Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kranial Sinirler Nelerdir? Kranial Sinirlerin Görevleri

Oluşturulma tarihi: 27.02.2025 09:15    Güncellendi: 27.02.2025 09:15



Kranial sinirler, insan anatomisinin en önemli parçalarıdır. Beynin arka bölümünde yer alan bu sinirler toplamdan on iki çiftten oluşur. Kranial sinirler, insanların motor faaliyetlerini kullanması için gerekli elektrik akımını gerçekleştirir. Bu sinirler sayesinde koku ve tat alma, gözlerin hareket ettirilmesi, mimiklerin yapılabilmesi ve dilin hareket ettirilmesi sağlanır. Bu konularda yaşanan sağlık sorunlarının kaynağı ise kranial sinir sistemini ile ilgili olabilir. 

Kranial Sinirler Nelerdir?

Kranial sinirler, beynin arka kısmında yer alır. Bu bölgeden gövdeye, boyna, yüze ve beyne elektrik sinyallerinin gönderilmesini sağlarlar. Toplamda on iki çiftten oluşan kranial sinirler, beş duyunun çalışmasını sağlar. Bunun yanı sıra insanların gözlerini kırpması, koku alması, dilini hareket ettirmesi ve mimik oluşturması için de yine kranial sinirlere ihtiyacı vardır. Kas hareketlerini algılayan ve bu hareketlere göre elektrik sinyallerinin doğru bölgelere iletilmesini sağlayan kranial sinirlerin her biri farklı görevlere sahiptir.

Kranial Sinir Türleri Nelerdir?

On iki çift sinirden oluşan kranial sinirlerin türleri şu şekilde sıralanmaktadır;

  • Nervus Olfactorius
  • Nervus Opticus
  • Nervus Oculomotorius
  • Nervus Trochlearis
  • Nervus Trigeminus
  • Nervus Abducens
  • Nervus Facialis
  • Nervus Vestibulocochlearis
  • Nervus Glossopharyngeus
  • Nervus Vagus
  • Nervus Accessorius
  • Nervus Hypoglossus

Kranial Sinirlerin Görevleri Nelerdir?

Kranial sinirlerin görevleri birbirinden farklı ve bağımsızdır. On iki çiftten oluşan bu sinirlerin temel görevleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Nervus Olfactorius: Koku sinirleri olarak da bilinen Nervus Olfactorius, koku alma bilgisinin burun boşluğundan beyne taşınmasını sağlar ve ilk kranial siniri oluşturur. Koku duyusu, diğer duyulardan farklı olarak thalamusa uğramaz ve direkt olarak cortexe ulaşır. Koku duyusunun kaybı ise anosmia olarak tanımlanır. Bu durumun meydana gelmesi Nervus Olfactorius sorunlarının habercisi olabilmektedir
  • Nervus Opticus: Görme siniri olarak bilinen Nervus Opticus, görsel bilginin gözler aracılığı ile beyne iletilmesini sağlar. Pupilla ışık refleksinin duyusal bir parçasıdır ve diğer kafa çiftlerinin tersine görme yollarının anatomik olarak beyin sapı bağlantısı bulunmaz
  • Nevrus Oculomotorius: Göz hareketleri sinir olarak bilinen Nervus Oculomotorius, görme sinirinden farklı bir göreve sahiptir. Görme sinirleri, insanların görsel bilgilerini beyne aktarırken, göz hareketleri siniri ise göz küresinin hareket etmesini sağlar. Bu sinir sayesinde insanlar gözlerini sağa – sola, yukarı – aşağı olacak şekilde rahatlıkla hareket ettirebilir. Aynı zamanda gözlerin kırpılması ve göz kapağının hareket ettirilmesi de yine göz hareketleri siniri sayesinde gerçekleşir 
  • Nervus Trochlearis: Üst oblik innervasyonunu sağlayan bu sinirler, gözü aşağıya bastırır ve intorsyona getirir. Bu sinirlerin projeksiyonu orta beyinde yer alır. Beyin sakanı tarafta terk eden tek sinirdir ve kranial sinirlerin en incesidir. Nervus Trochlearis ayrıca cavitas craniideki seyri en uzun kranial sinir olarak da farklı bir özelliğe sahiptir
  • Nevus Trigeminus: Nevus Trigeminus, sensitif ve somatomotor liflerini içeren en kalın kranial sinirlerdir. Bu sinirler, çiğneme kaslarının innervasyonu ve tensör veli palatini kasını innerasnudur
  • Nervus Abducens: Nervus Abducens, GSE liflerinden oluşur. Bu sinirler, gözlerin hareket ettirilmesinde etkili olan altıncı sinirdir. Göz dışı kaslardan biri olan lateral rektus kasının bakışı dışarıya çevirmesine yardımcı olur
  • Nervus Facialis: Yüz siniri olarak bilinen Nervus Facialis, yüz ifadelerinin meydana gelmesinde ve tat alma duyusunda etkilidir. Yüz ifadesi oluşturan kasların hareketi, dış kulak hissi, tat hissi ve submaksiller ile submandibular bezlerin hareketi olmak üzere dört farklı kısımdan oluşur 
  • Nevus Vestibulocochlearis: Denge ve işitme siniri, kranial sinirlerin sekizincisidir. Vestibüler sinir, vücudun yerçekimine göre kafa pozisyonundaki değişiklikleri algılamasına yardımcı olur. Vücut ise bu bilgiyi dengeyi sağlamak için kullanır. Bu süreçteki görev ise denge ve işitme sinirindedir
  • Nervus Glossopharyngeus: Kranial sinirlerin dokuzuncusu olan dil ve yutak siniri; damak duyusu, yutma ve tat alma duyularında etkilidir 
  • Nervus Vagus: Vagus siniri, sindirim ve kalp atış hızı üzerinde etkilidir. Aynı zamanda bu sinir, motor, duygusal ve parasempatik işlevlerde de görev alır. Öte yandan Nervus Vagus, boğaz ve yumuşak damağın hareketini de sağlamaktadır
  • Nevus Accessorius: Eklenti siniri olarak dilimize çevrilen Nevus Accessorius, on birinci kranial siniri oluşturur. Medulla oblongata ve medulla spinalisin üst kısmı olmak üzere iki seviyeden köken alır ve saf motor liftlerine sahiptir. Aksesuar siniri olarak da anılan eklenti siniri, omuz ve boyun kaslarının hareketlerini etkiler. Boynun döndürülmesi ya da esnetilmesi bu sinirler ile mümkündür
  • Nevus Hypoglossus: Dilaltı siniri olan Nevus Hypoglossus, kranial sinirlerin on ikincisini oluşturur. Dilin hareket ettirilmesinde etkili olan bu sinirin hasar alması, dil felcine neden olur

Kranial Sinirler Hangi Durumlardan Etkilenir?

Kranial sinirler insanların temel duyularını kullanabilmesi ve temel işlevlerini yerine getirebilmesi için son derece önemlidir. Vücudun elektrik akımını sağlayan bu sinirlerin hasar alması ise istenmeyen sağlık sorunlarının meydana gelmesine neden olur. Kranial sinir sistemini olumsuz yönde etkileyebilecek durumlar uzak durmak, istenmeyen sorunların engellenmesini sağlayacaktır. Bu durumlar genel olarak özellikle kafa bölgesine şiddetli darbe almak ya da yine kafa bölgesini etkileyecek kazalara maruz kalmaktır. Kranial sinir sistemini etkileyen travmalar neticesinde meydana gelebilecek durumlar şu şekilde sıralanabilir;

  • Beyindeki kan akışının kesilmesine neden olabilecek felç durumları
  • Yüzün bir tarafında kas zayıflığı ya da kısmi yüz felci
  • Göz hareketlerini ya da göz pozisyonunun etkileyen okülomotor felç
  • İnternükleer oftalmopleji
  • Yüzün bir kısmındaki kasların seğirmesine neden olan hemifasiyal spazmalar 
  • ALS ya da Lou Gehrig hastalığı
  • Trigeminal nevralji

Kranial Sinirlerde Sorun Olduğu Nasıl Anlaşılır?

Kranial sinirlerde herhangi bir sorunun olup olmadığı yaşanan semptomlara bağlı olarak tespit edilebilir. Uzman hekimlerin gerçekleştireceği muayeneler ve tetkikler, kranial sinirlerde sorun olup olmadığını belirler. Genel olarak belli başlı semptomlar, kranial sinirlerin hasar almış olabileceğini işaret eder. Bu semptomlar şu şekilde sıralanabilir;

  • İşitme yetisinde kayıplar ya da farklı sorunlar
  • Görme bozuklukları ya da göz hareketlerinde kısıtlama
  • Tat ya da koku kayıpları
  • Yutkunma yetisinde zorluk yaşamak
  • Yüz ifadelerinin kontrol edilememesi
  • Denge kayıplarının yaşanması

Kranial Sinirler Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Kranial Sinirler Ne İşe Yarar?

Kranial sinirler, beynin arka kısmında yer alır ve kas hareketlerini algılayarak insanların temel işlevleri yerine getirmesini sağlar. Yutkunmak, tat almak, koku almak, görmek, duymak, gözlerin hareket ettirilmesi, omuz ve boyun bölgesinin hareket ettirilmesi, dengede durmak, kafa hareketlerinin kontrol edilmesi ve yüz ifadelerinin gerçekleştirilmesi gibi hayati öneme sahip tüm fonksiyonlar kranial sinirler sayesinde gerçekleşir.

Kranial Sinirlerin Hepsi Aynı Yapıya mı Sahip?

Kranial sinirler toplanda on iki çift sinirden meydana gelir. Bu sinirlerin yapıları ve boyutları ise birbirinden farklıdır. Üstlendikleri görevlere göre farklı yerlerde bulunan bu sinirler arasında en büyük kranial sinir vagus siniridir. Beynin alt bölümünde bulunan medullada başlayan vagus, karın bölgesine kadar uzanır. Bu sinir dil, boğaz, kalp ve sindirim sistemine dahildir

Kranial Sinirler Nasıl Korunur?

Kranial sinirlerin korunması için kişilerin düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenmesi gerekir. Düzenli olarak egzersiz yapmak, sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmak, düzenli sağlık kontrollerinin yaptırılması ve özellikle diyabet ile tansiyon gibi hastalıklara karşı tedbirli olunmakta son derece önemlidir. 







Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.