36 haftalık gebelik süreci dokuzuncu ayın başladığını ifade eder. Süt çocukluğu dönemine çok az kalan karnınızdaki bebeğin bazı değişiklikler ve hazırlıklar için biraz daha zamana ihtiyacı vardır. 32. haftada bebeğinizin kemikleri tam olarak oluşmuş durumdadır. Bu dönemde bebek gözlerini açıp kapatabilir ve ışığa karşı hassasiyeti öğrenmiş durumdur. Yakın zamanda bebeğiniz demir ve kalsiyum gibi mineralleri de vücudunda depolamaya başlayacaktır. 36. haftaya ulaşılması ile birlikte bebek genellikle doğuma hazırlık sürecinin bir parçası olarak baş aşağı pozisyona geçer. Bazı gebeliklerde bebeğin pozisyonu bu şekilde olmaz hatta normal doğuma izin vermeyecek şekilde olabilir. Hal böyle olunca hekiminiz tarafından sezeryan doğum gündeme gelebilir. Bu haftayı takip eden haftanın tamamlanması ile birlikte bebeğiniz artık organları tam fonksiyon gösterecek şekilde miadına ulaşmış olur.
Gebeliğinin 36. haftasında olan anne adayları hem kendileri hem de bebekleri için gerekli olan yaşam tarzı alışkanlıklarını sürdürmesi önerilir. Hekimleri tarafından reçetelendirilen prenatal vitaminlerin kullanımı, hekimleri tarafından aksi belirtilmediği sürece aktif kalınması, meyve ve sebze gibi doğal gıdalar tüketilmesi ve sıvı tüketimine özen gösterilmesi önerilir. Gebelik sürecinde anne adaylarının kafasında birçok farklı sorunun olması gayet doğal bir durumdur. Kafanızdaki soru işaretlerini giderebilmek adına sizin için hazırladığımız bu hafta hafta gebelik yazılarımızı takip edebilirsiniz.
36 haftalık gebelik süreci toplam 9 aylık bir zamana tekabül eder. Anne adayının içerisinde bulunduğu gebelik evresi üçüncü trimesterdir ve doğuma ortalama olarak 4 haftalık bir zaman dilimi kalmıştır. “9 ay” her ne kadar halk arasında gebelik süresi için genel olarak kullanılan bir ifade olsa da aslında gebelik süresi 10 aya yakın bir zaman dilimidir.
36 haftada artık anne adayının karnında bebeğinin büyüyeceği bir alanın olmadığı hissi duyması gayet normaldir. Ancak bu dönem içerisinde de anne karnındaki bebek büyümeye ve gelişmeye devam eder. Bebeğin bu gelişimi doğum anına kadar da devam edecektir. Gebeliğin sizi zorladığı her anda bebeğin rahim (uterus) içerisinde kaldığı her saniye daha da geliştiği düşüncesine sarılabilirsiniz.
Gebeliğin 36. haftasında olan anne adaylarında genişleyen karın ile birlikte hareket halinde iken dengenin sağlanması için küçük adımlarla yürüme ortaya çıkabilir. Bu süreye kadar alınan kilo ise ortalama olarak 9-13 kilogram arasındadır. Gebelik hali bulunmayan bir kadın için günlük alınması gereken kalori miktarı 2000-2500 kcal arasındadır. Gebelik halinde ise bu değer günlük 300 kcal artar. Emzirme dönemindeki günlük tüketilmesi gereken kalori miktarı artışı ise yaklaşık olarak 500 kcal’dir.
Günlük kalori tüketimine ek olarak 36. hafta içerisinde dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da kasılmalardır. Bu kasılma ve sancılar doğuma işaret etmeyen Braxton Hicks kasılmaları olabileceği gibi erken doğum sinyalleri de olabilecekleri için dikkatli olunmalıdır. Kasılmalar dışında halsizlik, sık idrara çıkma, baş ağrısı, kasık ağrısı ve mide problemleri gibi diğer şikayetler de ortaya çıkabilir.
Gebelik sürecinde baş ağrısı şikayeti oldukça sık görülen belirtiler arasında yer alır. Yapılan çeşitli araştırmalara göre hamile kadınların gebelik dönemi ve doğum sonrası dönemlerinde neredeyse %40’ında bu şikayetin mevcut olabileceğini ortaya koymuştur. Gebelik döneminde ortaya çıkan baş ağrıları genel olarak zararsız kabul edilir. Ancak oluşan baş ağrınızın türü ve sıklığı konusunda hekiminizi bilgilendirmeniz önerilir.
Üçüncü trimester döneminde baş ağrısı oluşmasında alınan aşırı kilolar, duruş bozuklukları, uyku problemleri, dengesiz beslenme, kas zorlanmaları, yüksek kan basıncı veya yüksek kan şekeri gibi farklı faktörler rol oynayabilir. Özellikle üçüncü trimester dönemindeki kadınlarda başlayan baş ağrısında gebelik hipertansiyonunun ekarte edilmesi oldukça önemlidir.
Gebeliğin 36. haftasında anne karnındaki bebek ve uterus dokusu büyümeye devam eder. Bu büyüme annede kasık bölgesinde bir ağırlaşma şeklinde kendisini gösterebilir. Bebeğin baş aşağı dönerek doğuma hazırlık pozisyonuna geçmesi halinde pelvik bölgedeki basınç artarak kasık ağrısı şikayetine neden olabilir.
Bazı gebeliklerde bebekler normal doğum süresinden daha erken zamanlarda dünyaya gelme düşüncesine sahip olabilir. Bu nedenle gebelik sırasında meydana gelen kasılmaların dikkatle takip edilmesi oldukça önemlidir. Kasılmalar uterus bölgesinde adet sancılarına benzer şekilde gerginlik ve kramp şeklinde kendisini gösterebilir. Bazı kadınlarda bu kasılmalar bel bölgesini de etkisi altına alır. Kasılmalar sırasında anne adayının karın bölgesi oldukça serttir.
Her kasılmada kasılmanın şiddeti ve yoğunluğu giderek artar ve sonrasında azalır. Dalgalanma şeklinde ortaya çıkan bu durumun zaman içerisinde sıklığında bir artış meydana gelebilir. Kasılmaların arasında geçen sürenin takip edilmesi oldukça önemlidir.
Braxton Hicks kasılmaları tipik olarak üçüncü trimesterde hissedilen ve yalancı doğum sancısı olarak bilinen kasılmalardır. Bu kasılmalar genel olarak gelip geçici özellikte, sıklığı artmayan, şiddeti değişmeyen ve anne adayının pozisyonunu değiştirmesi ile rahatladığı kasılmalardır.
Gerçek kasılmalar ise merkezi sinir sistemindeki endokrin sistemin bir parçası olan hipofiz bezinden oksitosin hormonu salgılanması ile ortaya çıkar. Oksitosin hormonu rahim kas dokusunu uyararak kasılmasını sağlar. Gerçek kasılmalar da şiddetli dalgalanım gösterir. Başlangıçta düşük yoğunlukta başlayan sancı giderek artar ve zirveye ulaşır, ardından tekrar hafifler. Gerçek doğum sancılarının arasındaki süre genellikle eşittir ve bu süre giderek azalır. Gerçek kasılmaların şiddetinin ve yoğunluğunun da artma eğiliminde olduğuna dikkat edilmelidir.
Gebeliğin 36. haftasında bebeğin baş popo mesafesi neredeyse 33 santimetreye ulaşmıştır. Baş topuk mesafesi ise ortalama olarak 46,8 santimetredir. Gebeliğin bu dönemindeki anne karnındaki bebeklerin ortalama ağırlığı ise 2745 gram civarındadır.
9 aylık gebelik sürecinin tamamlanması ile bebeğin dolaşım sistemi dış dünyadaki yaşamın gerekliliklerini getirebilecek kapasiteye ulaşmış durumdadır. Bağışıklık sistemi ise güç toplamaya devam eder. Organ sistemlerinden gelişim olarak istisna olan sindirim sistemidir. Anne karnındaki bebek henüz herhangi bir şey sindirmediği için bu sistemin gelişimi bebek 1-2 yaşına gelene kadar devam eder.
Doğum anına yaklaşıldıkça bebeğin büyüklüğünün artması nedeniyle eskisi kadar hareket etmeyebilir. Hissedilen tekmelerin gücü artmış olsa da sıklığında bir azalma meydana gelmesi gayet doğaldır. Hareketlerdeki güçlenmeye aynı zamanda bir miktar yavaşlama da eşlik edebilir. Savrulan yumruk ve tekmeler anne adayının ağrı ve rahatsızlık duymasına neden olabilir. Bazı anne adaylarının karın bölgesinde bebeğin ayağı veya eli görülebilir.
Gebeliğin son dönemlerinde bebek hareketlerinde değişiklik gözlenmesi gayet normaldir. Ancak bebeğin hareketlerinin hissedilmesi doğum anına kadar devam etmelidir. Bu dönemde bebeğin hareket paternine dikkat edilmeli ve normalden daha az hareket ettiğinin tespit edilmesi halinde hemen sağlık kuruluşlarına başvurularak uzman hekimlerden destek alınmalıdır.
36. hafta doğuma oldukça yaklaşıldığı bir gebelik dönemidir. Anne adaylarının kalan son hamilelik zamanlarının tadını çıkarması, dengeli beslenmesi ve bolca istirahat etmesi oldukça önemlidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.