Gebelik süreci yaklaşık olarak 40 haftalık bir zaman dilimini kapsar. Bu haftalar kendi içerisinde 3 aylık olacak şekilde trimester adı verilen 3 bölüme ayrılır. Bu trimesterlerden üçüncüsü 28 hafta ile 40 haftalar arasını tanımlar. Üçüncü trimester hem fiziksel hem de duygusal açıdan anne adayını oldukça zorlayıcı bir hal alabilir. Bebeğin miadına ulaşması 37. haftanın sonunda olduğu kabul edilir. Bu haftada anne adayı ödem ve ağrı gibi çeşitli şikayetlere sahip olabilir. Bu şikayetlere ek olarak bebeğin hareketliliğinde artma, Braxton-Hicks olarak isimlendirilen doğuma hazırlayıcı kasılmalar, sık idrara çıkma, reflü, hemoroid, göğüste hassasiyet ve süt gelmesi veya uyku problemi gibi çeşitli durumlarda ortaya çıkabilir.
37.haftada bebeğin ağırlığı yaklaşık olarak 3-4 kilograma ulaşmıştır. Bebeğin sindirim sisteminde mekonyum adı verilen yapışkan yeşil dışkı oluşmaya başlar ve doğumla birlikte bebek ilk dışkılamasını yapmaya hazırlanmış olur. Bu haftada doğan bebeklerin vücudunda lanugo adı verilen kısa tüyler de mevcut olabilir. İlk gebeliğini yaşayan anne adaylarında aynı zamanda bebeğin aşağı doğru yerleştiği tespit edilir. Bu durum ile birlikte anne adayının yaşadığı şikayetlere alt karın bölgesinde baskı da eklenmiş olur. Tüm bu durumlar dışında 37. hafta içerisinde hem anne adayı hem de bebeğin yaşadığı değişiklikleri merak ediyorsanız yazının devamını takip edebilirsiniz.
Gebeliğin 37. haftası tam olarak 9 ay 1 haftalık bir süreye tekabül eder. Anne adayı hamileliğin üçüncü trimester dönemindedir ve doğuma ortalama olarak 3 haftalık bir süre kalmıştır. Bu süre zarfı içerisinde bebeğin boyutu karpuz çekirdeğinden bir marul büyüklüğüne ulaşmıştır.
37. haftada anne adaylarının en çok karşılaştığı soru bebeğin aşağı inip inmediğidir. Halk arasında bu şekilde yöneltilen sorunun bilimsel olarak sorgulamak istediği bebeğin kafasının doğum kanalında olup olmadığıdır. Yerleşme ya da hafifleme olarak da bilinen bu durum doğumdan 1 ay önce gerçekleşebileceği gibi doğumun hemen öncesinde de meydana gelebilir. Bebeğin kafası aşağıda olacak şekilde yaptığı pozisyon değişikliği anne adayının mesanesi üzerindeki baskıyı artırabilir. Bu dönemde meydana gelen bel ağrısı ya da sık idrara çıkma gibi şikayetlerin altında yatan neden bu durumdur. Bu değişiklikler dışında bebeğin doğum kanalına girmesi ile birlikte akciğerler için daha fazla vücut boşluğu oluşmuş olur ve dolayısıyla anne adayının nefes alıp vermesi kolaylaşabilir.
37. hafta itibari ile oluşabilecek diğer şikayetler şu şekilde özetlenebilir:
Hamilelik süreci içerisinde oluşan her belirtinin hekimlere danışılması önerilir. Kasık ağrısı gebelik döneminde sık olarak tespit edilen şikayetler arasında yer alır ve genellikle iyi huylu nedenlerden kaynaklanır. Özellikle üçüncü trimester döneminde bebeğin doğum kanalına yerleşmesi ile pelvik alandaki basınçta bir artış meydana gelerek kasık ağrısı oluşması ile sonuçlanabilir. Kasık ağrısının aşırı olduğu ya da şiddetinin giderek arttığı durumlarda ise sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek alınmalıdır.
37 haftalık gebelik süresi boyunca büyüyen bebeğin hamileliğin bu döneminde güçlü yumruk ve tekmeler savurması biraz zordur. Anne adayı bu dönemde genellikle bebeğin dönme gibi hareketlerini hissedebilir. Rahim duvarının esnemeye ve incelmeye devam ettiği bu dönemde bebek daha fazla güneş ışığı alabilir.
Bebeğin hareketlerini daha az hissediyor olsanız bile hareket paternlerine ve aktiflik derecesine dikkat etmeniz önerilir. Bebeğinizin tekmelerini sayarken normalden daha az hareket ettiğini fark etmeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek almanız önerilir. Her ne kadar bu durum genel olarak bebeğin daha az aktif olduğu normal bir durum olabilse de bazı gebeliklerde hareket paterninin değişmesi veya aktiflik derecesinin azalması göbek bağı ile ilgili sorunlara da işaret ediyor olabileceği için bilinçli olunmalıdır.
Anne karnındaki bebek 37. haftada bir yandan amniyotik sıvı ile nefes egzersizlerini sürdürür. Beyin ve akciğer yapılarının gelişimi henüz tamamlanmamış olsa da bu zaman diliminde doğan çocuklar gayet normal ve sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilir.
Gebeliğin 37. haftasında bebeğin baş popo mesafesinin uzunluğu ortalama olarak 33-34 santimetredir. Baş topuk mesafesi ise 48 santimetre civarındadır. Bu dönemdeki bir bebeğin vücut ağırlığı ise yaklaşık olarak 2,9-3 kilogram civarındadır.
37 haftalık gebelik süresi sonunda doğan bebekler “erken term” bebekler olarak isimlendirilir. Bebeğin emmesi ve yutkunması gibi yaşamsal işlevlerindeki son değişikliklerin gerçekleştiği bu dönemde bazen doğum meydana gelebilir.
İnsan hamilelik süreci ortalama olarak 40 haftadır. Bu süre tamamlandığında doğan bebek miadında veya “term” bebek olarak tanımlanır. Her ne kadar önceki zamanlarda 37-40 hafta arası term olarak tanımlanıyor olsa da yapılan çalışmalar bu zaman diliminde bebeğin beyin, akciğer ve karaciğer gibi yapılarının gelişmeye devam ettiğini göstermiştir ve dolayısıyla bu haftalarda doğan çocuklar için erken term terimi kullanılmaya başlanmıştır.
Anne karnındaki bebeğin doğumuna oldukça az bir sürenin kaldığı 37. haftada bu durumun ne zaman başlayacağı konusunda endişelenmeniz gayet normaldir. Aşırı endişelenmekten kaçınmak adına anne adaylarının bu dönemde kendilerine odaklanması ve doğum için gerekli olan hazırlıkların tamamlandığından emin olması önerilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.