Lenf nodu eksizyonu, muayene sırasında lenf bezinde şişkinliğin belirlenmesiyle gündeme gelen bir kavramdır. Eksizyon kavramının sözcük anlamı kesip çıkartmadır. Bu kavram; organ, doku ya da tümörün bir bölümünün veya tamamının cerrahi olarak çıkarılması işlemini tanımlar.
Sorun olduğu düşünülen lenf nodunun bütünlüğünü bozmadan çıkarılması işlemine nodu eksizyonu denir. Lenf bezlerinde şişkinlik durumunun tespit edilmesi oldukça yaygındır. Çünkü enfeksiyon neticesinde lenf bezlerinde büyüme durumu ortaya çıkar. Bu durum çoğunlukla iyi huyludur. İnsan hayatını tehdit eden kanserlerin teşhisinde lenf bezlerindeki şişkinlik kritik öneme sahiptir. Dolayısıyla lenf bezlerindeki şişkinlik durumunda bu alanda uzman olan doktorlardan destek almak gereklidir.
Lenf bezleri (düğümleri olarak da isimlendirilir) ortalama 1 ile 15 mm çapında, fasulyeye benzeyen dokulardır. Kapsüllü dokulardan oluşan lenf düğümleri, gruplar halindedir. Sıralı halde bulunan bu dokular bir zincirin parçaları gibi görünürler. Yabancı maddelerin tanınmasını sağladıkları için lenf düğümleri; bağışıklık sistemini uyarıcı bir role sahiptir. Dolayısıyla lenf bezlerinde ortaya çıkan rahatsızlıklar, tüm vücudu etkiler.
Lenf bezlerindeki şişkinlik durumu tespit edildiğinde biyopsi işleminin yapılması gereklidir. Biyopsi işleminin yapılmasında eksizyonel biyopsi sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Lenf nodu eksizyonu işleminde farklı seçenekler de bulunur. İşte lenf nodu eksizyonu çeşitleri;
Lenf düğümünden sadece bir bölümünün çıkarılması işlemine kesik biyopsi denir. İşlem lenf düğümlerindeki şişkinliğin büyük olması durumunda uygulanır. Eksizyonel biyopsi, tüm lenf düğümünün çıkarılması işlemidir. İşlem sırasında lokal anestezi uygulanır. Bu yöntem teşhisin isabetli şekilde yapışması için gerekli olan dokunun alınmasını mümkün kıldığımdan sıklıkla tercih edilir.
Çekirdek biyopsi olarak da tanımlanan çekirdek iğnesi biyopsisi, lenf düğümünden doku parçasının alınmasıyla uygulanır. İşlemde özel olarak geliştirilmiş bir iğne yardımıyla uygulanan bu yöntem, düğümün cilde yakın olduğu durumlarda önerilir. İnce iğne aspirasyonu; tümörden çok küçük doku parçacığı ya da sıvı alınması işlemini tanımlar. İşlem birkaç dakikalık süre içerisinde tamamlanır.
Lenf bezindeki büyümenin tanısı fiziki muayeneyle yapılabilir. Doktor, kızarıklık durumunun varlığı, hassasiyet ya da sıcaklık hissi gibi kriterleri değerlendirerek, duruma göre ek testler ister. Duruma göre tam kan sayımıyla karaciğer ile fonksiyonlarına yönelik testler istenir. Yine ultrasonografi yöntemiyle görüntülü olarak düğümlerin dağılımı saptanır. Laboratuvar testleriyle fiziki muayenedeki tespitlere göre doktorunuz; pozitron emisyon tomografisi (PET/BT) ile bilgisayarlı tomografi isteyebilir.
Yapılan kontroller neticesinde normal olmayan lenf düğümü bulguları varsa bu durumun altında yatan rahatsızlığın belirlenmesi amacıyla biyopsi işlemi yapılır. Biyopsi işlemi; özellikle kötü huylu hastalığın olduğuna dair belirtiler ortaya çıkmışsa doktorunuz tarafından önerilir. Lenf nodu eksizyonu ile lenf düğümünün bütünlüğü bozulmadan tamamını çıkarılır. Genellikle bu işlem için en büyük lenf bezi tercih edilir. Sonrasında patolojik ve histolojik incelemeler gerçekleştirilerek, tanı konur.
Rahatsızlığın altında yatan hastalık, tedavi sürecinin belirlenmesinde etkilidir. Lenf bezindeki büyümenin durumu, enfeksiyon ya da bakteri kaynaklı olarak rahatsızlığın ortaya çıkıp çıkmadığı, tedavi yöntemini belirler. Özellikle bakteriyel ya da viral enfeksiyon durumu söz konusuyla ilaç tedavisiyle hastalık gerileyebilir. Şişkinlik durumu bölgeselse genellikle vücudun tamamına yayılan lenf bezi şişkinliklerine göre daha iyi seyirlidir.
Şayet hastalıklardan kaynaklı şekilde lenf bezlerinde şişme durumu ortaya çıkmışsa; rahatsızlık durumunun atlatılması neticesinde lenf bezleri normale döner. Bakteriyel nedenlerden dolayı şişkinlik durumu ortaya çıktığında antibiyotik tedavisi tercih edilir. Kimi zaman farklı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı olarak şişkinlik durumu gelişebilir. Böyle durumlarda doktorunuz, şişkinliğe neden olan ilacın yerine alternatif ilaçları önerebilir.
Kanserden dolayı şişkinleşmiş lenf bezlerinin tedavisinde cerrahi seçenekler değerlendirilebilir. Yine radyoterapiyle kemoterapi gibi uygulamalar kanser durumunda tercih edilen tedavi yöntemleri arasındadır. Lenf büyümesinin çok geniş bir yelpazeden oluşan nedenlerinin bulunması, bu rahatsızlığın tedavisinde farklı teknik ve yöntemlerin ön plana çıkmasını mümkün kılar. Eğer altta yatan herhangi bir sebep olmadan 1 aydan uzun süredir lenf bezlerinde büyüme durumu mevcut ise ve gece terlemeleri ve kilo kaybı gibi durumlar yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalısınız.
Lenf bezlerinde oluşan bezelerin tamamının ya da bir parçasının alınması işlemi cerrahi bir prosedürdür. Özellikle kanser, enfeksiyonlardan kaynaklı lenf nodu şişkinliklerinde ameliyatla doku örneğinin alınması gerekir. Yapılan cerrahi işlemin başarısı, hastalığın nedeni ve alınan parça miktarı gibi faktörlerden etkilenir. Şayet ameliyat sırasında yeterli miktarda materyal alınmışsa; tanı koyma oranı yüzde 80’lere kadar ulaşır. Cerrahi işlemde bezelerin bir kısmı ya da rahatsızlığın bulunduğu bezeden doku örneği alınır.
Lenf düğümünün bulunduğu yer, şişkinliğin boyutu ve derinliği, ameliyat sonrasında ortaya çıkabilecek riskleri etkiler. Erken dönemde lenf donu cerrahi işlemle çıkarılmış ise bölgede ödem, akıntıyla birlikte morarma ve kanama gibi durumların yaşanılıyor olması, olağandır. İşlem sırasında operasyon bölgesine yakınlığı bulunan yüz bölgesinde felç riski gelişebilir. Yara bölgesinde ortaya çıkabilen enfeksiyonun tedavi edilmesinde uzun süreli antibiyotik kullanımı önerilebilir.
Tedavi sonrası süreç, hastanın yaşı ve genel sağlık durumuyla ilgili olarak değişim gösterir. Bu durum hastanın iyileşme süresi bakımından da geçerliliğini korur. Hasta genel olarak 1 hafta ile 10 gün arasındaki süre içerisinde hastalığın vermiş olduğu sorunlardan kurtulmuş olur. Hastanın tedavi sonrasında istirahat etmesi ve beslenmesine dikkat etmesi, tedavi sonrası süreci olumlu yönde etkiler. İyileşme dönemi içerisinde doktorunuzun belirtmiş olduğu uyarılara dikkat etmeniz, süreci daha konforlu bir şekilde atlatmanızı olanaklı kılar.
Lenf nodu eksizyonu tedavisi sonrası süreçte hafif ağrı hissetmeniz olağandır. Yutkunurken güçlük çekmek gibi durumlar tedavi sonrasında olağan olarak tanımlanır. Ameliyat yerinde sızlamaya benzer ağrı durumları tıbbi açıdan normal karşılanır. Bir de iyileşme süreci boyunca hijyen koşullarına dikkat etmeniz; tedavi sonrası sürecin olumlu yönde gelişmesini mümkün kılar. Özellikle beklenmedik bir durum geliştiğinde doktorunuzla iletişime geçmeniz olmazsa olmaz bir kuraldır.
Lenf nodu eksizyonu işlemi, lenf bezinin bir bölümünün ya da tamamının çıkarıldığı biyopsi işlemi olduğundan, işlem sırasında komplikasyonlar gelişebilir. Hemen her cerrahi işlemde ortaya çıkabilecek kan pıhtılaşması ya da yara yerinin kapması gibi riskler eksizyon işleminde ortaya çıkabilir. Bu nedenle yapılan işlemlerden sonra dikkatli olunması gerekir.
Lenf bezi şişkinliği durumunun ortaya çıkması beraberinde kanser riskini getirse de bu durumun isabetli bir şekilde tespit edilmesi uygulanacak tanı yöntemleri sayesinde mümkün olur. Lenf düğümlerinin şişmesiyle birlikte gece terlemesi, yüksek ateş ve sebebi bilinmeyen kilo kaybı durumu kanser belirtileri arasındadır. Ancak her durum kanser olarak nitelendirilemez.
Çoğunlukla lokal anestezi altında gerçekleştirilen lenf nodu eksizyonu işleminde, lenf düğümünün tamamı ya da bir bölümü alınır. Lenf düğümü alındıktan sonra eğer eliptik eksizyon işlemi uygulanmış ise ince bir hattı olabilir. Doktorunuzun tercihine göre dikiş yerine özel yapıştırıcı kullanılabilir. İşlem sonrasında pansumanın düzenli şekilde yapılması, olası enfeksiyonların önüne geçilmesini mümkün kılar.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.