Akciğerde kitle, genellikle bir röntgen ya da tomografi sonucu fark edilen iyi ya da kötü huylu olabilen bir oluşumdur.

Kitlelerin boyutu, yapısı ve nedenine göre belirtiler değişiklik gösterir.

Erken evrede herhangi bir belirti vermeyen kitleler, zamanla büyüdükçe solunumla ilgili problemlere yol açabilir.

Teşhis konulduğunda tedavi süreci kitle türüne ve yayılımına göre planlanır.

Akciğerde kitle belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak, erken müdahale açısından oldukça önemlidir.

Akciğerde Kitle Çeşitleri Nelerdir?

Akciğerde kitle yapısı, boyutu ve özellikleri, kişinin genel sağlık durumuna ve kitlelerin gelişim nedenine göre değişiklik gösterir.

Akciğerde tespit edilen kitleler genellikle göğüs tomografisi, röntgen veya biyopsi ile incelenir ve türlerine göre sınıflandırılır.

İyi huylu kitleler, kanserli olmayan yapılar olarak bilinir ve genellikle yaşamı tehdit etmez.

Ancak büyük boyutlara ulaştıklarında veya nefes darlığı gibi belirtiler verdiklerinde cerrahi müdahale gerekebilir. İyi huylu kitlelerin en yaygın türleri şunlardır:

Hamartomlar: Akciğerde en sık görülen iyi huylu kitle türüdür. Genellikle yağ, kıkırdak ve bağ dokusundan oluşur. Büyüme hızları genellikle yavaş olur ve genellikle küçük boyutlarda kalır.

Bronşiyal Adenomlar: Hava yollarında gelişen ve iyi huylu olmasına rağmen bazen tıkanıklık yapabilen tümörlerdir.

Granülomlar: Genellikle enfeksiyonlara bağlı olarak gelişir. Tüberküloz, mantar enfeksiyonları veya diğer kronik enfeksiyonlar granülom oluşumuna yol açabilir.

Bu yapılar, bağışıklık sisteminin enfeksiyonla savaşmak için oluşturduğu hücre kümeleridir.

Fibromlar: Bağ dokusundan kaynaklanan, iyi huylu tümörlerdir. Akciğerlerde nadiren görülse de solunum yollarını tıkayabilecek boyutlara ulaşabilir.

Kötü huylu kitleler genellikle akciğer kanseri ile ilişkilidir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Malign kitleler kontrolsüz büyüme eğilimindedir ve çevre dokulara veya uzak organlara yayılabilir. Kötü huylu kitlelerin türleri şunlardır:

Küçük Hücreli Akciğer Kanseri: Hızlı büyüme ve yayılma eğilimindedir. Genellikle erken evrede teşhis edilmesi zor olur ve metastaz riski yüksektir.

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri: Yaygın bir akciğer kanseri türüdür Akciğer kanserlerinin çoğunu oluşturan bu grup, daha yavaş büyüme eğilimindedir. Alt türleri şunlardır:

 Adenokarsinom: Akciğerin dış bölgesindeki hücrelerden kaynaklanan kanser türüdür. Sigara içmeyenlerde en sık görülen kanser türüdür.

Skuamöz Hücreli Karsinom: Kaynağı akciğerin iç kısmındaki hücrelerdir. Tütün mamullerinin tüketimi ile ilişkili olduğu söylenebilir.

Büyük Hücreli Karsinom: Daha nadir görülen bu kanser türü, hızlı büyüme ve yayılma eğilimi gösterir.

Metastatik Akciğer Kitleleri: Vücudun başka bir bölgesinde gelişen kanserin akciğerlere yayılması sonucunda oluşan kitlelerdir. Örneğin, meme, kolon, böbrek veya melanom gibi kanserler akciğerlere metastaz yapabilir.

Bazı enfeksiyonlar, akciğerlerde kitle benzeri yapılar oluşturabilir. Bu kitleler genellikle enfeksiyon tedavi edildiğinde küçülür veya kaybolur:

Tüberküloz Nodülleri: Tüberküloz enfeksiyonu, akciğerlerde granülom olarak bilinen sert nodüller oluşturabilir. Bu nodüller zamanla kireçlenebilir ve görüntüleme testlerinde kitle olarak algılanabilir.

Mantar Enfeksiyonlarına Bağlı Kitleler: Özellikle histoplazmoz veya aspergilloz gibi mantar enfeksiyonları akciğerde kitle benzeri yapılar oluşturabilir.

Akciğerde Kitle Tanısı Nasıl Konulur?

Akciğerde kitle tespit edilmesi genellikle rutin taramalar sırasında ortaya çıkar.

Ancak hastalar bazı şikayetlerle doktora başvurduğunda yapılan tetkikler sonucunda da kitle fark edilebilir.

Tanı koyma süreci, kitlenin yapısını ve nedenini belirlemek için detaylı testleri içerir.

Akciğerde kitle tanısının ilk adımı, hasta öyküsünün dikkatlice alınması ve fizik muayenedir.

Hastanın öyküsü dinlenir ve risk faktörleri belirlenir. Ardından solunum sistemi dinlenir ve herhangi bir anormal ses veya nefes darlığı belirlenmeye çalışılır.

Akciğerde kitleyi tespit etmenin en yaygın yolu görüntüleme yöntemleridir. Bu yöntemler kitlenin boyutu, yeri ve yapısı hakkında bilgi verir.

• Göğüs Röntgeni
• Bilgisayarlı Tomografi Tarama
• Pozitron Emisyon Tomografisi Taraması
• Manyetik Rezonans Görüntüleme
• Biyopsi
• İğne Biyopsisi
• Bronkoskopi
• Cerrahi Biyopsi (Torakoskopi veya Mediastinoskopi)
• Kan Testleri

Akciğerde Kitle Nasıl Tedavi Edilir?

Akciğerde kitle tespit edildikten sonra tedavi kitlenin yapısına, hastanın genel sağlık durumuna ve kitlenin yayılımına bağlı olarak planlanır.

Tedavi seçenekleri, iyi huylu kitleler için daha basit olabilirken kötü huylu kitlelerde daha agresif tedavi yöntemleri gerekebilir.

İyi huylu kitleler, genellikle kanser riski taşımazlar ve çoğu zaman tedavi gerektirmezler.

Ancak bazı durumlarda kitlelerin büyümesi veya solunum yollarını tıkaması tedavi gerektirebilir.

Küçük, iyi huylu kitleler genellikle izlenir. Belirli aralıklarla yapılan BT veya röntgen taramalarıyla kitlenin büyüyüp büyümediği kontrol edilir.

Kitle büyükse veya belirtilere yol açıyorsa cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Cerrahi müdahale, özellikle hamartom gibi iyi huylu kitlelerde uygulanabilir.

Kötü huylu kitlelerin tedavisi nedene ve kitlenin türüne göre kararlaştırılır.

Kötü huylu kitleler genellikle akciğer kanseri ile ilişkilidir ve tedavi süreci multidisipliner bir yaklaşımla yürütülür.

Tedavi için cerrahi yöntemler de kullanılabilir. Ancak bu durumda kitlenin erken evrede tespit edilmiş olması önemlidir.

Cerrahi yöntemler arasında lobektomi (akciğerin bir lobunun çıkarılması), pnömonektomi (akciğerin tamamının çıkarılması) ve segmentektomi (akciğerin küçük bir kısmının çıkarılması) bulunur.

Kemoterapi, bir ilaç tedavisidir. Çoğunlukla cerrahiden sonra kalan kanser hücrelerini yok etmek için tercih edilir.

Ameliyat yapılamayan durumlarda da kanserli  veya cerrahi uygulanamayan durumlarda kanseri kontrol altına almak için kullanılır.

Kemoterapi, damardan veya oral olarak alınabilir.

Radyoterapi, cerrahi müdahale yapılamayan hastalarda veya cerrahi sonrası kalan tümör dokusunun tedavisinde kullanılır. Aynı zamanda kemoterapi ile uygulanabilir.

İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserle savaşmasını sağlar. Bu tedavi yöntemi, özellikle ileri evre akciğer kanseri olan hastalarda kullanılır.

Akciğerde Kitle Ameliyatı

Akciğerde kitle ameliyatı, kitlenin iyi ya da kötü huylu olmasına, yayılım durumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak planlanan bir cerrahi müdahaledir.

Kitle, akciğerin herhangi bir bölgesinde oluşabilir ve büyüklüğüne göre farklı ameliyat teknikleriyle çıkarılabilir.

Ameliyatın türü, kitlenin bulunduğu konuma, boyutuna ve yayılımına bağlıdır. Akciğerde kitle ameliyatı genellikle şu şekilde sınıflandırılır:

Lobektomi: Akciğerin bir lobunun çıkarılmasıdır. Akciğerin sağ tarafında üç, sol tarafında ise iki lob bulunur.

Kitle sadece bir lobda yerleşmişse bu bölgenin çıkarılması yeterli olabilir. Lobektomi, akciğer kanserinin erken evrelerinde sıkça tercih edilen bir cerrahi yöntemdir.

Pnömonektomi: Tüm akciğerin çıkarılması işlemidir. Eğer kitle yayılmışsa ya da lobektomi ile çıkarılamayacak kadar büyükse pnömonektomi uygulanabilir.

Bu işlemde bir akciğer tamamen alınır, ancak diğer akciğer hastanın yaşamını sürdürebilmesi için yeterli olabilir.

Segmentektomi (Küçük Bölüm Çıkarma): Akciğerin bir segmentinin çıkarılmasıdır.

Genellikle kitlenin küçük olduğu durumlarda tercih edilir ve akciğer dokusunun büyük kısmının korunmasını sağlar.

Klinik Videotorakoskopik Cerrahi (VATS): Minimal invaziv cerrahi bir yöntemdir ve göğüs duvarına küçük kesiler yapılarak uygulanır. Göğsün içine yerleştirilen bir kamera yardımıyla kitleye ulaşılır ve çıkarılır.

Akciğerde Kitle Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci

Akciğerde kitle tedavisi sonrası özellikle pnömonektomi gibi büyük cerrahi müdahalelerden sonra, hastanın yoğun bakımda bir süre gözetim altında tutulması gerekebilir.

Cerrahi müdahale sonrasında hastalarda göğüs bölgesinde ağrı olabilir.

Bu durumda ağrı kesiciler ve bazı anestezik yöntemler kullanılarak ağrı yönetimi sağlanır.

Ameliyat sırasında akciğer çevresinde sıvı ve hava birikebilir. Bu birikimi önlemek için göğüs tüpleri yerleştirilir.

Tüpler, fazla sıvı ve havanın dışarı atılmasını sağlar. Göğüs tüpleri genellikle birkaç gün içinde çıkarılır.

Hastanın ameliyat sonrası akciğer kapasitesini artırmak için solunum egzersizleri yapması önerilir.

Bu egzersizler, akciğerlerdeki hava yollarını açarak iyileşmeyi hızlandırır ve komplikasyon riskini azaltır.

Fizik tedavi ile hastanın hareket kabiliyetinin artırılması hedeflenir.

Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün, hastanın en dikkatli izlenmesi gereken dönemdir.

Anestezi etkisinin geçmesiyle birlikte ağrı, halsizlik ve yorgunluk hissi olabilir.

Göğüs bölgesindeki ağrı, solunum güçlüğü ve halsizlik en yaygın şikayetlerdir.

Bu süreçte hastaya verilen ağrı kesiciler ve fizik tedavi programları iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olur.

Ameliyattan sonra aşırı efor gerektiren aktivitelerden kaçınılması gerekir. Yavaş ve düzenli yürüyüşler önerilir.

Hastanın dengeli ve besleyici gıdalarla beslenmesi önemlidir. Yeterli protein alımı, vücudun doku onarımına yardımcı olur.

Ameliyattan sonra iyileşme sürecinin tamamlanması birkaç ayı bulabilir.

Özellikle büyük cerrahi müdahalelerden sonra hastanın tamamen eski sağlığına kavuşması zaman alabilir.

Bu süreçte hastaların doktor kontrollerine düzenli gitmesi ve önerilen tedavilere uyması önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Akciğerde Kitle için Hangi Bölüme Gidilir?

Akciğerde kitle şüphesiyle göğüs hastalıkları veya göğüs cerrahisi bölümüne başvurulmalıdır. Uzman hekimler tanı ve tedavi sürecini yönlendirir.

Akciğerde Kitle Tehlikeli midir?

Akciğerde kitle, benign veya malign olabilir. Malign kitleler kanser riski taşıdığı için tehlikeli olabilir ve hızlı müdahale gerektirir.

Akciğerde Kitle Kanser midir?

Her akciğer kitle kanser değildir. Ancak kitlenin malign olup olmadığını belirlemek için biyopsi gibi tanı yöntemleri kullanılır.

Akciğerde Kitle Nasıl Temizlenir?

Akciğerde kitle temizliği için farklı yöntemler denenebilir. Cerrahi işlem başta olmak üzere kitlenin türü ve büyüklüğü doğrultusunda radyoterapi, kemoterapi gibi işlemler de tercih edilebilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.