Üreteroskopi, idrar yolunda meydana gelen sağlık sorunlarını inceleyerek tedavi etmek amacıyla uygulanan bir yöntemdir.
Üreterdeki bir taşı tedavi etmek için iki farklı üreteroskopi yöntemi vardır.
Üreterde bulunan taşın yerine, boyutuna ve taşın cinsine göre farkı tedavi seçenekleri uygulanabilir.
Üreteroskopi, genellikle üreterlerdeki (mesaneyi böbreklere bağlayan tüpler) ya da böbreklerdeki taşları tedavi etmek için yapılan bir tedavi işlemidir.
Ayrıca böbrek tıkanıklığının ya da idrardaki kan oluşumunun diğer nedenlerini değerlendirerek tedavi etmek için de kullanılabilir.
Üreteroskopi, bir ucunda göz merceği diğer ucunda küçük bir lens ve ışık bulunan uzun, ince bir tüp olan üreteroskop ile yapılır.
Taşın yeri, büyüklüğü ve hangi maddeden oluştuğuna bağlı olarak üreteroskopi tedavi seçeneği belirlenir.
oluşumları nedeniyle taşların vücutta çıkarılması gerekir. Böbrek taşı kırma ya da çıkarma yöntemlerinden biri de üreteroskopidir.
İdrarda kan, üreter ya da böbrek tıkanıklığı (taş ve tümörlerden dolayı) belirtileri olması halinde üreteroskopi yöntemi uygulanabilir.
Mesaneye yakın bir üreter taşı varsa, özellikle üreterin alt yarısında, üreteroskopi en etkili tedavi türüdür.
Üreteroskopi ayrıca hamilelerde, olanlarda ya da kan pıhtılaşma bozukluğu olan kişilerde uygulanabilecek iyi bir tedavi seçeneğidir.
Enfeksiyon olup olmadığını kontrol etmek için işlemden önce idrar örneği vermek gerekebilir. Üreteroskopi öncesi yemek yenmemelidir.
Üreteroskopi işleminden önce anestezi uygulaması yapılarak hasta uyutulur. İdrar yolundaki sorunları aramak için üreteroskop mesaneye ve üretere yerleştirilir.
Böbrek taşı küçükse; taşı çıkarmak için üretere bir kapsam yerleştirilir.
Yerleştirilen kapsam; üreteroskoptaki ekstra bir kanaldan geçirilen telin ucunda küçük bir sepete sahip olacaktır. Sepet, taşı toplamak için kullanılır.
Böbrek taşı daha büyükse; esnek bir fiber kapsam boyunca böbrek taşına kadar uzatılır.
Kapsamdan geçen bir lazer ışını ile böbrek taşı idrarla vücuttan atılabilecek kadar küçük parçalara ayrılır.
Böylece parçalara ayrılmış taşlar idrar kanalından zamanla vücuttan dışarı atılır.
; taşın boyutuna ve altta yatan nedene göre değişir. 5 milimetreden küçük taşların %98'ine kadar kendiliğinden düşerken, 5 ila 10 milimetre olanlar yaklaşık %50'sinde kendiliğinden düşme gözlenmektedir.
Doktorlar genellikle daha küçük taşlar için zaman ve sabır önererek, daha invaziv tedavilere gerek kalmadan kendi kendine geçmelerini sağlarlar. Daha küçük taşların tedavisi şöyle sıralanabilir;
Bol sıvı tüketimi: Taşın vücuttan atılmasına yardımcı olmak için günde 2 ila 3 litre kadar su tüketilmesi gerekebilir.
Ağrı kesiciler: Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlardan (NSAID'ler) kaçınılmalıdır. Çünkü bunlar böbrek fonksiyonlarını kötüleştirebilir. Bundan dolayı doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri almanız gerekir.
Alfa blokerlar: Genellikle tedavi etmek için kullanılan alfa blokerlar, üreterleri gevşetebilir ve taşların atılmasını kolaylaştırabilir.
Ayrıca evde uygulanabilecek taş oluşumunun bir inhibitörü olan sitrat içeren seyreltilmiş limon suyu veya elma sirkesi içmek de faydalı olabilir.
Daha büyük böbrek taşları için daha agresif tedaviler gerekebilir. Özellikle kanamaya neden olan, böbrek hasarı riski taşıyan ya da ciddi bir enfeksiyonla ilişkili böbrek taşlarının tedavisinde kullanılan yöntemlerdir.
Ekstrakorporeal şok dalgası litotripsi (ESWL): Böbrek taşlarını daha küçük parçalara ayırmak için ses dalgaları kullanılır. İşlem yaklaşık 45 ila 60 dakika sürer ve genellikle rahatsızlığı en aza indirmek için bir sakinleştirici içerir.
Üreteroskopi: Üreteroskop adı verilen dar bir kapsamı içerir. Bu işlem ile taşı parçalanabilir ve üreteri açık tutarak iyileşmesine yardımcı olmak için bir stent (küçük bir tüp) yerleştirilmesine imkan tanır.
Perkütan nefrolitotomi: Sırttan küçük kesilerden taşları çıkarmak için özel kapsamlar ve aletler kullanılarak genel anestezi altında gerçekleştirilen bir cerrahi müdahale türüdür.
Böbrek taşı geçirmiş veya geçirme riski altında olan kişiler birkaç basit önlem alarak riski azaltabilirler. Böbrek Taşı oluşumunu önlemek için yapılması gerekenler şu şekildedir;
Su tüketimi: Böbrek taşı oluşumunun önüne geçmek için günlük 2-3 litre su tüketimi yapılmalıdır.
Yüksek oksalatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır: Böbrek taşına yatkın bünyeye sahip kişiler; ıspanak, pazı gibi yüksek oksalatlı yiyeceklerden kaçınmalıdır. Patates, pancar, çikolata ve kuruyemiş tüketimi sınırlandırılmalıdır. Ayrıca her öğünde alımı böbrek taşı geliştirme riskini de azaltabilir.
Sodyum alımı sınırlandırılmalıdır: Günlük alımının 2.300 miligramdan az olmasını önerilmektedir. Böbrek taşı geçmişiniz varsa, daha da azaltarak günlük 1.500 miligrama düşürmek gerekir.
Et ürünlerinin tüketimi sınırlandırılmalıdır: Et ürünlerinin tüketimi ürik asit seviyesini artırmaktadır. Yüksek ürik asit oluşumu riski taşıyan kişilerin özellikle et ürünlerinin tüketimini kısıtlamaları gerekir.
Limon suyu içilmelidir: Sitrat, limonlarda yüksek konsantrasyonda bulunan bir sitrik asit tuzudur. Günde iki limonun suyunun içilmesi, özellikle kalsiyum fosfat veya strüvit taşı riski taşıyan kişilerde böbrek taşı riskini azaltabilmektedir.
Böbrek taşlarından kaynaklı aşırı derecede ağrı oluşabilir. Bir tanesini vücuttan atmaya çalışırken dakikaların saatler gibi gelerek dayanılamayacak ağrılar oluşturabilir. Böbrek taşı ağrıları için alınabilecek önlemler şu şekildedir;
Sıvı tüketimi arttırılmalıdır: Su her zaman böbrek taşı için en iyi seçimdir. Ancak mide bulantısı yaşıyorsanız zencefilli içecekler ya da limonlu soda rahatlatıcı olabilir. Fakat idrar üretimini teşvik etmede su kadar fayda sağlamazlar.
Ayrıca, birçok soda türü özellikle yüksek miktarda şeker veya fosforik asit içeriyorlarsa (kola tipi sodalarda görüldüğü gibi) böbrek taşı oluşumuna katkıda bulunabilecek şeker veya yapay bileşenler içerir.
Kafeinden kaçınılmalıdır: Kahve, çay ve kolalarda bulunan , idrar söktürücü etki göstererek, hızlı sıvı kaybına ve susuz kalmaya neden olabilir.
Hareket etmek iyi gelebilir: ve hareket etmek bir taşın daha hızlı geçmesine yardımcı olabilir.
Oluşan ağrılar için ağrı kesici alınabilir: Ağrı başladığında, doktorunuza danışarak her 6 saatte bir uygun ağrı kesici alınabilir.
Isı terapisi kullanılabilir: Sıcak bir küvette ıslanmak veya sıcak bir duş almak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir. Ağrı bölgesine ısıtılmış bir havlu uygulamak da ağrılara iyi gelebilir.
Üreteroskopi hastalarının çoğu, ilaçlarla kontrol altına alınabilen hafif ila orta şiddette ağrı hissedebilirler. Hafif ağrıyı gidermek için işlemden sonraki iki saat boyunca her saat başı iki bardak su içilmelidir. Ayrıca işlem sonrasında oluşabilecek ağrıları hafifletmek için ılık banyo yapılabilir. Üretra açıklığının üzerine ılık ve nemli bir bez konabilir.
Üreteroskopi işlemi sonrası bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Oluşan en büyük yan etki ağrıların meydana gelmesidir. Diğer yan etkiler arasında böbrek ve mesanede kramplar, idrar yaparken yanma hissi bulunur. İdrar pembe veya kırmızı görünebilir (bu daha fazla sıvı içmeniz gerektiğinin bir işaretidir). Bu semptomlar stent çıkarılana kadar sürebilir.
Üreteroskopi tedavisinin riskleri arasında enfeksiyon, kanama ve üreter yaralanması bulunur. Ortaya çıkan bu tür riskleri önlemek için küçük bir stent takılabilir. Böbreğin iyileşmesine ve boşalmasına yardımcı olmak için bir stent bir ila iki hafta süresince kullanmalıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.