Makrositer anemi, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur.
Erken teşhis ve doğru tedavi ile semptomlar giderilebilir ve altta yatan sorunlar tedavi edilebilir.
Makrositer anemi belirtileri veya risk faktörleriniz varsa, bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.
Makrositer anemi, kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) normalden daha büyük olduğu bir kansızlık türüdür.
Bu durum genellikle hücrelerin olgunlaşma sürecinde bir bozukluk olduğunda ortaya çıkar.
Kırmızı kan hücrelerinin büyüklüğü, kan testlerinde ölçülen MCV (Mean Corpuscular Volume) değeri ile belirlenir.
Normalde MCV değeri 80-100 femtolitre (fL) arasında olmalıdır. Makrositik anemi tanısında MCV değerinin 100 fL’nin üzerinde olması dikkate alınır.
Makrositer anemi, tek başına bir hastalık değil, genellikle altta yatan başka bir durumun belirtisidir.
Bu nedenle, sadece semptomları tedavi etmek yeterli olmaz; makrositer anemi sebepleri detaylı bir şekilde incelenmeli ve neden olan faktör tedavi edilmelidir.
Makrositer anemi genellikle bir dizi vitamin eksikliği, kronik hastalık, ilaç kullanımı veya genetik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. En yaygın makrositer anemi nedenleri şunlardır:
Vitamin Eksiklikleri
B12 vitamini, kırmızı kan hücrelerinin DNA sentezi ve olgunlaşması için kritik bir vitamindir. Eksikliğinde, hücreler düzgün bölünemez ve normalden büyük boyutlara ulaşır. Ayrıca, sinir sistemi etkilenerek nörolojik sorunlara yol açabilir.
Folik asit, hücre bölünmesi ve büyümesi için önemlidir. Eksikliğinde, kırmızı kan hücreleri olgunlaşamaz ve büyüklükleri artar.
Hipotiroidi Makrositer Anemi
Hipotiroidi, yani tiroid hormonlarının yetersiz salgılanması, kırmızı kan hücrelerinin üretimini yavaşlatarak makrositer anemiye neden olabilir. Bu durum, özellikle yaşlı bireylerde sık görülür ve teşhis edilmesi zordur.
Karaciğer Hastalıkları
Karaciğer, vücudun detoksifikasyon organı olduğu gibi kırmızı kan hücrelerinin yeniden dönüşümünden de sorumludur. Karaciğer hastalıklarında hücre yapısı bozulabilir ve makrositer anemi periferik yayma incelemesinde anormal büyük hücreler görülebilir.
Alkol Kullanımı
Aşırı alkol tüketimi, kırmızı kan hücrelerinin olgunlaşma sürecini etkiler ve DNA sentezini bozar. Bu durum, makrositer aneminin en sık görülen non-megaloblastik nedenlerinden biridir.
İlaç Kullanımı
Bazı ilaçlar makrositer anemiye yol açabilir. Özellikle kemoterapi ilaçları, antiepileptik ilaçlar ve bazı antiviral ilaçlar, hücre bölünmesini engelleyerek kırmızı kan hücrelerinin büyüklüğünü artırabilir.
Genetik ve Kan Hastalıkları
Miyelodisplastik sendrom gibi hematolojik bozukluklar da makrositer anemi sebepleri arasında yer alır. Bu durumlarda kan üretiminde kök hücre düzeyinde bozukluklar vardır.
Makrositik anemi çeşitleri, nedenlerine bağlı olarak iki ana gruba ayrılır:
Bu tür, genellikle DNA sentezinin bozulduğu durumlarda ortaya çıkar. B12 vitamini veya folik asit eksikliği bu bozukluğun başlıca nedenleridir. Makrositer anemi periferik yayma incelemesinde, büyük, olgunlaşmamış ve anormal görünümlü hücreler tespit edilir. Megaloblastik anemi daha sık ciddi hastalıklara işaret eder.
Bu tür, DNA sentezinin etkilenmediği durumlarda görülür. Alkol kullanımı, hipotiroidi, karaciğer hastalıkları veya bazı ilaçlar nedeniyle ortaya çıkar.
Periferik yaymada hücre büyüklüğünde artış gözlenirken, DNA sentezi genellikle normaldir.
Makrositik anemi belirtileri genellikle aneminin şiddetine ve altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Ancak yaygın olarak şu semptomlar gözlenir:
Kronik Yorgunluk: Vücut yeterince oksijen almadığında, kişi kendini sürekli yorgun hisseder.
Soluk Cilt: Azalan kırmızı kan hücreleri nedeniyle ciltte solgunluk fark edilir.
Nefes Darlığı: Oksijen taşıyan eritrosit sayısının azalması, fiziksel aktivite sırasında nefes darlığına neden olabilir.
Çarpıntı: Kalbin oksijen eksikliğini telafi etmek için daha hızlı çalışmasıyla ortaya çıkar.
Sinir Sistemi Belirtileri: Özellikle B12 eksikliğinde, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma veya denge kaybı gibi belirtiler görülebilir.
Ağız Yaraları ve Dil Hassasiyeti: Anemiye bağlı olarak dilde ağrı ve hassasiyet oluşabilir.
Hafıza ve Konsantrasyon Sorunları: B12 eksikliğine bağlı sinir sistemi etkilenmesi sonucu zihinsel süreçlerde sorunlar oluşabilir.
Makrositik anemi belirtilerinin göz ardı edilmesi durumunda, ciddi sağlık problemleri gelişebilir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde mutlaka tıbbi yardım alınmalıdır.
Makrositik anemi tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak şekillenir. Başarı, doğru teşhis ve kişiye özel tedavi planına dayanır.
B12 Vitamini Takviyesi: B12 eksikliğinde, bu vitaminin enjeksiyon veya ağız yoluyla takviyesi yapılır. B12 seviyesi normale döndüğünde belirtiler hızla azalır.
Folik Asit Takviyesi: Folik asit eksikliği olan hastalara tablet formunda folik asit verilir. Eksikliği gidermek, hücre büyüklüğünün normalleşmesini sağlar.
Alkolden kaynaklanan makrositer anemide, alkolün bırakılması ve karaciğer sağlığını destekleyen bir diyet uygulanması önerilir.
Hipotiroidi makrositer anemi durumunda, tiroid hormonlarını düzenleyen ilaçlar reçete edilir. Bu tedavi, hem tiroid hem de anemi semptomlarının iyileşmesini sağlar.
Folik asit ve B12 vitamini açısından zengin gıdaların tüketimi artırılmalıdır:
Makrositik anemi, genellikle B12 vitamini ve folik asit eksikliğinde görülür. Bu vitaminler, kırmızı kan hücrelerinin DNA sentezi ve olgunlaşması için gereklidir.
MCV değeri, makrositik anemi tanısında kritik bir ölçüttür. Normalde 80-100 fL arasında olan bu değer, makrositer anemide 100 fL’nin üzerinde olur. Ancak MCV tek başına teşhis için yeterli değildir.
MCV yüksekliği, kırmızı kan hücrelerinin normalden büyük olduğunu gösterir. Bu durum, genellikle makrositik anemi belirtileri ile ilişkilidir ve altta yatan nedenler detaylı bir şekilde araştırılmalıdır.
Çocuklarda normal MCV değeri yaşa göre değişiklik gösterebilir:
Çocuklarda MCV yüksekliği genellikle beslenme eksikliklerine veya genetik faktörlere bağlıdır.
Makrositer anemide kırmızı kan hücreleri büyüktür (MCV > 100 fL), hipokrom mikrositer anemide ise hücreler küçüktür (MCV < 80 fL). Ayrıca, hipokrom mikrositer anemi genellikle demir eksikliğine bağlıdır, makrositer anemi ise B12 veya folik asit eksikliği ile ilişkilidir.
Altta yatan neden tedavi edilmeden makrositer anemi kendiliğinden düzelmez. Örneğin, B12 eksikliği varsa bu eksikliğin giderilmesi gerekir. Tedavi edilmeyen durumlar genellikle kötüleşir.
Makrositer anemi bazı durumlarda miyelodisplastik sendrom gibi kan hastalıklarının veya kanserin belirtisi olabilir. Ancak, bu nadir bir durumdur ve kesin teşhis için ileri tetkiklere ihtiyaç vardır.
Özellikle folik asit eksikliğine bağlı olarak hamilelikte makrositer anemi görülebilir. Bu durum hem anne hem de bebeğin sağlığını etkileyebilir, bu yüzden folik asit takviyesi genellikle önerilir.
Çoğu durumda, altta yatan neden tedavi edildiğinde makrositer anemi geri döndürülebilir. Örneğin, B12 veya folik asit eksikliği giderildiğinde kırmızı kan hücreleri normal boyutuna dönebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.