Tıpta rektum CA nedir sorusuna, genellikle rektumun iç astarında oluşan ve yavaş büyüyen bir kanserdir şeklinde cevap verilebilir. Rektum, kalın bağırsağın son bölümünü oluşturur. Rektum kanserlerinin çoğu, adenom olarak bilinen anormal hücre kümeleri (polipler) olarak başlar. Bir polipin rektumda kanserli bir tümöre dönüşmesi 10 ila 15 yıl sürebilir.
Kolonoskopi gibi kanser taramaları genellikle kansere dönüşebilen polipleri tespit eder. Rektum kanseri riskini azaltmak için oluşan poliplerin tespit edilerek vücuttan çıkarılmalarını sağlamak ve düzenli rektum taramaları yaptırmak gereklidir. Tıpta rektum CA nedir sorusu, ve pankreas kanserinin ardından sindirim sisteminde en sık görülen üçüncü kanser rektum kanseridir şeklinde cevaplanabilir.
Tıpta rektum CA nedir sorusu, vücutta herhangi bir değişiklik fark etmeden yıllarca rektum kanseri olma ihtimali vardır şeklinde cevaplanabilir. Çoğu durumda, rektum kanserleri hiçbir belirtilere neden olmaz.
Rektum kanseri belirtileri şu şekildedir:
Rektum kanserlerinin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörlerine sahip olmak rektum kanserine yakalanma riskini artırabilir.
Rektum kanserine neden olan risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
Yaş: Çoğu kanser türünde olduğu gibi rektum kanserinin riski yaşla birlikte artar.
Bazı hastalıklar: ve ülseratif kolit gibi inflamatuvar bağırsak hastalıkları da dahil olmak üzere çeşitli sağlık durumları rektum kanseri riskini artırabilir.
İşlenmiş et tüketimi: Beslenme alışkanlığına bağlı olarak kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri tüketiminde aşırıya kaçmak rektum kanseri geliştirme riskini artırabilir.
Aile geçmişi: teşhisi konan aile üyesi olması rektum kanserine yakalanma olasılığını neredeyse iki katına çıkarmaktadır.
Cinsiyet: Erkeklerin rektum kanserine yakalanma olasılığı, kadınlara göre daha fazladır.
Kalıtsal kolorektal kanser sendromları: Rektum kanser riskini artıran kalıtsal durumlar arasında Lynch sendromu, ailesel adenomatöz polipozis (FAP ), MUTYH ilişkili polipozis (MAP), juvenil polipozis sendromu (JPS), PTEN hamartom tümör sendromu ve Peutz-Jeghers sendromu bulunur.
Obezite: olan kişilerin, obez olmayan kişilere kıyasla rektum kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir.
Sigara: Yapılan bazı araştırmalara göre kullanan kişilerin rektum kanserine yakalanma ihtimali sigara kullanmayan kişilere göre daha fazladır.
Tıpta rektum CA nedir sorusuna, bu tür risk faktörlerine sahip olmak kişilerde rektum kanserine yakalanma ihtimali artırabilir şeklinde cevap verilebilir. Bundan dolayı rektum kanserine yakalanma riskini azaltmak için sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinerek kötü yaşam tarzından uzak durulması gerekir.
Rektum kanserine bağlı belirtileri fark ettiğinizde gerekli tanı işlemlerinin konması için uzman bir gastroenteroloji doktoruna giderek muayene olmanız gerekir. Yapılan fiziksel muayene ve genel sağlık değerlendirmesi sonucu ilave tetkikler yapılabilir.
Rektum kanserinin tanısı konurken istenebilecek ilave tetkikler şu şekildedir:
Rektum kanserinin rektumdan vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını (metastaz yapıp yapmadığını) belirlemek için istenen görüntüleme testleri şu şekildedir;
Rektum kanseri beş farklı evreye ayrılır;
Evre 0: Tarama testleri rektumun kaplayan dokunun yüzeyindeki kanserli hücreleri tespit eder.
Evre 1: Tümör, rektum duvarının altına ve muhtemelen rektum duvarına doğru büyümektedir.
Evre 2: Tümörün rektum duvarına genişleyerek etrafındaki dokulara uzandığı evredir.
Evre 3: Bu evrede tümör, rektumun yanında bulunan dokulara ve rektum çevresine yayılım göstermiştir.
Evre 4: Tümör, uzak lenf düğümlerine veya organlara yayılmıştır.
Rektum kanserinin tedavisi hastalığın şiddeti, etkilediği alan, hastalardaki belirtilerin etkisi gibi faktörler göz önüne alınarak farklı şekillerde tedavi edilebilir. Kanserli tümörleri çıkarmak için yapılan ameliyat en yaygın rektum kanseri tedavilerinden biridir.
Rektum kanseri tedavisinde uygulanabilecek tedavi çeşitleri şu şekildedir:
Transanal endoskopik mikrocerrahi (TEMS): Anüsten yerleştirilen özel bir kapsam kullanarak rektumundaki küçük kanserler çıkarılır. Rektumdaki tümör küçükse ve yayılma olasılığı düşükse bu tedaviyi uygulanabilir.
Düşük ön rezeksiyon (LAR): Rektumdaki tümör büyükse, düşük ön rezeksiyon işlemi uygulanabilir. Bu yöntemle rektumun tamamı ya da bir kısmı çıkarılabilir.
Abdominoperineal rezeksiyon (APR): Bağırsak hareketlerini kontrol eden kaslara zarar verilmeden çıkaramadıkları vakalarda anüsün yakınında bir tümör varsa bu ameliyatı yapabilir. Bu rezeksiyon işleminde; anüsün, rektumun ve kolonun bir kısmını çıkarılabilir. Ayrıca atıkların vücuttan atılabilmesi için bir kolostomi de yapılabilir.
Ayrıca bu tür tedavi işlemlerine ilave olarak; kemoterapi, radyasyon tedavisi, immünoterapi, hedefli tedavi gibi koruyucu tedaviler de uygulanabilir.
Rektum kanseri tamamen önlenmezse de rektum kanseri riskini azaltmak için bazı hususlara dikkat etmek gerekebilir.
Rektum kanseri riskini azaltmak için dikkat edilmesi gereken hususlar şu şekildedir:
Polipler ve adenomatöz polipler gibi kanserli olmayan tümörler genellikle kolon ve rektumda bulunur. Kanser olmayan tümörler oluşumları bakımından çoğunlukla iyi huyludur. İyi huylu olmaları nedeniyle kanserli hücre oluşturma riskleri oldukça düşüktür. Birçok iyi huylu tümör semptomlara neden olmasa da çıkarılmaları gerekebilir.
Rektum kanserine bağlı olarak yapılan tedavilerin hastalar üzerinde bazı yan etki oluşturma riski vardır. 38 santigrat derece veya daha yüksek ateş, şiddetli baş ağrıları, ürperti, idrarda kan olması, göğüs ağrısı, nefes darlığı (dispne), bilinç bulanıklığı, konfüzyon gibi semptomlar rektum kanseri tedavisinin yan etkilerini oluşturabilir. Bu tür yan etkiler oluşması durumunda vakit kaybetmeden doktorunuza danışmanız sağlığınız açısından oldukça önemlidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.