Form devre dışı bırakıldı
Baş ve boyun kanseri, ağız, boğaz ve baş bölgesindeki çeşitli yapıları etkileyen farklı kanser türlerini kapsar.
En yaygın belirtisi sürekli boğaz ağrısıdır. Tütün kullanımından kaçınmak, alkol tüketimini sınırlamak ve HPV aşısı yaptırmak, bu kanser türlerine yakalanma riskini azaltabilir.
Erken teşhis edildiğinde, tedavi edilebilir ve büyük oranda önlenebilir.
Boyun tümörleri, boyun bölgesinde oluşan farklı tipteki tümörleri ifade eder.
Bu tümörler, genellikle lenf düğümleri, tükürük bezleri, tiroid veya yumuşak dokularda ortaya çıkar. İyi huylu ya da kötü huylu olabilirler ve boyunda fark edilen bir kitle ile kendini gösterebilirler.
Boyundaki tümörler farklı risk faktörlerine sahip olsa da çoğu benzer belirtiler verebilir ve tedavi yöntemleri benzerdir.
Skuamöz hücrelerde başlayan kötü huylu tümörler yaygındır. Ancak, başka hücrelerden kaynaklanan tümörler de görülebilir.
Tedavi süreci, tümörün nerede olduğuna, boyutuna ve türüne göre değişir.
Aynı zamanda genel sağlık durumu da dikkate alınır. Cerrahi müdahale, radyoterapi veya kemoterapi tedavi seçenekleri arasında yer alır.
Boyun tümörleri, erken fark edildiğinde tedavi edilebilecek sağlık sorunlarından biridir.
Ancak bu tümörler genellikle belirti vermeden büyüyebilir ya da farklı semptomlarla kendini gösterebilir.
Boyunda hissedilen bir kitle, yutkunma güçlüğü veya ses kısıklığı gibi belirtiler dikkate alınmalıdır.
Boyun tümörü belirtileri, tümörün bulunduğu bölgeye göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak boyun bölgesinde bazı yaygın belirtiler şunlardır:
Diğer belirtiler arasında şunlar yer alabilir:
Boyun tümörleri, birçok faktörün etkisiyle oluşabilir. Hem iyi huylu hem de kötü huylu tümörler, boyun bölgesinde farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir. İşte boyun tümörlerinin oluşmasına yol açan başlıca faktörler:
Boyun tümörü ameliyatı, boyundaki tümörün cerrahi olarak çıkarılmasını amaçlar.
Tümörün türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak ameliyatın kapsamı değişebilir. Temel hedef, tümörü tamamen almak ve hastalığın yayılmasını önlemektir.
Ameliyat süreci aşamaları sırasıyla şu şekildedir:
Değerlendirme: Ameliyattan önce doktor, tümörün yerini ve boyutunu netleştirmek için MR veya BT taramaları gibi görüntüleme yöntemleri kullanır. Bazen biyopsi de yapılabilir.
Anestezi: Ameliyat sırasında hasta genel anestezi ile uyutulur, böylece hiçbir şey hissetmez.
Tümörün çıkarılması: Cerrah, boyunda bir kesi yaparak tümöre ulaşır ve çevresindeki sağlıklı doku ile birlikte tümörü çıkarır. Eğer tümör kötü huyluysa, lenf düğümleri de alınabilir.
Sinirlerin korunması: Boyun bölgesinde önemli sinirler bulunduğu için cerrah bunları korumaya çalışır. Yüz siniri gibi önemli sinirler zarar görmemesi için dikkatle izlenir. Ancak bazen tümör sinire yayılmışsa, sinirin de alınması gerekebilir.
Ameliyat sonrası: Ameliyat sonrası hastanın durumu izlenir. Genellikle ameliyat bölgesine sıvı birikimini önlemek için drenaj tüpleri yerleştirilir. Hasta birkaç gün hastanede kalabilir.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişir.
Ameliyat sonrası şişlik, ağrı ve rahatsızlık normaldir, doktorun verdiği ilaçlarla bunlar kontrol edilebilir. İyileşme döneminde cerrahi alanın temiz tutulması önemlidir.
Enfeksiyon belirtilerine dikkat etmek gerekir. Yutma güçlüğü ya da ağız hareketlerinde zorluk varsa doktorun önerdiği egzersizleri yapmak faydalı olur.
Ameliyattan sonra tümörün cinsine bağlı olarak ek tedavi yöntemleri (radyoterapi, kemoterapi) gerekebilir. Tedavi süreci, doktorun önerilerine göre şekillenir.
Boyun tümörünü fark etmek için bazı belirtilere dikkat etmek gerekir.
En yaygın belirti, boyunda hissedilen bir kitle ya da şişliktir. Bu kitle genellikle ağrısız olur ve zamanla büyüyebilir. Çoğu zaman deri altında fark edilir ve dokunulduğunda hareket edebilir.
Ağrı olmaması nedeniyle bazı kişiler bu durumu gözden kaçırabilir ya da önemsemeyebilir.
Yutma zorluğu da boyun tümörünün önemli bir işareti olabilir.
Tümör yemek borusuna ya da çevresindeki dokulara baskı yaparsa, yutkunma sırasında rahatsızlık veya ağrı hissedilebilir.
Özellikle yemek yerken ya da su içerken zorlanma ya da boğazda bir takılma hissi oluşabilir.
Ses kısıklığı ise başka bir yaygın belirtidir. Eğer tümör ses tellerine yakın bir bölgede gelişmişse, ses kısıklığı ya da kalıcı bir ses değişikliği ortaya çıkabilir.
Bu tür ses sorunları genellikle uzun süre devam eder ve giderek kötüleşebilir. Bir süre sonra, hastalar ses tonlarındaki bu değişikliği bariz şekilde fark ederler.
Ayrıca ağız içinde uzun süre iyileşmeyen yaralar da dikkate alınmalıdır.
Bu yaralar kendiliğinden geçmiyorsa ya da tedaviye rağmen düzelmiyorsa, tümör belirtisi olabilir. Özellikle açık lezyonlar, ağız içinde büyüyen bir sorun olduğunun işaretidir.
Boyun tümörleri, boyun bölgesindeki çeşitli dokularda oluşabilir. Genellikle lenf düğümleri, tükürük bezleri, tiroid, yumuşak dokular ve sinirler boyun tümörünün başladığı yerlerdir. Tümörler, boynun ön, yan ya da arka kısmında gelişebilir ve çevre dokulara yayılabilir.
Boyun tümörleri için başvurulması gereken ilk uzman, kulak burun boğaz (KBB) doktorudur. KBB uzmanı, boyun bölgesindeki kitleleri değerlendirip gerekli testleri yapar. Tümör kötü huyluysa, tedavi sürecine bir onkolog ya da cerrahi onkolog da dahil olabilir. Eğer tiroid bezinde tümör şüphesi varsa, endokrinolog da teşhis ve tedavide rol oynar.
Boyun tümörü kötü huyluysa, yani kanserse, erken teşhis ve tedavi edilmediğinde ölümcül olabilir. Ancak, her boyun tümörü ölümcül değildir. İyi huylu tümörler genellikle tedaviyle kontrol altına alınabilir ve hayati risk oluşturmaz. Kötü huylu tümörler, tedavi edilmediğinde çevre dokulara ve diğer organlara yayılabilir, bu da yaşamı tehdit eden bir duruma yol açabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.