Kan sulandırıcı ilaçlar, kan pıhtılarını tedavi etmek ve önlemek için kullanılan antikoagülasyon ilaçları için kullanılan genel bir terimdir. Kan sulandırıcılar, kanı inceltmezler bunun yerine belirli pıhtılaşma proteinlerini bloke ederler.
Kan, vücuttaki dokulara oksijen ve besin getirmek için sıvı formda kan damarlarından geçer. Vücutta kan pıhtıları oluştuğunda, normal kan akışının dokulara ulaşmasını engeller. Bu durum , felç ve pulmoner emboli gibi doku ölümlerine neden olabilir. Pıhtılaşma önleyici kan sulandırıcı ilaçlar hayat kurtarıcı olabilse de kanama riski taşırlar.
Vücutta kanamanın önlenmesi için kanın pıhtılaşması oldukça önemlidir. Kanın pıhtılaşması olmadan, küçük bir kesik ciddi, uzun süreli kanamaya neden olur. Vücut, sürekli olarak pıhtılaşma ve anti-pıhtılaşma süreçlerini dengeler. Kan yeterince pıhtılaşmazsa, bir yaralanma ciddi kan kaybına hatta ölüme neden olabilir.
Bazı kan bileşenleri pıhtılaşma süreçlerini inaktif bir durumda tutar. Bu şekilde, onarım gerektiren bir yaralanma olduğunda vücut bunları hızla etkinleştirebilir. Kanın sulandırılması ile pıhtılaşma genellikle yardımcı bir süreçtir. Kanamayı durdurur, yaranın mikrop ve döküntülerden uzak durmasını sağlayan koruyucu bir örtü oluşturur.
Kan sulandırıcı ilaç türleri kan pıhtılarını tedavi etmek için kullanılabilir. Ayrıca vücutta tehlikeli kan pıhtılarının oluşmasını önlemek için de reçete edilebilir.
Kan sulandırıcı kullanılmasına neden olan hastalık ya da bozukluklar şu şekilde sıralanabilir;
Kan sulandırıcılar işlevsel özellikleri gereği farklı rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmak üzere iki ana içerikte üretilir.
Kan sulandırıcı çeşitleri şu şekilde açıklanabilir;
Antikoagülan kan sulandırıcılar, pıhtılaşma kademesindeki çeşitli proteinleri hedef alır. Antikoagülanlar normal pıhtılaşma süreçlerine müdahale ederek çalışır. Kanın pıhtı oluşturmak üzere katılaştığı süreç olan pıhtılaşmayı önler veya geri alır.
Bu ilaç grubu; derin ven trombozu, pulmoner emboli gibi kırmızı pıhtıları tedavi etmek ya da atriyal fibrilasyon, mekanik kalp kapakçıklarında inmeyi önlemek için kullanılabilir.
Antikoagülanlar ayrıca atardamarlardaki akut kan pıhtılaşması sırasında da kullanılır (kalp krizi, akut uzuv iskemisi ve akut mezenterik iskemi gibi).
Antiplateletler, trombositlerin aktivasyonunu ve agregasyonunu hedefleyen ilaçlardır. Genellikle felç ve kalp krizlerinin tedavisi ile önlenmesinde kullanılır.
Antiplateletler ayrıca kalbin koroner atardamarlarına ve diğer atardamarlara (periferik arter hastalıklarında boyun karotis atardamarları ve bacak atardamarları gibi) yerleştirilen stentleri korumak amacıyla da kullanılır.
Kan sulandırıcıların bazı yan etkileri ortaya çıkabilir. Vücutta meydana gelen kanamalar, kan sulandırıcı ilaçlardan kaynaklanan en büyük yan etkilerden biridir. Bu ilaçlar, kanın ve kemiklerin diğer bileşenlerini de etkileyebilir. Ayrıca sindirim sisteminde kanama meydana getirerek hazımsızlığa da yol açabilir. Meydana gelen yan etkiler kişiden kişiye göre hafiften şiddetliye kadar değişebilir.
Kan sulandırıcı ilaçların yan etkileri şu şekilde sıralanarak açıklanabilir;
Cilt nekrozu: Kan sulandırıcılar; kollardaki ve bacaklardaki kan damarlarında, göğüs, kalça veya uyluk gibi yüzeysel yağ dokusunda pıhtı oluşmasına neden olabilir. Bu pıhtılar kan akışını engelleyerek cildin etkilenen bölgelerinde hücrelerin ölmesine neden olur.
Genellikle belirli kan proteinlerinde eksiklikleri olan kişilerde görülür (bu eksiklikler genellikle kalıtsaldır). Kan sulandırıcı bazı ilaçların kullanımına başladıktan sonraki beş gün içinde ortaya çıkabilir.
Mavi veya mor ayak parmağı: Ayak parmaklarında ve ayaklarda, özellikle ayak tabanlarında ya da ayak parmaklarının yanlarında oluşan bir renk değişikliği meydana gelebilir. Durum bazen ağrılıdır ve genellikle kan sulandırıcı almaya başladıktan birkaç hafta ile iki ay sonra ortaya çıkabilir.
Doğuştan gelen sakatlıklar veya düşükler: Kan sulandırıcı bazı ilaçlar embriyo veya fetüse zarar verebilir. Bu nedenle hamilelik sırasında bu tür ilaçlar alınmamalıdır. Ancak emzirme döneminde anne sütüne geçmediği için alınabilir.
Lupus hastalarında komplikasyonlar: Kullanılan sulandırıcının dozu genellikle lupus veya benzeri rahatsızlıkları olan kişilerde daha yüksek olabilir. olan kişiler genellikle tıbbi bir işlemden önce ilacı almayı bırakmalı ve kanama sorunlarını önlemek için başka ilaçlara geçmelidir.
Trombositopeni: Tip I ve tip II olmak üzere iki farklı şekilde meydana gelebilir. Tip I türü; kanın pıhtılaşma yeteneğinde etkili olan bir kan hücresi türü trombositlerde hafif bir azalmaya neden olur. Sulandırıcı kullananların az bir kısmında görülür.
Tip II trombositopeni ise; kan sulandırıcıların bağışıklık sisteminde trombositlerin (pıhtı oluşturan kan hücreleri) aktif olmasına neden olabilir. Tip II trombositopeni hayati tehlike arz edebilir. Vücutta yaygın pıhtılaşmaya yol açabilir.
Osteoporoz: Uzun süreli sulandırıcı kullanımında görülebilen bir yan etki de . Bu ilaçlar, yeni kemik hücrelerinin oluşumunu azaltabilir. Ayrıca eski kemik hücrelerinin vücut tarafından doğal olarak parçalanma hızı da artabilir.
Kan sulandırıcılar kullanırken bazı hususlara dikkate etmek önemlidir. Özellikle bazı rahatsızlıkların varlığında ya da kullanılan başka ilaçların olması halinde sulandırıcıların kullanılmaması gerekir.
Kan sulandırıcıların kullanılmaması gereken durumlar şu şekilde sıralanabilir;
Kanı sulandırmak için kullanılan ilaç çeşitlerinin vücutta ne kadar süre kalacağı ilacın türüne bağlı olarak değişebilir. Bazı ilaçların vücutta kalma süresi günlerce sürebilir. Düşük molekül ağırlıklı olan ilaçlar ise yaklaşık 12 saat içerisinde vücuttan atılır.
Bazı yiyeceklerin ve takviyelerin kan sulandırıcı özelliklere sahip olduğuna bilinir. Ancak tüketeceğiniz doğal kan sulandırıcı yiyecekleri tüketmeden önce doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir. Çünkü kullandığınız bazı ilaçlarla tüketeceğiniz doğal besinler etkileşime girebilir. Kızılcık, , ateş otu, sarımsak, zencefil, zerdeçal, kabak, domates, kivi, ıspanak, badem, tarçın doğal kan sulandırıcı besinlerdir.
Kan sulandırıcı ilaçların neden kullandığınıza bağlı olarak kullanım süresi değişebilir. Kalp krizi veya iskemik inmeden sonra çoğu insanın hayat boyu kullanmaları gerekebilir. gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kan sulandırıcı kullanan kişilerin bu ilaçları üç ay alması gerekebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.