Boyunda bulunan tiroid bezi, vücutta metabolizma hızının ayarlanması başta olmak üzere pek çok önemli göreve sahip olan hormon salgılayıcı bezdir. T3 ve T4 adı verilen tiroid hormonları bu bezden salgılanır ve vücudun günlük fonksiyonlarının düzenli bir şekilde yerine getirilmesini sağlar. Tiroid bezinin yetersiz çalışması, fazla çalışması, otoimmün tiroid hastalıkları ve tiroid kanserlerinde bezin çalışma durumunda ortaya çıkan aksaklıklara bağlı olarak T3 ve T4 hormonlarının düzeyleri normal aralıkların dışına çıkabilir. Tiroid hastalıkları için yapılan araştırmalarda bu hormonların kandaki düzeyleri, yapılacak kan testleri ile incelenir. En yaygın olarak kullanılan tiroid fonksiyon testleri T3 ve T4 hormonu olup otoimmün hastalıkların varlığını araştırmak için anti-TPO adlı antikor veya tiroid bezinin çalışmasını stimüle eden TSH adlı hormonda yapılan testler arasında yer alabilir. Yapılacak olan bu fonksiyon testleri sonucunda herhangi bir bozukluğa rastlanması durumunda tiroid bezindeki sorunun kaynağını araştırmaya yönelik daha ileri tanı testleri ve görüntüleme tekniklerinden yararlanılabilir.
Tiroid bezinin yeterince iyi çalışıp çalışmadığını araştırmaya yönelik yapılan tiroid fonksiyon testleri, kanda T3, T4, T3RU ve TSH adlı hormon düzeylerinin ölçülmesi şeklinde uygulanır. Boyunda bulunan tiroid bezinden salgılanan bu hormonlar enerji üretimi ve metabolizma hızının ayarlanması, kilo alımı veya kilo kaybı, ruh hali gibi pek çok faktör üzerinde önemli etkilere sahiptir. Tiroid bezinin ürettiği iki ana hormon triiyodotironin olarak da bilinen T3 hormonu ile tiroksin adı verilen T4 hormonudur. 4 iyot atomu içeren T4 ana tiroid hormonu olmakla birlikte bazı dokularda etkilerini gösterebilmek için bir iyot atomunun uzaklaşması şeklinde oluşan T3 hormonuna dönüşebilir. Tiroid bezinden tiroksin hormonunun salgılanması ise, beyindeki hipofiz bezinden salgılanan farklı bir hormon olan TSH (tiroit stimüle edici hormon) tarafından düzenlenir. Hipofiz bezi tarafından salgılanarak kan dolaşımına bırakılan TSH miktarı, dolaşımda bulunan T4 hormonu ile ters orantılıdır. Dolayısıyla tiroid bezinin yetersiz çalışması sonucunda T3 ve T4 hormonlarının kandaki düzeylerinin normalin altına inmesi durumunda, hipofiz bezinden salgılanan TSH miktarı arttırılır ve kandaki TSH seviyesi normal aralığın üzerine çıkar. Bazı kronik hastalıklarda, hamilelik döneminde, doğum kontrol hapları ve birtakım farklı ilaçları kullanan kişilerde tiroid hormonlarının kandaki düzeyleri etkilenebilmektedir. Fakat bu durumların haricinde tiroid fonksiyon testlerinin verdiği sonuçlar doğrudan tiroid bezinin çalışma kapasitesini gösterir.
Tiroid bezinin yavaş çalışması (hipotiroidi), otoimmün etki nedeniyle tiroid bezinin harap olması veya çeşitli hastalıklara bağlı olarak tiroid bezinin bir kısmının çıkarılmış olması gibi durumlarda tiroid hormonlarının kandaki düzeyleri normalin altında, TSH ise normalin üzerinde tespit edilir. Bu durumda metabolizma hızının yavaşlaması ve buna bağlı olarak kilo alımı, enerji eksikliği ve yorgunluk gibi belirtilerle kendini gösteren hipotiroidizm tablosu gelişir. Tiroid bezinin normalden fazla çalışması durumunda ise kanda T3 ve T4 hormon seviyeleri yükselirken TSH seviyesi düşer. Hipertiroidizm olarak adlandırılan bu durumda ise endişeli bir ruh hali, stres, çarpıntı, kilo kaybı ve titreme gibi komplikasyonlar gelişir. Tiroid fonksiyon testleri sonucunda bu gibi farklılıkların tespit edilmesi durumunda tiroid bezinin çalışma düzenini etkileyen faktöre yönelik olarak detaylı muayene ve tanı testleri uygulanarak tedavi süreci başlatılır. Pek çok hormon rahatsızlığında saç dökülmesi sorunu meydana gelebilir. Saç ekimi sonuçları hakkında endişe taşımayan hastalar genelilkle deneyimli doktorların ve yeterli teknolojik ekipmanın bulunduğu hastaneleri tercih edebiliyor.
Tiroid fonksiyon testleri kanda yapılan hormon ve antikor testleri ile iyot uptake testinden oluşur.
Tiroid fonksiyon testlerinde normal aralıkların dışında bir sonuç elde edilmesi durumunda tiroid fonksiyonlarındaki bozukluğun nedeninin araştırılması gerekir. Hipotiroidi hastalarının uzun süre tedavi edilmemesi durumunda guatr adı verilen tiroid bezinin büyüyerek boğazda şişlik oluşturması ile karakterize tablo ortaya çıkabilir. Bunun haricinde tiroid fonksiyon bozukluğu nedir sorusuna yanıt oluşturabilecek hastalıklar arasında hashimato tiroiditi, otoimmün tiroid hastalığı, tiroid kanseri, iyi huylu tiroid bezi tümörleri ve Graves hastalığı gibi hastalıklar bulunmaktadır. Tedavi sürecinin ne şekilde planlanacağı, fonksiyon bozukluğuna yol açan faktörlerin belirlenmesiyle birlikte hekim tarafından belirlenir. Hipotiroidi başta olmak üzere birçok tiroid hastalığında ilaç tedavisi yaygın olarak uygulanır. İlaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan durumlarda cerrahi operasyonlar ve sinir motorizasyonu gibi tekniklerin uygulanması gerekebilir. Aynı zamanda radyoaktif iyot tedavileri ile tiroid bezinin büyümesi engellenebilmektedir. Medikal tedavinin yanı sıra bazı hastalarda bir diyetisyen tarafından kişiye ve hastalığına özgü olarak planlanmış bir beslenme programının da uygulanması gerekebilir. Hastalığın türüne göre diyetle alınan iyot miktarının artırılması veya azaltılması gerekebilir. Bunun yanı sıra hipotiroidi hastalarında guatrojen besinler olarak da bilinen lahana, karnabahar, brokoli, brüksel lahanası, turp, ıspanak gibi besinlerin diyetten çıkarılması gerekebilir. Bu durumlarda hastalar hekimleri tarafından bir diyetisyene yönlendirilerek beslenme planına ilişkin bilgi alması sağlanmalıdır.
Eğer siz de bir tiroid hastalığına sahipseniz veya herhangi bir tiroid hastalığının var olabilme ihtimaline karşı gerekli taramalardan geçmek istiyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurarak muayene olabilirsiniz. Hekiminizin yapacağı fiziksel muayenelerin yanı sıra gerekli görüntüleme tetkikleri ve T3-T4 tiroid fonksiyon testleri de yapıldıktan sonra sağlık durumunuz ve gerekli ise tedavi planınız hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.