Yağ bezeleri, tıp dilinde lipom olarak da adlandırılan ve vücutta herhangi bir bölgede oluşan içi yağ dolu ve genellikle küçük yapılı, tümör benzeri oluşumlardır. Çeşitli boyutlarda olabilen yağ bezeleri bir kapsülle çevrilidir ve beyaz-sarı renklerde gözle görülebilir şekildedir. Yetişkinlik döneminde her yaşta yağ oluşumu gözlenebilirken çocuklarda bu sorunun görülme sıklığı oldukça düşüktür.
Vücudun gözle görülebilen kısımlarında yer alan yağ bezeleri, görsel açıdan bireyi rahatsız etmesi nedeniyle genellikle istenmeyen bir durumdur. Bu bezelerin evde sıkılması, iğne ile içinin boşaltılması gibi yöntemler hem enfeksiyon riski oluşturmakta, hem de yağ bezesinin olduğu bölgede iz kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle yağ bezelerinin alınmasına yönelik olarak yapılacak işlemler, mutlaka bir sağlık kuruluşunda hekim tarafından uygun ekipmanlar kullanılarak gerçekleştirilmelidir.
Vücuttaki yağ birikimlerinin deri altında yerleşerek bir kapsül şeklinde sarılması, lipom adı da verilen yağ bezelerinin oluşumu ile sonuçlanır. Basit bir tümör şekli olarak da nitelendirilebilen bu bezeler, genellikle iyi huyludur ve görüntü açısından kişileri rahatsız etmesi haricinde herhangi bir sağlık sorununa neden olmaz. Vücudun tüm bölgelerinde yağ bezesi görülebileceği gibi en yaygın olarak yüz, omuzlar, saç derisi, genital bölge, boyun ve sırt bölgesinde oluşur.
Birçoğu yumuşak bir yapıya sahiptir ve üzerine elle bastırıldığında hareket ediyormuş gibi bir his verir. Bunun sebebi deri ile tamamen bütünleşik yapıda olmamalarıdır. Yağ bezeleri her yaştan insanda görülebilecek bir sorun olmakla birlikte çocuklarda oldukça seyrek görülür. Genellikle ağrıya neden olmazlar. Bu tip bezelerde sonradan ağrı oluşması, genellikle yağ bezesinin tıbbi açıdan müdahale gerektirdiğini işaret eden bir durumdur.
Tüm hücreler gibi zamanla büyüyüp çoğalan yağ hücreleri, bazı durumlarda yağ bezelerinin boyutlarının kontrolden çıkmasına ve aşırı büyümesine yol açabilir. Bu durumlarda cerrahi operasyonlar yardımıyla büyüyen yağ bezelerinin çıkartılması gerekir.
Yağ bezelerinin ilk ve en karakteristik belirtisi bezenin geliştiği dokuda meydana gelen şişliktir. Bu şişlik yavaş yavaş ve sürekli olarak büyüyebilir. Yüz bölgesinde oluşan yağ bezeleri genellikle toplu iğne başı büyüklüğünden birkaç milimetreye kadar değişirken sırt ve boyun gibi bölgelerde oluşan şişlikler daha büyük çaplı ve daha derindir. Yine yüz bölgesine görülen göz altı yağ bezeleri ve göz kapağında yağ bezesi oluşumunda bezenin beyaz-sarı renkte olması, üzerini kaplayan derinin çok ince olması nedeniyle içerisindeki yağ kitlesinin rahatlıkla görülebilmesi söz konusudur.
Vücudun diğer kısımlarında oluşan derin yağ bezelerinde ise beze derinin alt katmanlarında yer aldığından dolayı yalnızca şişlik hissedilir, yağ tabakası dışarıdan görülemez. Genellikle ağrıya neden olmazlar. Fakat bezenin darbe alması, enfekte olması veya kötü huylu olması durumlarında yağ bezeleri zamanla ağrıya veya akıntılara neden olabilir. Özellikle hızlı bir şekilde büyüme, renk değişikliği, kızarıklık ve şiddetli ağrı durumlarına rastlanması halinde lipomlar cerrahi girişimler yardımıyla çıkarılarak patolojik incelemeye gönderilmelidir.
Yağ bezelerinin oluşum nedeni tam olarak bilinmemektedir. Fakat oluşma ihtimalini arttırdığı bilinen bazı hususlar mevcuttur. Yağ bezesi oluşumuna zemin hazırlayan faktörlerden bazıları şunlardır:
Yağ bezeleri, cilt altındaki yağın birikmesi ve tıkanmış yağ bezlerinin sonucunda ciltte belirgin hale gelir. Tıkanmış bir yağ bezi, içerisinde biriken yağın dışarı çıkmasını engeller ve bu nedenle bir keseye dönüşerek ciltte görünür hale gelir. Yağ bezesi oluşumunun temel nedeni, yağ bezlerinin normal işlevini sürdürememesidir.
Yağ bezeleri yapılarına göre 3 farklı grup altında incelenir. Bunlar şu şekildedir:
Yukarıdaki gruplandırmanın haricinde göz altı yağ bezeleri de kendi içerisinde üçe ayrılır. Bunlar ksantelezma adı verilen ve yüksek kolesterole bağlı olarak ortaya çıkan ince yağ tabakaları, siringoma adlı küçük yuvarlak yağ kistleri ve siringomadan daha küçük yapılı ve silik görünümlü olan miliumlar şeklinde 3 alt başlık altında incelenir.
Gözle görülebilen yağ bezeleri, hekimler tarafından yalnızca fiziksel muayene ile tespit edilebilir. Yağ kistleri genellikle yuvarlak bir yapıya sahip, ortasında bir nokta bulunan ve etrafı hafif kızarık görünümdedir. Yağ bezesinin birçok türünde deri altında bulunan yağ kitlesi elle bastırıldığında yer değiştirir.
Kolaylıkla hareket etmeyen sabit yapıda bir şişlik olması farklı bir hastalığı işaret ediyor olabilir. Oluştuğu bölgeye göre değişebilmekle birlikte lipomlar genellikle yumuşak bir yapıya sahiptir ve elle muayene esnasında bastırıldığında şekil değişikliğine uğrayabilirler. Daha büyük ve sert yapılı yağ bezelerinin teşhisinde benzer görünümlü farklı hastalıklarla karıştırılmaması açısından ultrasonografik görüntüleme ile tanı desteklenebilir.
Deri altı yağ bezeleri için tedavi seçenekleri vardır. Genellikle ameliyatsız tedavi yöntemleri tercih edilir. Lazer tedavisi, kriyoterapi (soğuk tedavi) veya ilaç tedavisi gibi yöntemler, yağ bezelerini küçültebilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Ancak tedavi seçeneği, yağ bezesinin büyüklüğüne, tipine ve konumuna bağlı olarak değişebilir. En iyi tedaviyi belirlemek için bir dermatologdan uzman görüşü alınması önerilir.
Yağ bezelerini aldırmak için öncelikle bir dermatolog veya uzman bir doktora danışmanız önemlidir. Doktor, bezenin türünü ve büyüklüğünü değerlendirecek ve uygun tedavi seçeneklerini önerilecektir. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, lazer tedavisi veya ilaç tedavisi olabilir. İşlem, yağ bezesinin büyüklüğüne ve konumuna göre değişiklik gösterecektir. Yağ bezesini aldırmadan önce doktorunuzun tavsiyelerine uymak önemlidir.
Yağ bezelerinin neredeyse %99'luk bir kısmı iyi huyludur ve kanserleşme eğilimi göstermezler. Fakat özellikle yüz ve boyun gibi vücudun gözle görülür kısımlarında bulunan yağ bezeleri estetik anlamda hoş gözükmediği için hastalarda rahatsızlığa yol açar. Buna ek olarak sırt bölgesinde oluşan yağ dokusu tümörleri sağlık açısından herhangi bir risk teşkil etmese de, arkaya yaslanma, sırt çantası kullanma gibi durumlarda baskı altında kalması nedeniyle ağrıya yol açabilir.
Bazı yağ bezelerinde alınan darbeler sonucunda veya kendiliğinden enfeksiyon gelişebilir, buna bağlı olarak ağrı, kızarıklık, akıntı ve ateş gibi semptomlar görülebilir. Tüm bu durumlarda yağ bezesi aldırma işlemi olarak da bilinen basit bir cerrahi operasyon yardımıyla bezeler çıkartılmalıdır. Bu operasyon lokal anestezi altında yapılır, genellikle yarım saatten daha kısa bir süre içerisinde tamamlanır. Hastanede kalmayı gerektirmez, hastalar aynı gün taburcu olabilir ve ertesi gün günlük yaşamlarına dönebilir.
Yağ bezelerinin estetik görüntü veya sağlık açısından bireyde herhangi bir rahatsızlığa neden olmadığı durumlarda alınmaları gerekmeyebilir. Fakat çok nadir de olsa bu kitlelerin kötü huylu olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle kanserleşme şüphesi bulunduran veya hızlı bir büyüme eğiliminde olan kitleler için bazı durumlarda biyopsi ile örnek alınabilir. Bu örneğin patolojik incelemesi yapılarak kitlenin iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu tespit edilebilir ve sonraki tedavi süreci bu sonuca göre planlanabilir.
Yüzdeki yağ bezeleri genellikle ameliyatsız tedavi yöntemleri ile yok edilebilir. Bu yöntemler arasında lazer tedavisi, kriyoterapi ve ilaç tedavisi bulunabilir.
Ameliyatsız yağ bezesi tedavisi, lazer, elektrokoter, kriyoterapi gibi yöntemleri içerebilir. Doktorunuz, bezeyi inceledikten sonra en uygun tedavi yöntemini seçecektir.
Göz altındaki yağ bezeleri genellikle ameliyatsız tedavi ile geçirilir. Lazer veya kriyoterapi gibi yöntemler kullanılabilir.
Yüzdeki yağ bezeleri genellikle genetik faktörlere veya yağ üretiminin artmasına bağlı olabilir. Ayrıca yüzde küçük yaştan itibaren de yağ bezesi görülebilir. Genellikle genetik kaynaklı yağ bezelerinin oluşumu için ileri yaş beklenmez.
Göz altındaki yağ bezeleri, genetik yatkınlık veya göz altı bölgesindeki yağ üretiminin artması nedeniyle oluşabilir.
Göz kapağındaki yağ bezeleri, genellikle tıkanmış yağ bezleri sonucu oluşur. Bunlar genetik veya yaşa bağlı olabilir.
Göz kapağındaki yağ bezeleri ameliyatsız tedavi yöntemleri ile geçirilebilir. Doktorunuz en uygun seçeneği belirleyecektir.
Kafadaki yağ bezeleri, genellikle tıkanmış saç köklerinden kaynaklanır.
Kafadaki yağ bezeleri çoğunlukla kendiliğinden geçer. Ancak büyür veya ağrı yaparsa, mutlaka doktorunuzdan destek almalısınız.
Koltuk altındaki yağ bezeleri, genellikle tıkanmış ter bezlerinden kaynaklanır.
Koltuk altındaki yağ bezeleri genellikle ameliyatsız tedavi ile geçirilir. Bunun için doktorunuza danışmalısınız.
Göz çevresi yağ bezeleri genellikle lazer veya kriyoterapi gibi tedavi yöntemleri ile geçirilir.
Yağ bezeleri genellikle ağrısızdır. Ancak büyümeleri veya iltihaplanmaları durumunda ağrı yapabilir.
Eğer siz de vücudunuzun herhangi bir bölgesinde yağ bezesine sahipseniz ve yağ bezesi nasıl geçer diye merak ediyorsanız bir sağlık kuruluşuna başvurarak doktor kontrolünden geçebilir, sizi rahatsız eden yağ bezelerinden kurtulabilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.