Kanser tedavisinde modern teknolojiler ve yenilikçi yöntemler, tedavi süreçlerini daha etkili ve kişiselleştirilmiş hale getirmektedir. Bu yöntemlerden biri olan brakiterapi, radyoterapi teknikleri arasında önemli bir yere sahiptir. Özellikle belirli kanser türlerinde kullanılan bu tedavi yöntemi, yüksek doğruluk oranı ve hedefe yönelik uygulamalarıyla dikkat çeker.
Kanser tedavisinde kullanılan yöntemler, hastalığın türüne ve evresine göre büyük bir çeşitlilik gösterir. Bu yöntemlerden biri olan brakiterapi, radyoterapinin modern ve hedefe yönelik bir türüdür.
Özellikle tümöre yakın mesafeden radyasyon uygulanmasını sağlayarak, kanserli hücrelerin daha etkin bir şekilde yok edilmesine olanak tanır. Sağlıklı dokular üzerindeki etkileri minimize etmesiyle öne çıkan bu yöntem, genellikle rahim, prostat ve baş-boyun kanserleri gibi birçok farklı kanser türünde başarıyla uygulanır.
Brakiterapi, radyoterapinin bir şekli olup, kanserli dokuya doğrudan radyasyon verilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Brakiterapi, geleneksel radyoterapi yöntemlerinden farklıdır. Geleneksel radyoterapide, ışınlar vücuda dışarıdan uygulanırken, brakiterapide, radyasyon kaynağı tümörün veya kanserli bölgenin içine, çok yakın mesafeye yerleştirilir. Bu sayede, kanserli hücrelere yüksek dozda radyasyon verilerek, sağlıklı hücrelerin zarar görmesi minimize edilir.
Brakiterapinin uygulanma şekli, kanserin tipi ve evresine göre farklılık gösterir. Örneğin, jinekolojik kanserlerde vajinal yoldan uygulama yapılabilirken, prostat kanseri tedavilerinde rektal veya diğer erişim yolları üzerinden dokuya ulaşılıp radyasyon kaynağı yerleştirilebilir. Göğüs bölgesi ya da diğer bölgelerde ise yine cerrahi veya endoskopik yöntemlerle hedef dokuya gereken ekipman gönderilir.
Yöntemin avantajları arasından en önemlilerinden biri, daha kısa sürede yüksek doz radyasyon verilebilmesidir. Bu durum, tedavi seanslarını nispeten kısa tutar ve radyasyonun yoğunluk bakımından daha kontrollü olmasına yardımcı olur. Bazı vakalarda brakiterapi, tek başına yeterli olabildiği gibi, diğer kanser tedavileriyle (cerrahi, kemoterapi veya eksternal radyoterapi gibi) eş zamanlı veya ardışık olarak da planlanabilir. Tedavi planını, hastanın durumunu ayrıntılı şekilde inceleyen bir ekip yapar ve her hastaya özgü bir yaklaşım benimsenir.
Bir hasta brakiterapi kararı aldıktan sonra, genellikle kapsamlı bir hazırlık sürecinden geçer. Bu hazırlık, tedavinin hedef bölgesinin belirlenmesi, doku derinliğinin ve tümör boyutunun ölçülmesi ve uygulanacak radyasyon dozunun hesaplanmasını içerir. Bkrakiterapi süreçleri genellikle aşağıdaki adımları kapsar:
Jinekolojik kanserlerin tedavisinde, radyasyon kaynağının doğrudan vajinal kanala yerleştirilmesi söz konusu olabilir. Bu tür bir uygulamada dikkat edilmesi gereken çeşitli hususlar vardır. Tedavinin hedefi, rahim ağzı veya vajinal bölgede yer alan kanser hücrelerini yoğun ışına maruz bırakarak yok etmektir. Ancak vajina çevresindeki hassas dokular da radyasyon nedeniyle etkilenebilir.
Tedavi sonrasında vajinal kuruluk, yanma hissi veya tahriş gibi şikâyetler görülebilir. Bu tür rahatsızlıkların azaltılması için doktorların önerdiği kayganlaştırıcılar veya nemlendirici kremler kullanılabilir.
Özellikle tedavi bitimini takiben cinsel ilişki sırasında rahatsızlık veya ağrı görülme ihtimali yüksektir. Bu durumu hafifletmek için tıbbi danışmanlık almak ve doktorun önerdiği aralıklarla kontrol muayenelerine gitmek önem taşır.
Brakiterapi, farklı kanser türleri ve hasta ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen çeşitli yöntemleri kapsar. Bu yöntemler, doz hızı, tedavinin süresi ve uygulama bölgesi gibi kriterlere göre ayrışır. Brakiterapi çeşitleri şunlardır:
Her yöntemin avantajları ve dezavantajları bulunur. Önemli olan, hangi brakiterapi türünün hastanın ihtiyaçlarına en uygun olduğunu belirlemektir. Bazı hastalar kısa süren, ancak yoğun doz uygulayan HDR brakiterapiye daha iyi yanıt verirken, diğer hastalar düşük dozlu ve uzun süreli tedavilerden fayda görür.
Brakiterapi süresi, tedavinin türüne ve doz dağılımına göre değişkenlik gösterir. Bazen tek bir günde yüksek doz radyasyonla kısa bir uygulama yapılabilir. Diğer durumlarda, haftalar boyunca düşük dozlu kaynakların kalıcı şekilde vücutta bırakıldığı yaklaşımlar söz konusu olabilir.
HDR (Yüksek Doz) Brakiterapi: Genellikle birkaç dakika ila yarım saat arasında süren kısa, ancak yoğun seanslar hâlinde uygulanır. Bu seanslar 1-2 gün art arda veya belirli aralıklarla gerçekleşebilir.
LDR (Düşük Doz) Brakiterapi: Hastaya küçük boyutta radyoaktif tohumlar yerleştirilir ve bu tohumlar belirli bir süre veya kalıcı olarak orada bırakılabilir. Tohumların yaydığı radyasyon dozuna göre, tam etki birkaç gün veya hafta içinde ortaya çıkar.
Brakiterapi özellikle jinekolojik kanserler (rahim ağzı, rahim, vajina), prostat kanseri, meme kanseri ve baş-boyun bölgesindeki bazı tümörler için sık kullanılır. Ancak her kanser tipi ve evresi için uygun olmayabilir. Doktorunuz, tümörün konumunu, boyutunu ve diğer parametreleri değerlendirerek bu tekniğin sizin için uygun olup olmadığına karar verir.
Uygulama bölgesine göre değişmekle birlikte, genellikle lokal veya genel anestezi tercih edilir. Böylece işlem esnasında ağrı minimal düzeyde tutulur. Tedavi sonrasında hafif sızı veya baskı hissi yaşanabilir; bu durum hekim tavsiyesine göre ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınabilir.
Yüksek doz (HDR) brakiterapi genellikle çok kısa seanslar hâlinde uygulandığından, hastalar çoğu zaman aynı gün veya ertesi gün taburcu olabilir. Düşük doz (LDR) brakiterapi yönteminde ise hastanede kalma süresi biraz daha uzun olabilir. Çoğu hasta, birkaç gün içinde günlük rutinine kademeli şekilde döner. Ancak yorucu aktivitelerden bir süre kaçınmak önerilir.
Kalıcı tohum kullanılan düşük doz brakiterapi yöntemi sonrasında, vücut içindeki radyoaktif kaynak zamanla etkinliğini yitirir. Bu süreçte herhangi bir özel koruyucu önlem almanız gerekebileceğini doktorunuz size iletecektir. Ancak çoğu durumda, çevrenizdekilere ciddi bir radyasyon tehlikesi söz konusu olmaz. Yine de küçük çocuklar ve hamileler gibi hassas gruplarla temasta dikkatli olunması tavsiye edilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.