Brusella hastalığı, enfekte hayvanlardan insanlara bulaşan bakteriyel bir bulaşıcı hastalıktır. Tıp literatüründe Bruelloz olarak da adlandırılan hastalığa brusella isimli bakteri neden olur. Brusella bakterisinin birkaç farklı suşu vardır. Bazı türleri ineklerde enfeksiyona neden olurken, diğerleri köpeklerde, domuzlarda, koyunlarda, keçilerde ve develerde hastalık yapar. Brusella hastalığı, genellikle enfekte hayvanlarla doğrudan temas yoluyla veya bu hayvanların eti ya da sütünün tüketilmesi sonucunda insanlara bulaşır. Hastalık genellikle belirti vermez ya da ateş, üşüme, halsizlik gibi spesifik olmayan belirtilerle kendini gösterir, ancak aynı zamanda ciddi organik sonuçlara da neden olabilir. Hastalığın insanlarda tedavisi antibiyotiklerle yapılır, hayvanlarda ise herhangi bir tedavi olanağı yoktur.
Brusella, sığır, koyun, keçi, domuz, köpek gibi hayvanlardan insanlara bulaşabilen bir hastalıktır. Patojen bakteriler vücuda enfekte hayvanın eti, sütü, idrarı veya dışkısı ile doğrudan temas sonucu girebilir. Bu sebeple hayvanlar ya da çiğ et ile çalışan çiftçiler, veterinerler ve mezbaha personeli özellikle risk altındadır. Bruselloz riskini azaltmak için çiğ et ve pastörize edilmemiş süt ürünleri tüketmekten kaçınmak gerekir. Hayvanlarla veya etleriyle çalışırken koruyucu kıyafetler ya da eldiven giymek de önemlidir.
Brusella hastalığı insanlara enfekte hayvan ya da hayvan ürünü ile temas sonucu bulaşır. Hastalığın kişiden kişiye bulaşması çok nadir görülen bir durumdur. Fakat emziren annelerden anne sütü yoluyla bebeklerine geçebilir. Brusellanın bulaşma yolları arasında şunlar sayılabilir;
İnsanlarda brusella hastalığına en sık neden olan 4 grup bakteri türü vardır:
Evde beslenen köpeklerden çok nadiren de olsa B. canis yoluyla brusella bulaşabilir. Fakat bu şekilde bulaşan hastalık genellikle hafif seyreder.Brusella ile enfekte olan köpeklerin çoğundan hastalık başkalarına yayılmaz. Fakat köpeğe ait kan veya diğer sıvılarla direk temas edilirse risk artar. Bağışıklık sistemi zayıflamış bireylere köpeklerden hastalık bulaşma riski daha yüksektir.
Brusella, erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Aşağıdaki risk gruplarında bulunan bireylerin brusellaya yakalanma olasılıkları daha yüksektir:
Brusella hastalığına yakalanan bireylerin yaklaşık %90’ında herhangi bir belirti görülmez ya da çok hafif belirtiler vardır. Bu grup hastalarda tanı, ancak şüphe üzerine kanda bakteriye karşı oluşan antikorların bakılmasıyla konabilir. Vakaların diğer %10’unda çeşitli belirtiler görülür. Brusellozda görülen genel belirtiler belirsizdir ve genellikle bakterinin vücuda alınmasından sonraki 5-30 gün içinde ortaya çıkar. Görülebilen genel belirtiler arasında şunlar sayılabilir:
Brusellabelirtileri zaman zaman tamamen kaybolabilir. Hastaların haftalar ya da aylar boyunca herhangi bir şikâyeti olmayabilir. Bazı bireylerde kronikleşir ve belirtiler tedaviden sonra bile yıllarca devam eder. Kronik brusellozda, artrit (eklem iltihabı), spondilit (omurga eklem iltihabı), endokardit (kalpte iltihap oluşumu) gibi daha ciddi rahatsızlıklar tabloya eklenebilir.
Belirtilerin şiddeti enfeksiyona neden olan bakteri suşuyla bağlantılıdır. B. abortus, genellikle hafif veya orta şiddette belirtilere neden olur, ancak kronikleşme ihtimali daha yüksektir. B. canis belirtileri, B. abortus enfeksiyonuna benzerdir; ancak genellikle kusma ve ishal de hastalık tablosuna eşlik eder. B.suis, farklı organlarda apse şeklinde enfeksiyon alanlarına neden olabilir. B.melitensis, sakatlığa neden olabilecek ani ve şiddetli belirtilerle ortaya çıkabilir.
Bruselloz teşhisi oldukça güçtür. Çünkü çoğunlukla hafif ve belirsiz belirtilerle seyreder ya da etken bakteri türüne göre farklı belirtiler gösterir. Ek olarak, aynı spesifik olmayan iltihaplanma belirtilerine neden olan birçok farklı hastalık vardır ve tanıda bunların dışlanması gerekir. Teşhis için öncelikle hastanın tıbbi geçmişi, şikâyetleri ve hastalık öyküsü sorgulanır. Daha sonra fizik muayene yapılır. Fizik muayenede;
Daha sonra enfeksiyonu göstermek ve etken bakteri türünü belirlemek için çeşitli testler yapılır. Bakterilerin doğru tanımlanması, tedavi planının yapılmasına ve enfeksiyon kaynağının saptanmasına yardımcı olur. Tanıda kullanılan testler:
Brusella hastalığının tedavisi genellikle antibiyotiklerle yapılır. Tedavi için reçete edilen ilaçların en az 6 hafta kullanılması gerekir. Brusella, tedaviye dirençli bir hastalıktır ve tekrar etme olasılığı vardır. Tekrar etme riskini azaltmak için birkaç hafta boyunca aralıksız antibiyotik kullanımı gereklidir. Tedaviyi takiben tekrarlama oranı yaklaşık olarak % 5-15'dir ve genellikle tedaviden sonraki ilk altı ay içinde görülür. Bazı hastalarda tedavi haftalar, hatta aylar sürebilir. Belirtilerin başlangıcından itibaren bir ay içinde hemen tedavi başlanan hastalarda tam iyileşme oranı daha yüksektir.
Bruselloz, üreme sistemi, karaciğer, kalp ve merkezi sinir sistemi de dahil olmak üzere vücudun hemen hemen her bölümünü etkileyebilir. Kronik bruselloz tek bir organda veya vücudun tamamında çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Olası komplikasyonlar şunlardır:
Brusellozun direkt olarak ölüme yol açtığı görülmemiştir. Fakat komplikasyonlar sebebiyle ölüm olabilir. Brusellozla ilişkili ölümlerin çoğu endokarditten kaynaklanır.
Brusella, tedavisi zor ve ciddi komplikasyonları olan bir hastalık olduğundan hastalıktan korunmak için bazı önlemlerin alınması yararlı olacaktır. Bruselloz aşağıdaki adımlarla önlenebilir:
Brucella ile enfekte bir hayvanla teması olanlar, belirtisi yoksa bile mutlaka doktor muayenesinden geçmelidir. Bu bireylerin temastan sonra en az altı ay boyunca takip edilmesi gerekir. İnsanlarda brusellozu önlemek için etkili bir aşı henüz yoktur.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.