Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Pankreas Hormonları Nelerdir?

Oluşturulma tarihi: 27.02.2025 09:15    Güncellendi: 27.02.2025 09:15



Pankreas hormonları, sindirime yardımcı olan pankreasın salgıladığı farklı hormonlardan oluşur. Pankreas, midenin arkasında bulunur ve büyük bir bezdir.

İnsülin,  ve somatostatin gibi farklı hormonlar salgılayarak vücut fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.

Pankreasın temel görevi vücudun sağlıklı olabilmesi için  korumaktır.

Bunu yaparken de bazı hormonlar salgılayarak kan şekeri seviyesini dengede tutar. İnsülin ile glukagon hormonları etkileri itibariyle birbirinin tersi olan iki hormon türüdür.

Zıt etkili bu iki hormon kan şekeri seviyesini dengelenir.

Pankreas Hormonları Nedir?

Pankreas Hormonları Nedir?

Hormonlar; kan, organ, cilt, kas ve diğer vücut dokularına mesaj taşıyarak vücudun farklı fonksiyonlarının koordine edilmesini sağlayan kimyasallardır.

Hormonlar taşıdığı bu mesaj sinyalleri ile vücudun ne yapması gerektiğini ve bunu ne zaman yapması gerektiğini söyler.

Vücut genel sağlığını korumak adına hormonlar oldukça önemlidir.

Pankreas hormonları da vücut için olmazsa olmaz hormonlardır. Pankreas hem bir organ hem de bir bez olarak sindirim sisteminin bir parçasını oluşturur.

Kan şekeri seviyesini koruyarak sağlıklı bir vücut yapısının oluşmasında önemli bir rol üstlenir.

Pankreas hormonları olarak; insülin, glukagon ve somatostatin gibi hormonları üreterek vücut fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasına katkı sağlar.

 tedavisi gören hastalarda vücut bu hormonlardan bazılarını salgılamayabilir. Bu nedenle salgılanmayan pankreas hormonları çeşitli yöntemlerle vücuda alınabilir.

İnsülin Hormonu

İnsülin, pankreasın salgıladığı temel hormonlardan biridir. Vücudun yiyecekleri enerjiye dönüştürme aşamasında ve kan şekerinin seviyelerini yönetmede oldukça önemli bir işlev görür. İnsülin, pankreasın ürettiği ve vücudun enerji için şeker (glikoz) kullanmasına izin veren doğal bir hormondur.

Pankreas, yeterli insülin üretmezse ya da vücut insülini düzgün kullanmazsa,  yol açar. Bu da diyabetle (şeker hastalığı) sonuçlanabilir.

; enjeksiyon (iğne), enjekte edilebilir kalem ya da pompa yoluyla alınan insülin reçete edilebilir.

İnsülin, glikozu kandan vücudun her yerindeki hücrelere taşır. Glikoz hem tüketilen yiyecek ve içeceklerden hem de vücudun depoladığı glikozu (glikojen) doğal olarak salmasından gelir. Glikoz, vücudun ana enerji kaynağıdır.

Vücudun tüm hücreleri enerjiye ihtiyaç duyar. İnsülin vücuttaki hücrelerin kapılarını açan anahtar gibidir. İnsülin hücre kapılarını açtığında, glikoz kan dolaşımından ayrılabilir ve enerji için kullanılan hücrelere geçebilir.

Yeterli insülin olmadan, glikoz hücrelerine giremez ve bunun yerine kanda birikir. Bu durum, yüksek kan şekeri ve diyabetle sonuçlanır. Uzun süre insülin eksikliği, diyabetle ilişkili ketoasidoz adı verilen yaşamı tehdit eden bir komplikasyona yol açabilir.

İnsülin kan şekeri seviyesini düşürür. Glukagon hormonu ise doğal olarak yükseltir.

Vücut kan şekeri seviyesini sağlıklı bir aralıkta tutmak için bu iki hormonu kullanır. Diyabeti olan hastalarda, çok fazla üretilmiş insülin,  yol açabilir.

Bu durumda, kan şekeri seviyesini yükseltmek için şeker tüketilmesi gerekebilir.

Pankreas kanseri teşhisi konulan hastalarda ya da pankreas kanseri ameliyatı olarak pankreası alınanlarda insülin hormonu salgılanmaz. Bu nedenle pankreas kanseri hastaları vücutlarına insülin enjekte etmeleri gerekir.

Glukagon Hormonu

Glukagon, pankreasın kan şekeri seviyesini düzenlemeye yardımcı olmak için ürettiği pankreas hormon çeşitlerinden biridir. Glukagon kan şekeri seviyesini artırır ve çok düşmesini önler. 

Glukagon, vücudun ürettiği, kandaki glukoz (şeker) seviyelerini kontrol etmek için diğer hormonlar ve vücut fonksiyonları ile birlikte çalışan doğal bir hormondur.

Glukagon, kan şekerinin çok düşmesini önler. Pankreastaki alfa hücreleri glukagon üretir.

Kan şekerindeki düşüşe, uzun süreli açlığa, egzersize ve protein açısından zengin öğünlere yanıt olarak salgılar.

Kanda çok fazla ya da çok az glikoz varsa belirli semptomlara ve komplikasyonlara neden olabilir. İnsan vücudu, normalde kan glikozunu (şekeri) öncelikle glukagon ve insülin hormonlarıyla dikkatlice düzenler.

Kan glukoz seviyeleri düşme eğiliminde olduğunda ya da çok düştüğünde (hipoglisemi), pankreas daha fazla glukagon salgılar. 

Glukagon, karaciğerin depoladığı glikozu kullanılabilir bir forma dönüştürerek kan dolaşımına bırakır. Bu işleme glikojenoliz denir.

Glukagon ayrıca karaciğerin, glikoz almasını ve depolamasını önleyerek kanda daha fazla glikoz kalmasını sağlar.

Glukagon, vücutta glikoz üretimine katkı sağlar. Kan şekeri seviyesi yükselme eğiliminde ise pankreas onu normale döndürmek için insülin salgılar.

Somatostatin Hormonu

Pankreas, sindirime yardımcı olmak için çeşitli enzimleri, somatostatin, glukagon ve insülin de dahil olmak üzere çeşitli hormonları salgılayan karındaki bir bez organıdır. Mide, bağırsaklar ve diğer organlarla çevrilidir.

Somatostatin, diğer hormonların salınımını engellemek için çalışan önemli bir hormondur. Somatostatin, vücutta bulunan pek çok doku tarafından üretilen bir hormon türüdür. Somatostatin, diğer hormonların salınımını, mide - bağırsak sisteminin aktivitesini ve hücrelerin hızlı çoğalmasını engelleyerek çeşitli vücut fonksiyonlarını düzenleyen bir hormondur.

Somatostatinin birincil işlevi, endokrin sistemindeki diğer hormonların ve ekzokrin sistemindeki belirli salgıların üretimini engellemektir. Endokrin sistem, hormonları doğrudan kan dolaşımına salgılayan bezlerden oluşur. Tiroid bezi, hipofiz bezi ve adrenal bezi endokrin sistemi içerisinde bulunur. Ekzokrin sistemi ise maddeleri kanal yoluyla salgılayan bezlerden meydana gelir. Ter bezi, tükürük bezi ve sindirim sistemindeki bezler ekzokrin bezleri arasında yer alır.

Somatostatin ayrıca tümör oluşturabilecek hücreler gibi hücrelerin doğal olmayan hızlı çoğalmasını da durdurur. Ayrıca, somatostatin merkezi sinir sisteminde bir  görevi görür. Nörotransmitter, bir nöronun başka bir hücreyi etkilemek için salgıladığı bir sinyal molekülüdür.

Pankreasta somatostatin; insülin, glukagon, gastrin gibi pankreas hormonlarının ve sindirime yardımcı olan pankreas enzimlerinin salınımını önler.

Sıkça Sorulan Sorular

Normal Glukagon Seviyeleri Nelerdir?

Normal glukagon değer aralıkları; açlık süresine, kan şekeri seviyesine ve kan testi yapılan laboratuvarın ölçümüne göre farklılık gösterebilir. Genel olarak, kandaki glukagon seviyesinin normal referans aralığı mililitre başına 50 ila 100 pikogramdır (pg/mL). Bu aralıkta olan glukagon pankreas hormonları seviyesi normal olarak kabul edilir. 

İnsülin Hormonunun Eksikliğinde İnsülin Enjeksiyonu Vücudun Hangi Bölgesine Yapılabilir?

Pankreas hormonları çeşitlerinden olan insülin bazı rahatsızlıklar ya da pankreas kanseri belirtisi nedeniyle vücutta salgılanmayabilir. Bu durumda vücuda insülin hormonu enjekte edilmelidir. İnsülin hormonu vücutta yağ dokusu olarak bilinen adipoz doku bulunan bölgelere enjekte edilebilir. Yağ dokusu bulunan vücut bölgeleri; karnın, göbek deliğinden en az 5 santimetre uzağı, uylukların ön veya yan kısımları, üst kolun arkası, üst kalçalar insülin enjekte etmek için uygun vücut bölgeleridir. Ancak cilt yüzeyinde yan etki oluşmasını önlemek için insülin uygulanan bölgelerin değiştirilmesi gerekir. Aynı bölgeye uygulanan insülin cildin altında yağ birikmesine neden olarak cilt yüzeyinin engebeli görünmesine yol açabilir. İnsülinin yeterli emilim göstermesini de engeller. Bu nedenle insülin enjekte edilen bölgenin sık sık değiştirilmesi gerekir. 

İnsülinin Yan Etkileri Nelerdir?

İnsülin tedavisinin sıklıkla karşılaşılan bazı yan etkileri ortaya çıkabilir. Gereğinden fazla insülin alınması halinde hipoglisemi olarak bilinen düşük kan şekeri seviyeleri görülebilir. Ayrıca enjekte edilen insülinle; cilt reaksiyonları, insüline karşı cilt renginde değişiklik, ağrı, yanma, kaşıntı, şişlik gibi  ya da insülin antikoru geliştirme gibi daha nadir görülen bazı yan etkiler görülebilir. 







Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.