Ekojen lezyon, ultrason görüntüsünde parlak veya oldukça yansıtıcı görünen bir kitleyi ifade eder. Bu parlaklık, kitlenin ses dalgalarını iyi yansıttığını gösterir. Bu durum sıvı, yağ veya katı doku gibi bileşimlerden kaynaklanabilir. Ekojen lezyonlar kendi içlerinde çeşitlenirler ve ultrasonda görünürlükleri de buna göre değişkenlik gösterir.
Ekojenite, özetle ultrason görüntülerindeki parlaklığı ifade eder. Daha koyu anlamına gelen hipoekoik; daha parlak anlamına gelen hiperekoik; veya ekojenitede eşit anlamına gelen izoekoik olarak sınıflandırılırlar. Lezyonların ekojenitesine ilişkin olarak yaygın olarak kullanılan birkaç tanımlayıcı terim vardır.
Ekojen lezyon çeşitleri şöyle sıralanabilir:
Ekojenik kitleler katı (tümörler gibi) veya kistik (sıvı dolu) olabilir. Ekojenite, doku türüne göre değişebilir. İyi tanımlanmış veya düzensiz şekillerde görünebilirler ve sınırları düz veya pürüzlü olabilir.
Ekojen lezyon iyi huylu veya kötü huylu olarak ortaya çıkmaya müsaittir. Vücudun ve çeşitli organların herhangi bir bölümünde tespit edilebilir. Kitlenin doğası (kanserli olup olmadığı) aşağıdaki gibi çeşitli faktörlere bağlıdır;
Ultrason sonuçları, uzman hekimlerin tümörlerinin türünü çözmesine yardımcı olur. İyi huylu tümörler çoğu zaman aynı doku türüne sahiptir. Genellikle açıkça tanımlanmış sınırları vardır. Diğer organları istila etmezler. Ancak onlara baskı yapabilir veya yerlerinden edebilirler.
Katı kitleler hipoekoik (daha karanlık, koyu renkli) ve kanserli olabilir. Hava veya sıvı ile dolu kistler genellikle hiperekoiktir (daha parlak, açık renkte) ve nadiren kanserlidir. Anormal doku, ultrasonda sağlıklı dokudan farklı görünür. Doktorlar genellikle bir ultrasonda katı bir kitle veya anormal dokuya benzeyen bir şey görürse daha fazla test yapılmasını talep edebilir.
Kanserli kitleler birden fazla doku türü içerebilir. Genellikle düzensiz sınırları vardır. Yakındaki organları istila edebilirler. İyi huylu ve kötü huylu kitleler arasındaki farkı söylemek kolay değildir. Her iki tür arasında bir örtüşme olabilir.
Birçok kişide tiroid nodülleri bulunur. Bu görüntülerde 2 santimetre veya daha fazla olan ve kalsiyum birikintileri içeren hipoekoik nodüllerin kanserli olma olasılığı en yüksektir.
Ekojenik bir kitle kanser de dahil olmak üzere çeşitli durumların bir göstergesi olabilirken, kendi başına kesin değildir. Tanının en doğru şekilde yapılabilmesi için bir sağlık uzmanının görüşünü almak gerekir.
Ekojenik bir kitle oluşup oluşmadığını anlamak için ilk olarak fiziksel muayene gerçekleştirilir. Fiziksel muayene sonrasında ise bazı tahliller ve tetkikler talep edilir. Bunların haricinde ise tanı konulabilmesi adına başvurulabilecek yöntemler şu şekildedir;
Ekojen lezyon tedavisi; lezyonun vücudun hangi bölümünde, hangi organda, organın hangi bölümünde olduğuna göre farklı şekillerde değerlendirilir. Ekojenik meme lezyonları, ekojen dalak lezyonu, tiroidde ekojen kitle bulunması, ciğerlerde ekojen lezyonu vb. gibi çokça çeşitleri vardır. Tedaviler de vakadan vakaya göre değişkenlik gösterir.
Temel olarak tedavi sırasında şu noktalar incelenir:
Ekojen lezyon ameliyatı aslında çok geniş bir alanı kapsar. Çünkü ekojen demek, söz konusu lezyonun sadece ultrasondaki görünürlüğü hakkında bir bilgi verir. Bunun dışında birçok organda ekojen lezyon gözükebilir. Her organda ve her kişide ameliyat yöntemi ile ameliyat süreci çeşitlenir.
Kişinin hastalık geçmişine ve mevcut sağlık durumuna bakarak, uzman hekimler bir karar verir. Ekojen lezyonun iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğuna göre ve yayılma gözlemine göre doktorlar ameliyat önerebilir. Ya da iyi huylu olduğu takdirde ameliyat yöntemi sunmayabilir fakat bazı iyi huylu lezyonlar için de ameliyat gerekebilir. Kısaca özetlemek gerekirse her lezyon için ameliyat gerekli değildir. Fakat kötü huylu lezyonlar için cerrahi operasyon gerekir.
Kişinin ameliyat olup olamayacağına karar verilebilmesi adına ilk olarak, farklı alanlarda uzmanlaşmış hekimlerin görüşleri alınır. Hekimler, hastayı muayene eder. Son aşamada anestezi uzmanının onayı gerekir. Bu alandan onay gelmesi halinde ise ameliyat öncesi anestezi hazırlıklarına başlanır.
Kişinin hangi organında lezyon oluşumu varsa bu bölge açılarak lezyon temizlenir. Bölgeye dikiş atılması ile de ameliyat tamamlanmış olur. Fakat organın durumu da bu noktada oldukça önemlidir. Organ zarar görmüşse organın bir kısmının ya da tamamının alınması gerekli olabilir.
Tedavi sonrası herkes için iyileşme süreci aynı değildir. Vakadan vakaya oluşan değişkenler zaman diliminin uzayıp kısalmasına neden olabilir. Ekojenik bir kitle kanser de dahil olmak üzere çeşitli durumların bir göstergesi olabilirken, kendi başına kesinliği yoktur. Tanının en doğru şekilde yapılabilmesi için bir sağlık uzmanının görüşünü almak gerekir.
Ameliyat gerektiren bir tedavi alınması halinde, lezyonun bulunduğu organa göre iyileşme süreci değişkenlik gösterir. Ameliyat sonrası bir süre istirahat etmek gerekir. Doktorunuzun kontrol takvimine veya önerdiği diğer noktalara hassasiyetle uyum gösterilmesi tedavi sürecini olumlu yönde etkiler. Beslenme programınızı da ameliyat sonrasında uzman hekiminizle beraber hazırlamanız iyileşmenizi hızlandırmaya yardımcı olur.
Ekojen lezyonun türüne ve durumuna göre tehlikeli olup olmadığı uzmanlar tarafından belirlenir. Kimisi kanserli olarak adlandırılan kitleler içindir kimisi kansersiz kitleler içindir. Birçok iyi huylu lezyonun tedaviye ihtiyacı yoktur. Fakat bazıları iyi huylu da olsa tedavi gerektirebilir. Lezyonun tehlikeli olup olmadığını anlamak için fiziksel muayeneye ve bilgisayarlı görüntüleme tekniklerine başvurulur. Biyopsi yardımıyla da bu durum tespit edilebilir.
Tüm ekojen lezyon görüntüleri için kanser adlandırması yapılması mümkün değildir. Lezyon türüne göre kanser olup olmadığı değişiklik gösterir. Lezyonun kanserli olup olmadığını tespit etmek için kişiyi muayene eden hekimler, çeşitli testler ve yöntemler uygulayabilir. Kötü huylu olan lezyon türleri genellikle kanser hastalığına yol açar.
Lezyonun temizlenme yöntemi, lezyonun niteliğine göre değişir. Ameliyat yoluyla da temizlenebilir. Aynı zamanda ilaç, kemoterapi vb. yollarla da temizlenmesi mümkündür. Hangi yöntemin en uygun olduğuna uzman hekimlerce karar verilmesi uygun görülür. Bu noktada kişinin genel sağlık durumu ve lezyonun türü büyük önem taşır.
Daha küçük boyutlardaki lezyonların tanı ve tedavisinde, işlem sayısını olabildiğince aza indirgemek için biyopsi kullanılır. Kanser tanısı her zaman kolay bir şekilde ve kesinlikle ortaya konulamayabilir. Ekojen lezyon ile saptanan bir kitlenin iç yapısı hakkında en önemli bilgi kitlenin içinin hava mı yoksa su ile mi dolu olduğudur. Bunun tespit edilebilmesi için biyopsi gerekebilir. Kesin teşhisler için biyopsi ve cerrahi gerektiği görülür. Fakat her zaman biyopsi gerekmeyebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.