Tıpta ambliyopi olarak tanımlanan göz tembelliği, kelime anlamı olarak donuk göz anlamına gelir. Gözde yapısal bir bozukluk olmaksızın görme keskinliğinin düşmesine yol açan göz tembelliği, toplumda %1,6 ila %3,6 oranında görülür. Tedavisi mümkün olduğu hâlde aileler tarafından fark edilmediği için görme kayıplarına yol açabilir. Göz tembelliği, göz sinirinin kullanılmamasına bağlı olarak ortaya çıkar. Farklı bir deyişle, göze ulaşan görüntü sinir tabakasına ulaşamaz ya da bulanık oluşur. Hastalığın ortadan kalkması için bu sinirlerin uyarılması gerekir. Bebeklik çağında başlayan göz tembelliğinde kritik dönem ilk 6 ay ila 7-8 yaşları arasıdır. Çocukların görme kusurunun bu yaşta fark edilememesinden dolayı atlanan rahatsızlık, sık yapılan göz kırpma hareketi ile belirti verir. Klinik göz muayenesi ile tanısı koyulabilen hastalığın tedavisi ne kadar erken dönemde yapılırsa o kadar iyi sonuç alınır. Bu yüzden bebek ve küçük çocukların her 6 ayda bir göz muayenesine götürülmesi önemlidir. Göz tembelliği tedavisine geçmeden önce sıklıkla sorulan "Göz tembelliği nedir?" sorusunu yanıtlamak gerekir.
Göz tembelliği, göz ve göz sinirinde hiçbir yapısal bozukluk olmamasına rağmen bir gözün, diğerine oranla normal sınırlardan daha az görmesi olarak tanımlanabilir. Doğumdan itibaren beynin gelişimiyle birlikte artan görme kapasitesi, kişinin daha iyi ve net görmesini sağlar. Ambliyopi olarak da bilinen göz tembelliği varlığında kişi, gözlük ya da kontakt lens kullanımı ile dahi sağlıklı bir göz kadar keskin ve net göremez. Bunun nedeni ise göz tembelliğine bağlı olarak bebeklik ya da çocukluk döneminde, görme merkezinin yeterince gelişmemesidir. Farklı bir deyişle kullanılmayan sinir, zaman içinde atıl duruma düşerek fonksiyonunu kaybeder. Gözlerden birine ya da her ikisine birden ışığın az girmesi ile ilgili gözün görüş kapasitesi düşer. Zaman içinde beyin, gözden gelen uyaranlara karşı tepkisiz kalmayı öğrenir ve sadece uyarılan sinirlerden ya da gözden gelen görüntüyü işler. Çoğunlukla tek gözün etkilenmesiyle oluşsa da bazı vakalarda her iki gözün etkilendiği de görülebilir. Doğumu takip eden ilk 6 aydan itibaren 7 - 8 yaşına kadar her 6 ayda bir göz kontrolüne giden çocuklarda, göz tembelliği kolayca fark edilerek tedavi edilebilir. Ancak sağlık kontrollerini yaptırmayan çocuklarda göz tembelliğinin, aileler tarafından fark edilmesi güçtür. Göz tembelliğinin kalıcı görme kusuruna neden olmaması için tedavinin 7 ila 10 yaşına kadar başlanması önemlidir. Ancak tedaviye ne kadar erken yaşta başlanırsa, sonuçlar da bir o kadar iyi olur.
Göz tembelliği, göz ve beyinde herhangi bir bozukluk olmamasına rağmen tek ya da çift tarafta görme keskinliğinde azalmaya yol açan bir göz rahatsızlığıdır. Göz tembelliği sıklıkla şu nedenlerden oluşur:
Göz kapağında düşüklük ve şaşılık, aileler tarafından fark edilse de gözün bozuk olması (göz numaralarının birbirinden çok farklı olması) ve katarakt gibi göz tembelliğine yol açan, dışarıdan bakınca anlaşılamayan hastalıklar, aileler tarafından fark edilemeyebilir. Rutin olarak göz muayenesine getirilmeyen çocuklarda göz tembelliği oluşumunda önemli bir paya sahip olan bu hastalıkların geç yaşta fark edilmesi tedaviye alınacak yanıtın da gecikmesine yol açabilir.
Tedavi edilmediğinde görüş keskinliğinin hızla düşmesine, iki gözle birden görüşün kaybolmasına, derinliğin algılanmasında güçlüklere ve sağlıklı gözde de görüş kaybı oluşmasına yol açabilen göz tembelliği, gelişim çağında oluştuğu için kişinin kendisinin fark etmesi oldukça güçtür. Tıpta strabismus olarak tanımlanan şaşılık, göz tembelliğinin en sık rastlanan nedenidir. Şaşılık, dışarıdan fark edilse de diğer nedenler çoğunlukla ailelerin fark edemeyeceği düzeydedir. Ancak göz tembelliği varlığında bazı belirtiler oluşur. Aşağıda listelenen bu belirtilerin varlığında göz tembelliği şüphesiyle hekime başvurulması önerilir:
Tam oftalmoloji ya da farklı bir deyişle göz muayenesiyle tanısı koyulabilen göz tembelliğinin farklı bir tanı yöntemi bulunmamaktadır. Yenidoğanlarda şaşılık, doğumsal katarakt ve doğumsal göz kapağı düşüklüğü (pitozis) gibi hastalıkların tedavi edilmesi, olası göz kapağı düşüklüğünün önlenmesinde etkilidir. 2 yaşındaki çocuklarda ise tanı için gözler tek tek incelenir ve her iki gözün birlikte hareketlerinde uyum aranır. Kayma ve şaşılık varlığı, göz tembelliği tanısının koyulmasında etkilidir. 5 yaş ve üzerindeki çocukların göz muayenesine uyum sağlayabilmesiyle birlikte göz tembelliği tanısı, oftalmoloji muayenesiyle koyulur.
Göz tembelliği ne kadar erken dönemde tedavi edilirse, görüş artışı da o kadar fazla olur. Kolay ancak zaman alan göz tembelliği tedavi süreci, hekimin önerdiği süreyle uygulanmalı ve hekime danışılmadan sonlandırılmamalıdır. Göz tembelliğinde uygulanan tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır:
İlk 6 aydan sonra 6 ayda bir kez çocuğunuzun göz muayenesini yaptırmayı unutmayın. Sağlıklı günler dileriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.