Terleme, insanların derilerinde bulunan ter bezlerinden bir miktar su ile birlikte çözünmüş katıların salgılanmasıdır. Terlemenin temel amacı vücudun sıcaklık dengesini korumak ve düzenlemektir. Karaciğer ve böbreğin yanı sıra vücuttaki atıkların atılma yollarından biridir. Terleme yoluyla atılan maddelerden bazıları tuz, amonyak, üre, mineraller ve zararlı maddelerdir. Koltuk altı, ayak tabanı, avuç içi ve yüz gibi bazı alanlarda, diğer vücut bölgelerine kıyasla daha fazla ter bezi bulunur. Ortalama bir yetişkin günde maksimum 10-14 litreye kadar terleyebilir. Ter salgısı oluşturulduğu anda aslında kokusuzdur. Ancak bu salgı, ciltte bulunan bakteriler tarafından metabolize edildiğinde koku ortaya çıkar.
Normal (fizyolojik) terlemenin, sıcaklık düzenleyici terleme ve duygusal terleme olmak üzere iki farklı ana türü vardır. Ter bezlerinden salgılanan sıvı, vücut yüzeyinden buharlaşarak vücudun soğutulmasına yardım eder. Buna sıcaklık düzenleyici terleme denir. Duygusal terleme, stres, heyecan, kaygı veya sinirlenme gibi duygular sonucu oluşan terleme türüdür. Terlemenin türleri ve nedenleri hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak için yazının devamını takip edebilirsiniz.
Terlemeye yol açan sebepler, terlemenin temel amacına yönelik ise bu durum normal terleme olarak değerlendirilir. Normal terleme sebeplerinin bir kısmı aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Terlemenin aşırı ve gereksiz olduğu durumlara, patolojik terleme denir. Altta yatan odak bir rahatsızlık olabilir. Terleme, kilo kaybı, ateş, çarpıntı, nefes darlığı veya göğüs ağrısı ile birlikte ise ciddi bir hastalığın habercisi olabilir. Bu gibi durumlarda hekime başvurulması önerilir. Patolojik terlemeye sebep olan durumların bazıları şunlardır:
Bazı insanların ter bezleri fazla aktiftir. Bu durumda kişi, normalin 4-5 katı daha fazla terler. Terleme, haftada en az bir kez kişinin günlük aktivitelerini veya sosyal yaşantısını kısıtlıyor ise u durum aşırı terleme (hiperhidroz) olarak adlandırılır. Nüfusun %1-3’ünde görülür.
Birincil (primer) ve ikincil (sekonder) tipleri vardır. Primer aşırı terlemenin nedeni bilinmez ve genellikle sağlıklı insanlarda görülür. Yapılan çalışmalarda aşırı terlemeyi tetikleyen bazı genler bulunmuştur. Kalıtsal olarak aktarılır. Hastaların %50-70’inde aile öyküsü bulunur. Sekonder tip aşırı terleme ise başka bir hastalığın sonucunda oluşur. Bu hastalıklardan bazıları, omurilik hasarı, kalp hastalıkları, Parkinson hastalığı, solunum yetmezliği, Zona hastalığı, bazı kanser türleri, Hodgkin hastalığı, HIV gibi enfeksiyonlar, anksiyete, diyabet, gut, guatr, obezite, hamilelik dönemi ve madde bağımlılığı gibi durumlardır. Primer aşırı terleme, genellikle sadece koltuk altı veya sadece avuç içi gibi bölgelerde görülür.
Sekonder aşırı terleme ise vücudun genelinin terlemesiyle karakterizedir. Birincil tipte uykuda terleme görülmezken ikincil tipte bazı durumlarda aşırı terleme görülebilir. Aşırı terleme herhangi bir yaşta başlayabilir ancak genellikle adölesan dönemde başladığı görülür. Pik yaptığı dönem ise 18-25 yaş aralığıdır.
Aşırı terleme, hayatı tehdit eden bir durum değildir. Fakat kişi için sosyal açıdan rahatsızlık oluşturabilir. Kaygıya sebep olabilir. Bu da kişinin kişisel ilişkilerini, günlük aktivitelerini ve özgüvenini etkileyerek psikolojik travma yaratabilir.
Uykuda olan aşırı terleme durumudur. Uyanıkken bu durum genellikle görülmez. En sık sebeplerinden biri menopozda veya menopoza girmekte olan kadınlarda görülen hormonal değişikliklerdir. Ancak altta yatan ciddi bir enfeksiyon veya hastalığın bir belirtisi olabileceği için bu durum göz ardı edilmemelidir.
Aşırı terleme, kişinin sosyal hayattan izole olmasına veya hijyen problemlerine yol açabilir. Bunlara bağlı olarak bazı fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar görülebilir. Kronik ve aşırı terlemenin yaygın bazı komplikasyonları şunlardır:
Aşırı terleme teşhisi, genellikle hastadan alınan tıbbi hikayeye ve fizik muayeneye dayanır. Başlangıçta terlemenin paterni ile ilgili bir sorgulama yapılır. Vücudun hangi bölümlerinde daha çok görüldüğü, hangi sıklık ve durumlarda olduğu, uyurken de kişinin aşırı terleyip terlenmediği sorgulanır. Kişinin günlük hayatının aşırı terlemeden ne kadar etkilendiği öğrenilir. Diyabet, hipoglisemi, hipertiroidi gibi bazı rahatsızlıkları dışlamak için kan ve idrar tetkikleri istenebilir. Gerekli durumlarda radyolojik görüntüleme testleri yapılabilir.
Bazen sadece kişinin yaşının ilerlemesiyle beraber aşırı terleme ortadan kalkabilir. Ancak terleme ciddi sonuçlara yol açıyorsa tedavi edilmesi gerekir. Tedavide ilk olarak yaşam tarzı değişikliği önerilerinde bulunulur. Eğer bu yöntemle istenen sonuç alınamazsa ilaçlı tedaviden cerrahi tedavi yöntemlerine kadar pek çok farklı seçenek bulunur. Terleme tedavi yöntemlerinden bazıları şu şekilde listelenebilir:
Terleme her ne kadar fizyolojik bir olay olsa da bazen altta yatan ciddi bir hastalık veya durumun habercisi olabilir. Eşlik eden çarpıntı, nefes darlığı, ateş, ani kilo kayıpları, göğüs ağrısı gibi durumlarda mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ancak sadece altta yatan bir hastalık olduğunda değil, terleme kişinin hayatını ve aktivitelerini kısıtlayacak düzeyde ise de tedavi edilmelidir.
Aşırı terlemesi olan kişilerin çoğu ya bu durumdan utandığından ya da tedavisi olduğunu bilmediğinden doktora başvurmaz. Kişi, aşırı terlemeye bağlı olarak gelişen psikolojik etkilerin farkında olmasa da bu durum kişiyi depresyona ve sosyal izolasyona sürükleyebilir. Kişi özgüvenini ve özsaygısını kaybedebilir. Bu nedenle aşırı terlemesi olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilir. Sağlıklı günler dileriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.