Âdet kanaması olarak da bilinen regl, aylık döngüler hâlinde gerçekleşen vajinal kanamadır. Kadın üreme hücresi olan yumurtanın, yumurtalık rezervinde olgunlaşmasıyla birlikte rahmin iç dokusu da kalınlaşmaya başlar. Döllenmenin olmaması durumunda kalınlaşan doku, dökülür ve bir miktar kanla birlikte vajinal yoldan vücut dışına atılır. Ergenlikten menopoz dönemine kadar devam eden bu süreç, kişinin doğurganlığının devam ettiğinin de göstergesidir. Vücutta oluşan hormonal değişimlere bağlı olarak gerçekleşen regl, düzenli olarak 21 ila 35 günde bir kez gerçekleşir ve 3 ila 7 gün kadar sürer. Âdet döngüsü olarak tanımlanan bu fizyolojik sürecin düzenli olması, kişinin üreme sisteminin sağlıklı olduğunun ve vücudun gebelik için kendini hazırladığının göstergesidir. Kadınların yaklaşık olarak %75'inde ise regl döneminin hemen öncesine hormonal değişimlere bağlı olarak regl sancısı görülür ve bu sancılar kanamanın ikinci gününe kadar sürebilir. Sıklıkla merak edilen "Regl ağrısına ne iyi gelir?" sorusunu yanıtlamadan önce "Regl nedir?" sorusu yanıtlanmalıdır.
Ergenlik döneminden başlayarak menopoz dönemine kadar her ay düzenli olarak gerçekleşen vajinal kanamalar; regl, âdet kanaması ya da menstrüasyon olarak tanımlanır. Regl döneminin süresi ve kanamanın miktarı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Her 21 ila 35 günde bir kez gerçekleşen regl döneminde uterus ya da halk arasında bilinen adıyla rahim, kendini yenileyerek gebeliğe hazırlanır. Gebeliğin oluşmadığı durumlarda ise rahmin içinde bulunan dokunun bir kısmı dökülür ve vajinal yoldan dışarı atılır. Aylık döngüler hâlinde devam eden bu sisteme, menstrüasyon döngüsü ya da farklı bir deyişle âdet döngüsü denir. Sağlıklı bir âdet döngüsü için dört ayrı sistemin düzenli ve birbiriyle uyum içinde çalışması gerekir. Rahim ve vajina, yumurtalıklar, hipofiz bezi ve hipotalamustan oluşan bu sistemlerin sağlıklı bir şekilde çalışması, üreme için de son derece önemlidir. Âdet döngüsü, beyinde yer alan ve küçük nukleuslardan ulaşan hipotalamus bölgesinin, yine beyinde bulunan ve bir çeşit endokrin bezi olan hipofiz bezini uyarmasıyla başlar. Uyarılan hipofiz bezi, luteinizing hormon (LH) ve folikül uyarıcı hormon olarak tanımlanan FSH (follicule stimulating hormon) hormonlarını salgılar. Salgılanan hormonların dolaşım sistemi aracılığıyla yumurtalıklara ulaşmasıyla birlikte yumurtalık rezervinde bulunan yumurta folikülleri uyarılır. Böylece yumurtaların bir kısmı olgunlaşma sürecine girer. Yumurtaların olgunlaşmasının ardından yumurtanın içinde bulunduğu kesecik ya da farklı bir deyişle yumurta folikülü çatlar. Bu süreç boyunca yumurta folikülünden östrojen hormon salınımı yapılır. Salınan östrojen hormonu, rahim duvarının ya da tıp dilindeki adıyla endometriumun kalınlaşmasına neden olur. Çatlayarak, içinde bulunduğu folikülden çıkan yumurta ise yumurtalıklarla rahim arasında bir köprü görevi gören fallop tüplerine atılır. Olgunlaşan yumurta yaklaşık 24 saat kadar hayatta kalır ve bu süre boyunca fallop tüplerinde erkek üreme hücresi olan sperm ile karşılaşmazsa gebelik oluşmaz. Böylece östrojen hormonu salınımı azalmaya ve progesteron düzeyi artmaya başlar. Olası bir gebelik için kendini hazırlayan rahim içi dokusu, progesteron hormonunun etkisiyle parçalanmaya ve dökülmeye başlar. Rahim içi dokunun bir miktar kanla birlikte vajinal yoldan vücut dışına atılmasıyla âdet kanaması gerçekleşir. Âdet kanaması süresi kişiden kişiye değişiklik gösterse de yaklaşık olarak 3 ila 7 kadar sürer. Regl öncesinde ve sırasında karın ve bel bölgesinde ağrı, sancı ya da kramp olabilir. Ayrıca şişkinlik, memelerde hassasiyet, ruh hâlinde değişim ve baş ağrısı da görülebilir. Doğurganlık süresi boyunca bu döngü bu şekilde devam eder. "Regl ne demek?" sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.
Kadınlar, belirli bir yumurta rezervi ile dünyaya gelir. İlk regl dönemi 8 ile 15 yaşları arasında gerçekleşir. Ergenlik dönemine girilmesiyle gerçekleşen ilk âdet kanaması, ilk iki yıl boyunca düzensiz olabilir. Yumurta rezervinin tükenmesiyle birlikte kadınlar, 45 ile 55 yaşları arasında menopoz dönemine girer. Başlangıçta düzensizleşen regl, belirli bir sürenin sonunda sona erer. Bu, aynı zamanda üreme döneminin de sona erdiğinin göstergesidir.
Âdet ağrısı ya da regl sancısı olarak bilinen yakınmalar, rahim içi duvarının kasılmasına bağlı olarak görülür. Olası gebelik için kendini hazırlayan ve kas dokusundan oluşan rahim, yumurtlama dönemiyle birlikte kalınlaşır. Gebeliğin oluşmadığı durumlarda ise progesteron hormonunun etkisiyle incelmeye başlar. Rahim içi duvarının rahat bir şekilde dökülebilmesi için prostaglandin hormonu salgılanır. Rahmin kasılmasını tetikleyen bu hormon, âdet kanamasından birkaç gün önce salınmaya başlar ve âdet kanamasının başlamasının ardından 1-2 gün sonra kan düzeyinde azalır. Prostaglandin hormonu ne kadar fazla salgılanırsa, âdet sancısı da o kadar fazla olur.
Kadınların yaklaşık olarak yarısından fazlasını etkileyen regl sancısının temel sebebi, endometrium olarak tanımlanan rahim içi duvarının dökülmesini tetikleyen prostaglandin hormonudur. Âdet sancısı çekenler tarafından sıklıkla sorulan "Regl sancısına ne iyi gelir?" sorusunun tek bir yanıtı bulunmaz. Regl sancısını ve kramplarını azaltmak için uygulanabilecek yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
Regl döneminde bir miktar ağrı ve sancı hissedilmesi normaldir. Ancak bu ağrı ve kramplar dayanılmayacak kadar şiddetliyse ve kişinin yaşam kalitesini düşürüyorsa hekime başvurulmalıdır. Eğer sizin de çok şiddetli regl ağrılarınız varsa kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı günler dileriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.