Ürobilinojen, vücutta hemoliz yolu ile kırmızı kan hücrelerini parçalamaktan sorumludur.
Bilirubinin yan üreni olarak da tanımlanabilen ürobilinojen, bağırsaklarda oluşur ve dolaşım için geri emilir. İdrar yolu ve dışkı yolu ile vücuttan dışarıya atılır.
Sağlıklı bir insanın vücudunda ürobilinojeni fark etmek pek mümkün değildir. Bu değerin yüksek olması ise birtakım sağlık sorunlarının olduğunu ifade eder.
Aynı zamanda ürobilinojen değerinin olması gerektiğinden daha düşük bir seviyede tespit edilmesi de yine bazı sağlık sorunlarının olduğunun habercisidir.
Ürobilinojen değerlerinin yüksek ya da düşük olması halinde uzman hekimler bu duruma neden olan ana sorunu araştırır.
Yapılan tetkikler ve testler neticesinde ise izlenmesi gereken tedavi yöntemi belirlenir.
Ürobilinojen nedir sorusunun yanıtı, bilirubinin yan üreni olarak kabul edilebilir.
Kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ile oluşan atık bir ürün olan bilirubin, karaciğere işlenir ve bağırsağa salınır. Bu döngünün neticesinde ise ürobilinojen ortaya çıkar.
Ürobilinojenin bir kısmı dışkı yolu ile vücuttan atılır. İdrar yolu ile de ürobilinojen vücuttan atılır ve normal değerlerin korunması sağlanır.
Ancak bazı sağlık sorunlarında bu değerin gereğinden yüksek ya da düşük çıktığı görülür.
Sağlıklı bireylerin idrarında bir miktar ürobilinojenin olması normal kabul edilir.
Ancak bu değerin yüksek olması özellikle karaciğer ile ilgili bazı sorunların varlığının habercisidir.
Ürobilinojen nedir sorunun yanı sıra bu değerin yüksek olmasının ne anlama geldiğinin de bilinmesi son derece önemlidir.
Nitekim tahlil neticeleri, var olan hastalıkların tespit edilmesine ve doğru tedavi yönteminin belirlenmesine imkan sunar. Ürobilinojen değerinin yüksek olması genel olarak beklenen bir sonuç değildir.
Yapılan tahlillerde bu değerin yüksek olmasına neden olan etmenler şu şekilde sıralanabilir;
Pernisiyöz Anemi: Persiniyöz anemi ürobilinojen değerinin yüksek çıkmasına neden olur. Bu sağlık sorunu, B12 vitaminin yetersiz olmasından kaynaklanır. B12 vitaminin yetersiz olması, kan hücrelerinin olmamasına ve neticesinde de anemi durumunun meydana gelmesine neden olur.
Dubin – Johnson Hastalığı: Dubin – Johnson Hastalığı, ürobilinojen değerinin artmasına neden olan genetik bir sağlık sorunudur.
Karaciğer Hastalıkları: Karaciğer hastalıkları genellikle ürobilinojen değerinin yükselmesine neden olan ve sıklıkla karşılaşılan etmenler arasında yer alır. Karaciğerin yeterince çalışmaması, değerlerin yükselmesindeki temel neden olarak kabul edilebilir. Bunun yanı sıra karaciğer hasarı,siroz ve viral hepatit gibi hastalıklarda yine ürobilinojen seviyesinin yükselmesine neden olur.
Kurşun Zehirlenmesi: Kurşun bazlı maddeler kanın zehirlenmesine neden olur. Bunun yanı sıra kirli hava şartlarına uzun süre maruz kalmakta yine vücuttaki ürobilinojen seviyesinin yükselmesine neden olur.
Kolestaz ve Safra Kanalı Tıkanıklığı: Safra kanallarının tıkanması da yine ürobilinojen seviyesinin yükselmesine neden olur. Bu durum genellikle safra taşının varlığında meydana gelir.
Konjestif Kalp Yetmezliği: Konjestif kalp yetmezliğinin olması, kalbin yeteri kadar kan pompalayamamasına neden olur. Bu da böbreklerdeki sıvının tutulmasına ve dolayısı ile ürobilinojen seviyesinin artmasına neden olur.
Hemoliz: Hemoliz, kandaki kırmızı kan hücrelerinin yeterli sayıda olmasını engelleyen bir durumdur. Bu da ürobilinojen seviyesinin yükselmesine neden olan bir diğer sağlık sorunu olarak kabul edilir.
Vücuttaki ürobilinojen değerinin yüksek ya da pozitif çıkması birtakım sağlık sorunlarının var olduğunun habercisidir.
Aynı şekilde bu değerlerin düşük ya da negatif çıkması da yine bazı sağlık sorunlarının olduğunu ifade eder.
Vücuttaki ürobilinojen değerinin düşük olmasının altında yatan başlıca sağlık sorunları şu şekilde sıralanabilir;
Ürobilinojen yüksekliğinin tedavisi için ilk olarak bu duruma neden olan ana sorunun tespit edilmesi gerekir.
Buna bağlı olarak değerlerin normale döndürülmesi için uygun tedavi yöntemi uzman hekimler tarafından belirlenir.
Ürobilinojen yüksekliğinin tedavisi, temel sağlık sorununa bağlı olarak değişiklik göstermesi ile birlikte şu şekilde olmaktadır;
Değerlerin yükselmesinin nedeni karaciğerdeki bir sorundan kaynaklı ise bu durumda tedavi karaciğer hedef almaya yönelik olacaktır. Bu süreçte hepatit söz konusu ise antiviral ilaçların kullanımı ya da karaciğer iltihap mevcut ise bu durumu düzenleyecek ilaçların kullanımı tercih edilir. Daha ileri bir seviyede sorun var ise karaciğer nakli gündeme gelebilir.
Bazı ilaçların yan etkisi de yine ürobilinojen seviyesinin artmasına neden olabilir. Bu durumda ilaçların dozlarının yeniden ayarlanması ya da farklı ilaçların kullanımı ile tedavi gerçekleşebilir.
Ürobilinojen seviyesinin yükselmesine neden olan bir diğer durum ise iltihaplı bağırsak hastalığı ya da bağırsaklarda meydana gelen tıkanıklıktır. Bu gibi durumların tespit edilmesi halinde ise bağırsaktaki sorunların çözümüne odaklanan tedavi yöntemleri devreye girecektir. Bu süreçte kişinin ilaç kullanması, beslenme düzenini değiştirmesi tercih edilebileceği gibi cerrahi bir operasyonda söz konusu olabilir.
Ürobilinojen değeri, testin yapıldığı laboratuvara göre farklı referans aralıklarında olabilir. Ancak bu farklılıklar, genel geçer değerlerden çok uzak değildir. Ürobilinojen değeri genel olarak 1 mg/dl olarak kabul edilir.
Yapılan tahlillerde 16 umol/L değerinin altındaki sonuçlarda yine seviyenin normal olduğunu gösterir.
Ürobilinojen seviyesi bazı laboratuvarlarda ise şu şekilde raporlanır;
Genel olarak test sonuçlarında yer alan değerler ise 0,1 ila 1,8 mg/dl olarak görüşür.
Bu referans arasındaki değerler normal kabul edilirken, üstü ya da altı değerlerin görülmesi neticesinde altta yatan sağlık problemlerinin araştırılması gerekir.
Ürobilinojen değeri genel olarak rutin sağlık kontrollerinde kişilerden talep edilen testler arasında yer alır.
Bunun yanı sıra kişinin herhangi bir karaciğer rahatsızlığının olması halinde de düzenli olarak bu değerlerin kontrol edilmesi gerekir.
Bunların yanı sıra ürobilinojen testinin istendiği durumlar ise şu şekilde sıralanabilir;
Ürobilinojen seviyesinin tespit edilmesi için idrarın laboratuvar ortamında incelenmesi gerekir. Bunun için tercih edilebilecek iki farklı test bulunur. Bu testler şu şekilde sıralanabilir;
Ehrlich Reaktifi: Kimyasal reaktif olarak ehrlich, idrarda ürobilinojenin olup olmadığını tespit etmek için nitel testlerde kullanılır. Bu madde idrar örneğine eklenir ve bu sayede ürobilinojen değeri tespit edilir.
Test Şeritleri: Test şeritleri en sık kullanılan yöntem olarak bilinir. İdrar örneğine batırılan test şeridinin renk değişimi, ürobilinojen seviyesinin yüksek ya da düşük olduğunu belirlenmesini sağlar.
Ürobilinojen seviyesindeki değişiklikler, kişinin rutin sağlık kontrolleri sırasında tespit edilir. Bu duruma nelerin neden olduğunun öğrenilmesi için ise kişinin tıbbi geçmişinin, mevcut semptomlarının neler olduğunun ve genel olarak geriye dönük klinik değerlendirmelerinin incelenmesi gerekir. Bu bilgiler ışığında uzman hekimler, değişen değerlerin nedenini tespit edebilir ve gerekli tedavi yöntemlerine başlayabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.