Günlük hayatımızda zaman zaman ruh halimizde değişiklikler yaşamak oldukça doğaldır. Ancak bazı durumlarda, enerjide ve duygudurumda ani ve belirgin değişiklikler meydana gelebilir. Kimi insanlar, normalden çok daha enerjik, konuşkan ve coşkulu hissedebilir. Bu tür ruh hali değişiklikleri, belirli bir psikiyatrik durumu işaret edebilir. Hipomani, çoğu zaman fark edilmesi zor olan bir durumdur ancak bireyin günlük yaşamını, ilişkilerini ve iş hayatını önemli ölçüde etkileyebilir.
Duygu durum bozuklukları arasında yer alan hipomani, genellikle bipolar bozukluğun bir parçası olarak ortaya çıkan, hafif ama belirgin bir şekilde yükselmiş ruh hali ile oluşan edilen bir durumdur.
Hipomani, tam anlamıyla bir mani kadar şiddetli olmasa da, kişinin enerji seviyesinde, düşünce hızında ve davranışlarında belirgin değişimlere yol açar. Kişi kendini aşırı enerjik, neşeli ve özgüvenli hissedebilir; ancak bu durum bazen riskli kararlar almasına veya dürtüsel davranışlar sergilemesine neden olabilir.
Hipomani, kişinin zaman zaman kendini aşırı iyi hissetmesine, enerjik olmasına ve iyimserlik duygusunda artış yaşamasına neden olan duygu-durum bozukluğudur.
Normalde kişinin işlevselliği kısmen devam edebilir; yani bu süreçte birey tamamen işlevsiz hâle gelmeyebilir. Ancak çevreden gelen geri bildirimler ya da kişinin kendisine dair farkındalığı, bu dönemlerin olağan bir “mutluluk ve enerji artışı”ndan daha farklı olduğunu gösterir.
Hipomani döneminde kişiler:
Hipomani genelde bipolar bozukluğun bir alt dönemi olarak bilinir. Bipolar bozukluğun tipik özelliği, kişinin mani ile depresyon arasında gidip gelen döngüsel ruh hâlleri yaşamasıdır. Ancak hipomani, mani kadar şiddetli olmadığı için; halüsinasyon gibi psikotik belirtiler barındırmaz ve kişinin yoğun bir şekilde hastaneye yatmasını gerektiren durumlar genellikle ortaya çıkmaz. Yine de bireyin sosyal, mesleki veya akademik işlevselliğini olumsuz etkileyebilir.
Birçok insan, mutlu ve enerjik hissetme hâlini elbette zaman zaman yaşar. Ancak Hipomani belirtileri bu doğal duygusal dalgalanmalardan daha yoğun ve belirgin özellikler taşır. Ayrıca bu belirtilerin belli bir süre (en az birkaç gün) devam etmesi beklenir.
Hipomani belirtileri:
Hipomaninin belirlenmesi ve tanısının konması için uzmanların belirli değerlendirme araçlarını kullanması ve kişinin yaşadığı semptomların yoğunluğunu ile süresini analiz etmesi gerekir. Tam da bu nedenle hipomani testi gibi ön değerlendirme yöntemleri, ruh sağlığı uzmanlarına yol gösterici olabilmektedir. Ne var ki teşhis konulurken salt test sonuçlarına değil, bireyin ayrıntılı öyküsüne ve gözlemlenen semptomlara da başvurulur.
Genellikle “hipomani kriterleri” adı altında toplanan belirli ölçütler göz önünde bulundurulur. Bu kriterler, güncel psikiyatri tanı sistemlerinde (örneğin DSM ya da ICD gibi) net bir şekilde tanımlanmıştır. Kişinin en az dört gün süren, belirgin şekilde yükselmiş, taşkın veya irritabl bir duygu durumuna sahip olması; bu dönemde enerjide ve aktivitede artış gözlenmesi; belirtilerin kişinin günlük işlevselliğinde bir miktar bozulmaya yol açması ama mani kadar şiddetli olmaması gibi noktalar değerlendirmeye alınır.
Hipomani döneminin süresi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak tanı koymak için genellikle duygu durum yükselmesinin en az birkaç gün (psikiyatri tanı kılavuzlarına göre en az dört gün) boyunca kesintisiz devam etmesi gerekir. Bazı insanlar için hipomani dönemi bir hafta kadar sürerken, bazılarında iki haftaya kadar uzayabilir. Bazen ise bu belirtiler birkaç gün içinde gerileyerek kaybolabilir.
Hipomani genellikle mani kadar uzun sürmez ve belirtiler mani kadar şiddetli de değildir. Ancak bu, hipomaninin dikkate alınmaması gerektiği anlamına gelmez. Uzun sürdüğünde ya da çok sık tekrarlandığında kişinin sosyal hayatında, iş yaşamında, ailesiyle ilişkilerinde çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir.
Ayrıca, hipomani dönemleri depresyon dönemlerinden önce ya da sonra gelebilir; bu da bipolar bozukluk döngüsünün bir parçası olarak ele alınır. Dolayısıyla, birey böyle bir dönem yaşadığını düşünüyorsa mutlaka uzmana danışmalı ve gerekli değerlendirmeler yapılmalıdır.
Hipomani, tedavi edildiğinde kontrol altına alınabilen bir durumdur. Tedavide genellikle ilaç ve psikoterapinin çeşitli yöntemleri birlikte kullanılır. Hipomani döneminde kişinin “kendini çok iyi hissetmesi” nedeniyle tedaviye direnç gösterebilmesi de sık rastlanan bir durumdur. Bu nedenle, tedavi sürecinde kişinin duygu durumundaki dalgalanmalar hakkında doğru bilgilendirilmesi ve destek sisteminin devreye girmesi büyük önem taşır.
Hipomani tedavisinde amaç, kişinin günlük yaşamını daha sağlıklı biçimde sürdürebilmesi, olası kriz dönemlerini azaltması ve atak sıklığını kontrol altına almasıdır. Eğer hipomani bipolar bozukluğun bir parçası ise, bu tedavi sürecine aynı zamanda depresyon dönemlerinin de nasıl yönetileceğine yönelik stratejiler dâhil edilir. Tedavi sürecinin uzunluğu kişiye göre değişmekle birlikte, düzenli takip ve doğru tedavi planı ile olumlu sonuçlar almak mümkündür.
Mani, hipomaniye göre çok daha şiddetli semptomlarla kendini gösterir. Mani döneminde kişinin gerçeği değerlendirme yetisi ciddi ölçüde bozulabilir, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi psikotik belirtiler ortaya çıkabilir. Hipomani belirtileri ise daha hafif düzeydedir ve genellikle psikoz belirtilerini içermez.
Zaman zaman enerjik hissetmek normaldir. Hipomani hâli, belirtilerin yoğunluk ve süre bakımından daha farklı olduğu bir süreçtir. En az dört gün boyunca sürekli devam eden aşırı coşku, özgüven artışı, azalan uyku ihtiyacı gibi belirtilerin varlığı söz konusuysa ve kişinin sosyal ya da mesleki işlevlerini etkilemeye başladıysa, hipomani ihtimali düşünülmelidir.
Tedavi edilmemiş hipomani atakları, kişinin hayatını yönetmesini güçleştirebilir ve zamanla daha ciddi bozukluklara evrilebilir. Örneğin sık tekrarlayan hipomani dönemleri, bipolar bozukluğun karmaşık döngülerine dönüşebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.