemli kanamalara, osteoporoza, kalp hastalıklarında artışa neden olabilir. K vitaminin 3 ana türü vardır. K1 vitamini ıspanak ve lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerden gelirken, K2 vitamini bağırsaklarda doğal yollarla oluşur. K3 vitamini ise sentetik olan formdur ve suda çözünür.
K1 vitamini diyetimizde bulunan vitamindir. Soya fasulyesi, yeşil yapraklı sebzeler ve bitkisel yağlarda bulunur. Besinlerle aldığımız yağ K1 vitaminin emilimini artırır. Bebek mamalarına ilave olarak K vitamini eklenir. Yenidoğan dönemi geçtikten sonra sindirim sistemindeki bakteriler K vitamini sentezlerler. K2 vitamini bağırsaktaki bakteriler tarafından sentezlenir ancak üretilen miktar tek başına ihtiyacı karşılamaya yetmez.
K vitamini karaciğerde pıhtılaşma faktörlerinin oluşumu üzerinde etkilidir. Bu pıhtılaşma faktörleri 2, 7, 9 ve 10’dur. K vitamininin etkili olduğu diğer pıhtılaşma faktörleri protein S, protein C ve protein Z’dir.
K vitamini eksikliği en fazla yenidoğanlarda görülür. Bunun başlıca nedenleri:
Yetişkinlerde K vitamini eksikliğinin sebepleri:
Sefalosporin gibi bazı antibiyotikler, salisilatlar, yüksek dozda E vitamini kullanımı ve karaciğer yetmezliği bir hastada K vitamini eksikliği varsa kanama riskini artırır.
K vitamini eksikliğinin en önemli belirtisi kanamadır. Bu kanamanın yara veya kesikten olması gerekmez. Sağlam deri ve organlardan da kanama olabilir. K vitamini eksikliğinin en çok görüldüğü yenidoğanlarda şu belirtiler görülebilir:
K vitamininin yenidoğanda yaptığı hastalığa yenidoğanın hemorajik hastalığı adı verilir. Genellikle hayatın ilk 1-7 günleri arasında ortaya çıkar. Hastalığın 2-12 hafta sonra ortaya çıkan geç formu da bulunmaktadır. Bu durum genellikle anne sütü ile beslenen ve K vitamini almamış bebeklerde görülür.
Yetişkinlerde K vitamini eksikliği belirtileri şunlardır:
K vitamini eksikliği belirtileri ile doktora gittiğinizde doktorunuz önce sizden öykü alacaktır. Sorulacak sorular arasında bağırsak ameliyatı geçirip geçirmediğiniz, kan pıhtılaşmasını önleyen bir ilaç kullanıp kullanmadığınız, kronik ishalinizin olup olmadığı, ağır bir diyet yapıp yapmadığınız , yağ emilimine engel olan bir hastalığınızın olup olmadığına dair sorulardır.
Doktorunuz daha sonra kanamanın nedenini anlamak için bazı testler isteyecektir. K vitamini eksikliğini gösteren en önemli testler protrombin zamanı (PT) ve INR’dir. K vitamini eksikliğinde protrombin zamanı ve INR artar. PTT, trombin zamanı, fibrinojen, D-Dimer, fibrin yıkım ürünleri, trombosit zamanı ve kanama zamanı normal olarak bulunur. Tanıda en önemli kriter hastaya K vitamini enjeksiyonu yapıldıktan sonra PT ve INR’nin normale dönmesidir.
Bazı sağlık kuruluşlarında K vitamini düzeyi ölçülebilmektedir. Günlük K vitamini ihtiyacı 50-150 mcg dir. Bu miktarda K vitamini alan bir insanın serumunda 0,2-1 ng/ml oranında K vitamini bulunur.
Yenidoğan bebeklerde doğumda K vitamini uygulanmamış olması ve kanama belirtilerinin görülmesi en önemli tanı kriteridir.
Vücutta sebepsiz bir kanama olduğunda K vitamini eksikliği dışında aşağıdaki hastalıklar akla gelebilir.
Bu nedenle kanama ile gelen hastaya hekimler kan testlerini geniş kapsamlı isterler.
Yenidoğanlarda K vitamini eksikliğinin önlenmesi için en önemli yöntem bebek doğar doğmaz K vitamini yapılmasıdır. uygulanan doz 1 mg ve kas içine olacak şekildedir. Nadiren daha sonra kanama belirtileri gösteren bebekler için ilave doz gerekebilir.
Yetişkinlerde K vitamini eksikliği tedavisi durumun ciddiyetine ve altta yatan hastalığa bağlıdır. Hayatı tehdit eden kanamalarda hastaya önce taze donmuş plazma verilip ardından K vitamini uygulanabilir. Yetişkinlerde K vitamini deri altına ya da kas içine uygulanmalıdır. K vitamini enjeksiyonundan sonra protrombin zamanı normale dönmezse karaciğer yetmezliği veya yaygın damar içi pıhtılaşma düşünülebilir. Eğer hastada kas içi enjeksiyondan sonra kanama olacaksa ilacın ağızdan formu kullanılabilir.
Hastada kanama çok şiddetliyse duruma göre diğer hastalıkları dışlamak için hematoloji ve gastroenteroloji konsültasyonu istenebilir. Hematolog kanama yapan diğer kan hastalıklarının ayırıcı tanısını yaparken; gastroenterolog inflamatuvar bağırsak hastalıkları, karaciğer yetmezliği ve malabsorbsiyon gibi hastalıkların ayırıcı tanısını yapabilir.
Ağır ve uzun süreli diyet yapmayan ve sağlıklı-dengeli beslenen sağlıklı bireylerde K vitamini eksikliği gelişmez.
Vitamin K nın ana kaynağı bitkilerdir. Aşağıdaki besinler vitamin K yönünden zengindir:
Kadınlar için günlük önerilen vitamin K miktarı 90 mcg/gün iken, erkeklerde 120 mcg/gün önerilmektedir. Ağızdan beslenemeyen, damar yoluyla beslenen hastalarda günlük doz 150 mcg olmalıdır.
Yenidoğanlara doğumu takiben ilk 6 saat içinde kas içine 1 mg K vitamini uygulanmalıdır. K vitamini uygulamasının bir riski yoktur. Doğumda K vitamini uygulanmayan bebeklerde beyin kanaması gibi ağır ve hayatı tehdit eden kanamalar meydana gelebilmektedir. Ülkemizde K vitamini uygulaması hem kamu hastanelerinde hemde özel sağlık kuruluşlarında rutin bir uygulamadır.
Yapılan çalışmalarda K vitamini uygulaması ile kanser gelişimi arasında bir ilişki olmadığı gösterilmiştir.
Bebeğinizde aşağıdaki belirtilerden birini görürseniz hemen hekiminize başvurunuz:
Önerilen dozlarda K vitamini kullanmanın sakıncası yoktur. Hekimlerinizin bilgisi ve önerisi haricinde K vitamini kullanmamanız önerilir. Sağlıklı günler dileriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.