Hipervolemi, vücutta normalden fazla sıvı birikmesi durumudur. Bu durum, kanın veya vücut sıvılarının (özellikle plazma) aşırı miktarda birikmesine yol açar ve genellikle dolaşım sisteminde dengeyi bozar. Hipervolemi, kan hacminde artışa yol açarak kan basıncını yükseltebilir ve kalp, böbrekler gibi organlar üzerinde ekstra bir yük oluşturabilir.
Vücutta aşırı sıvı birikimine bağlı olarak ortaya çıkan bu rahatsızlık, birçok farklı faktöre bağlı olarak gelişebilir. Böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, aşırı sodyum alımı, hormonal düzensizlik, bazı ilaçlar, aşırı sıvı alımı, liver hastalıklar hipervolemi oluşumuna zemin hazırlayan nedenler içerisinde yer alabilir.
Hipervolemi, vücutta aşırı sıvı birikmesine bağlı olarak gelişen bir rahatsızlıktır. Sıvı dengesinin bozulmasından kaynaklanan bu hastalık, bir dizi sağlık sorunu tarafından tetiklenebilir.
Hipervolemi nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Vücutta aşırı sıvı birikimi sonucunda birçok farklı nedenlerden kaynaklanan hipervolemi, tedavi edilmediği durumlarda günlük yaşantınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Genel sağlığınız için bir risk haline gelerek yaşam kalitesinde düşüklüğe neden olur. Bu nedenle oluşum faktörlerine bağlı olarak belirtilerin görülmesi durumunda alanında uzman bir doktora görünmek ve uygun tedavi yöntemi belirlemek çok önemlidir. Fiziksel muayene, kan ve idrar testleri ya da çeşitli görüntüleme yöntemleri ile altta yatan nedenler teşhis edilebilir.
Hipervolemi, birden fazla rahatsızlığa bağlı olarak vücutta çeşitli belirtilerle ortaya çıkabilir. Hipervolemi belirtileri, sıvı birikiminin seviyesine ve vücudun sıvı tutma yeteneği sonucunda etkilenen organlara göre farklılık gösterebilir.
Hipervolemi belirtileri leri şöyledir:
Bu belirtiler hayatınıza olumsuz açıdan etki etmeden önce derhal alanında uzman bir doktora başvurmanız önerilir. Erken tedavi ile iyi sonuçlar elde edebilir, iyileşme sürecine girebilirsiniz. Sıvı birikimin önlenmesi için sıvı alımında kontrollü olmak iyileşmenize katkıda bulunur.
Hipervolemi tedavisinde altta yatan asıl nedenin bulunması oldukça önemlidir. Çoğu durumda tedavi, vücutta aşırı sıvı birikmesinin nedenine ve şiddetine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu doğrultuda sıvı ve tuz alımının kısıtlanması gerekebilir. Fazla sıvı alımının engellenmesi hipervolemi tedavisinde gerekli bir durumdur. Ayrıca vücutta suyun tutulmasını sağladığı için sodyum kısıtlaması yapılır.
İdrar söktürücü ile böbreklerin fazla sıvı sıvıyı dışarı atması sağlanır. Böylelikle ödemin azalmasına yardım edilebilir. Altta yatan nedenin tedavi edilmesi hayati bir öneme sahiptir. Bu noktada kalp ya da böbrek yetmezliğinden şüphe duyulabilir. Ayrıca karaciğer hastalığı belirtileri taşımadığınızdan emin olunması önerilir. Yüksek tansiyon kontrolü, sıvı dengelemesi için elektrolit izlemi gerçekleştirilebilir.
Böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarının bozulduğu hastalarda meydana gelir. Diyaliz kullanımıyla böbreklerin sıvı ve atık maddeleri atma işlevi yerine getirilebilir. Hormonal dengesizliklerin tedavi edilmesi, yatak istirahati ve izleme sağlanmalıdır. Doğru tanının konulması, kişiye özel tedavi yöntemin belirlenmesi iyileşme sürecini hızlandırabilir. Tedavi birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilir. Bu zaman aralığında sürekli izleme ve yönetim öngörülür.
Hipervolemi tedavi edilmezse veya kötü yönetilirse ciddi komplikasyonların oluşumuna neden olabilir. Yaygın komplikasyonlar arasında kalp yetmezliği yer alır. Sıklıkla görülen kalp yetmezliği, kalp üzerindeki yüküm artmasına bağlı olarak kalbin etkili bir şekilde kan pompalamasını zorlaştıran bir hastalıktır.
Bir diğer tehlikeli komplikasyonlardan olan akciğerlerde sıvı birikimi ise nefes darlığı oluşturarak gün içerisinde kendinizi yorgun ve halsiz hissetmenize yol açar. Çoğu zaman solunum yetmezliğine, oksijen seviyelerinin tehlikeli derecede düşmesinde rol oynar. Düşük sodyum seviyesi ise baş dönmesi, bulantı, kas krampları, baş ağrısı, nöbetler ve bilinç kaybına maruz bırakabilir.
Böbrekler, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesini düzenlenmesine yardım eder, ancak hipervolemi böbreklerin sıvı ve atıkları yeterince filtrelemesinin önüne geçerek sıvının birikmesine sebebiyet verebilir. Karında sıvı birikimi, yüksek kan basıncı, elektrolit dengesizlikler, akut solunum yetersizliği, gastrointestinal kanama ya da kalp duruşu gibi komplikasyonlar gözlemlenebilir. Olası komplikasyonların önüne geçmek için zamanında müdahale yapılması gerekir.
Tıbbi geçmiş ve fiziksel muayene öncelikle çok önemlidir. Burada akciğer seslerine, boyun damarlarına ve şişlik belirtilerine göz atılır. Laboratuvar testleri uygulanır. Aynı zamanda idrar testlerine de başvurulabilir. Görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Kan basıncı ve nabız ölçümü yapılır. Hemodinamik ve beden izlemine başvurulur.
Öncelikle altta yatan nedenin araştırılması ve doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Tedavi öncesinde sıvı alımının kontrollü olması çok önemlidir. Ayrıca tuzu düşük diyet programlarına başvurulur. Düzenli egzersiz, fiziksel aktivitelerin yapılması önerilir. Doktorun verdiği ilaçlar düzenli olarak içilir. Duygusal ve fiziksel stres yükü azaltılır. Düzenli olarak tıbbi kontrollere gidilebilir.
Doğru tanının konulması ve altta yatan asıl nedenin tespit edilmesiyle kişiye uygun bir tedavi sürecine girilirse tedavi edilebilir. Genellikle nedenine ve şiddetine bağlı olarak bir tedavi süreci başlatılır. Erken teşhis, doğru tedavi burada oldukça önemlidir. Ayrıca sıvı ve tuz kısıtlamasına dikkat edilmesi önerilir.
Vücutta aşırı sıvı birikimi dolayısıyla ortaya çıkan hipervolemi tedavisinde sıvı kısıtlaması oldukça önemlidir. Tedavi süresi boyunca fazla sıvının azaltılmasına yönelik birtakım müdahaleler yapılır. Böbreklerin yükünü azaltmak, elektrolit dengesini korumak için sıvı tüketimi kısıtlanır. Bu sayede ödem oluşumunun önüne geçilir. Sıvı birikimin akciğerde toplanması engellenir.
Bu süreçte sıvı tüketiminden kaçınmak ve sodyum alımının düşük olduğu diyetler uygulamak gerekir. Sağlıklı beslenmek ödeme bağlı şişliği ve şişkinliği giderebilir. Sodyum alımı kısıtlanarak sıvı alımı kontrollü yapılır. Bu sayede elektrolit denge sağlanarak vücudun sıvı dengesi düzenlenir. Düşük yağlı ve yüksek lifli yiyeceklerin tüketilmesi önerilir. Bu, kalp sağlığını iyileştirerek damar sağlığını destekleyebilir. Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını destekleyen gıdalar, olası komplikasyonların oluşumunu önleyebilir. Sonuç olarak diyet, sıvı dengesinin düzenlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.