Katapleksi, hastanın dış uyaranlara karşı aşırı tepki verdiği ve kas güçsüzlüğünün yaşandığı olağanüstü bir durumdur. Genel olarak kişi bilinçliyken felç atakları şeklinde bu durumu yaşayabilir. Bu rahatsızlıkta vücudun katı, sert ve sabit bir duruş haline geçmesi tıbbi olarak altında büyük bir problemin yattığına da işarettir.
Ayrıca katapleksinin narkolepsi ile ilişkili olduğuna dair bilimsel verilerin olması uyku probleminin düzenlenmesini öne çıkarır. Bu doğrultuda hastalığın tedavisinde stresle mücadeleye yönelik teknikler ve dengeli bir uyku oldukça önemlidir.
Katapleksi; korku, öfke ya da heyecan gibi duygulara verilen anormal tepkiler sonucu uzuvlarda istenmeyen durumların görüldüğü nörolojik bir problemdir. Rahatsızlık nöbet eşliğinde yaşanabilir ve kas katılığı olarak bilinen uzun süreli hareketsizlik hali de hastada dikkat çekicidir. Bu durum kişide bir kaç saniye ya da 1-2 dakika devam edebilir ve kendiliğinden atak geçer.
Bunun yanında bu atağı geçiren hastalarda ağrıya karşı duyarlılık düzeyi düşebilir ve katatoni hastalığıyla ortak belirtiler gösterebilir. Özellikle gündüz saatlerinde aniden uyuyan narkolepsi hastalarında katapleksi görülme sıklığı da yüksektir. Yaşanılan bu atakların sıklığı bireyin sosyal hayatını da negatif etkiler ve bu nedenle kişide nöbet sıklığının azaltılması yaşam kalitesini arttırmak adına önemlidir.
Katapleksi hastalığı tek başına ortaya çıkan bir rahatsızlık değildir, bu problemin altında bazı nörolojik hastalıklar ve kullanılan ilaçlar yatabilir. Tüm bu süreçte katapleksi nedenleri aşağıdaki gibi belirtilebilir;
Tüm bu bilgilerle birlikte eski dönemde hipnoz teknikleri arasında katapleksi halinden yararlanıldığı bilinir. Böylece uzmanlar hipnotik transa geçebilmesi için bu yöntemin kullanılabileceği ve böylece bireyin hareketsiz kalabileceğini belirtirler.
Katapleksi belirtilerinden hastalık nöbetleri sıklaştıkça konuşma bozukluğu, yüz kaslarının tutamama hali, diz bölgesinde güç kaybı, yürürken tökezleme gibi durumlar gözlemlenebilir. Bu doğrultuda katapleksi hastalığının belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
tüm bu semptomların birkaçı ya da hepsi kişide gözlemlenebilir. Bazı belirtiler uzun süreli devam ederken bir kısmı da nöbet süresince görülebilir. Bu hastalarda nöbet süreleri kısa olduğu için atak geçtikten sonra kişi eski haline dönmesi söz konusudur.
Hastalığın belirtileri ve hastalık geçmişi de göz önüne alınarak doktorun fiziki muayenesi sonrası ön tanı konulabilir. Özellikle kişinin refleksleri hakkında kısa uygulamalar ve bazı sorulara verdiği cevaplar noktasında rapor yazılabilir.
Bu süreç nörolog eşliğinde yürütülürken psikiyatr görüşü de dikkate alınabilir. Tüm bu ön tanılarla birlikte kesin tanı konulabilmesi için uygulanması gereken yöntemler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Katapleksi tedavisinde öncelikle hastalığın altında yatan etken belirlenir. Sonrasında tanı konulduktan sonra uygun tedavi çıkarılabilir. Tüm bu süreçte hastalığa yönelik uygulanacak tedavi şekilleri ilaç ve psikoterapi ağırlıklıdır ve aşağıdaki gibi sıralanabilir;
Tüm bu uygulamalarla birlikte psikolojik destek almak hastalığın semptomlarının hafiflemesi açısından destekleyicidir.
Katapleksi kişinin duygusal uyarılar başta olmak üzere tüm uyaranlara aşırı tepki vererek kaslarının zayıflaması ya da güçsüzleşmesine sebep olan nörolojik bir sorundur. Katatoni ise sinir sisteminin işleyişinin bozulması ile gelişen psikiyatrik bir hastalıktır. Bu anlamda katatoni çevresine ve insanlara karşı tepki vermez, böylece anormal davranışlar ortaya çıkabilir.
Bu hastalık atak şeklinde kişide yaşanır ve ağır vakalarda kasların tamamen kontrolünü kaybederek yere yığılmasına sebep olabilir. Bu bağlamda kişide birdenbire kasların boşalması doğrudan duygulara bağlı gelişir. Birçok hastada saniyeler düzeyinde sona ermesi atak süresinin kısa olmasını da sağlar.
hastalığı uyku bozukluğu problemi olarak bilinir, bu hastaların birçoğunda katapleksi görülmesi tipiktir. Bunun nedeni ise dengelenmesinde düzenli uyku uyumanın önemi vardır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.