Form devre dışı bırakıldı
Göğüs şişliği problemi hemen her yaş ve cinsiyetten kişinin karşılaştığı ve endişe ettiği durumlardan biridir.
Özellikle kadın hastaların yaşadığı bu problem çoğunlukla önemsiz gibi gözüksede oldukça hayati sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle düzenli takip ve doktor kontrolü önemlidir.
Göğüs neden şişer sorusu cinsiyet fark etmeksizin pek çok kişinin en çok merak ettiği ve endişelendiği sorunlardan biridir.
Göğüs şişliğinin pek çok farklı nedeni bulunmaktadır. Hastalar çoğunlukla göğüs şişliğinin meme kanseri belirtisi olmasından şüphelenmektedir.
Göğüs şişmesi oldukça yaygın olarak görülmekle birlikte, tıbbi literatürde ise iki farklı isim ile ifade edilir.
Göğüs şişliği problemi çoğunlukla kadınlar arasında görülür. Ancak son dönemde erkeklerde de görülme oranı artmaktadır.
Bu nedenle göğüs şişliğinin pek çok nedeninin olmasının yanında yine pek çok tedavi yöntemi de bulunmaktadır.
Göğüs şişmesi hemen her yaş ve cinsiyette görülmesi mümkün durumlardan biridir. Bu nedenle göğüste yaşanan şişlik durumunun pek çok farklı sebebi olmaktadır.
Göğüs şişmesi neden olur sorusunun yanıtlarını şu şekilde sıralamak mümkündür;
Genellikle hormonal değişikliklere bağlı olarak göğüs şişmesi durumları yaşanmaktadır.
Özellikle adet döngüsü, emzirme ya da doğum ve hamilelik gibi dalgalı hormonal değişimlerin yaşandığı dönemlerde göğüs şişmesi şikayeti sıklıkla görülmektedir.
Her ne kadar bu gibi durumlar içerisinde göğüs bölgesinde şişme normal olarak görülse de bir doktor muayenesinden geçmek son derece önemlidir.
Göğüs şişmesi çoğunlukla vücudun doğal dengesi içerisinde hormonlara bağlı olarak görülebilen bir durum olmasının yanında bu şişliğin belirtileri de son derece önemlidir.
Göğüs şişmesi belirtileri şu şekilde görülür;
Bu belirtiler, göğüs şişmesi neden olur sorusuna yanıt niteliğindedir.
Özellikle göğüs şişmesi durumuna hassasiyetin artması, yaşanan ağrı ve acılar, göğüs ucunda gözle görülür değişiklikler hastaların mutlaka bir doktor muayenesinden geçmesi gerektiğinin işaretlerindendir.
Bu noktada belirtiler meme kanseri belirtileri ile örtüşük ilerlemesi durumunda evde yapılacak el ile muayene sonrasında yine bir doktor kontörlü önerilmektedir.
Göğüs şişmesi tedavi yöntemleri belirlenmeden önce doğru tanı ve tedavi süreçleri planlanmalıdır.
Genellikle göğüs şişmedi tedavi yöntemleri oldukça kolay ve hızla sonuç alınan yöntemlerdir. Bu yöntemler şöyle sıralanabilir;
Göğüs şişmesi neden olur sorusuna verilebilecek bir diğer yanıt ise şu şekildedir. Göğüs şişmesi gibi rahatsızlıkların temelinde , kötü beslenme gibi çeşitli öyküler yer alabilmektedir.
Bu gibi durumlarda hastanın yaşam tarzının değiştirilmesine yönelik tedavi yöntemleri de kullanılmaktadır.
Göğüs şişmesi şikayetine sahip olan hastaların en büyük korkularından biri de meme kanseri olmaktadır.
Bu noktada meme kanseri nedir bilmek doğru olacaktır. Meme kanseri hemen her göğüs şişliği ve ağrısı durumunda görülen bir hastalık değildir.
Göğüste yaşanan şişlik ve ağrı durumlarının pek çok farklı nedeni olmaktadır. Meme kanseri vakalarında göğüs şişmesi ya da ağrı gözlemlenmez.
Genellikle meme kanseri hastalarının, hastalık öykülerinde memede yaşanan kist oluşumları bulunur. Bu kistler düzensiz aralıklarda oluşurken sert ve genellikle ağrısız bir şekilde oluşmaktadır. Ancak yaşanması hali çoğunlukla meme kanserinin son evrelerinde kendini göstermektedir.
Bu nedenle düzenli aralıklarla el ile muayene ve hastanelerde düzenli kontroller ile süreç kontrol altına alınabilir. Ayrıca durumun erken fark edilmesi tedavi bakımından da son derece hayati olmaktadır.
Meme kanseri belirtileri oldukça fazla olduğu gibi her belirti direkt olarak meme kanseri teşhisi konulması için yeterli olmamaktadır.
Meme kanseri belirtileri arasında en dikkat çekenleri genellikle ya da kol altında elle hissedilebilen kitlelerin varlığı ya da meme başında gözle görülür değişiklikler (şekil bozukluğu, meme başının içe çekilmesi ya da derisinde görülen soyulma) olmaktadır.
Ayrıca meme başında görülen akıntı ve meme çevresinde ya da cildinde gözle görülür yara ve kızarıklıklar da meme kanseri belirtileri arasında yer almaktadır.
Meme kanseri belirtileri oldukça belirgin olsa da hemen her kanser evresinde aynı belirtiler görülmemektedir.
Hastanın geçmiş hastalık öyküsü, kullandığı ilaçlar vb. pek çok durum belirtilerde değişiklik olmasına neden olabilmektedir.
Bu gibi nedenlerle muayenelerin düzenli yapılması ve takip edilmesi hemen her hastalıkta olduğu gibi erken müdahale için önemlidir.
Meme kanseri yaş, cinsiyet fark etmeksizin hemen her kesimden kişinin yaşadığı durumlardan biridir.
Pek çok farklı evreye sahip olması nedeniyle tedavi yöntemleri de kişilerin hastalıklarının sahip olduğu evreye uygun olarak gerçekleşmektedir.
Hemen her hasta için aynı tedavi yönteminin kullanılması söz konusu değildir.
Kişilerin yaş, cinsiyet, geçmişi hastalık öyküsü vb. pek çok durum kişilerin tedavilerinin planlamasında etkili olmaktadır.
Ancak en sık kullanılan meme kanseri tedavisi yöntemleri, radyoterapi, , hormon tedavileri, immünoterapi, cerrahi müdahale olmaktadır.
Meme kanseri çoğunlukla kadın hastalarda izlenmektedir ancak erkeklerde meme kanseri olabilmektedir.
Bu nedenle belirtilerin erkek hastalarda görülmesi durumunda doktor muayenesinden geçmelerinde fayda olacaktır. Meme kanserinin cinsiyet sonrasında en temel ikinci nedeni ise yaş faktörüdür.
Her ne kadar hemen her yaş ve cinsiyetten kişi meme kanserine yakalansa da 50 yaş ve üzeri kişilerin meme kanserine yakalanma olasılıkları daha yüksektir.
Kişilerin geçmiş aile soylarında kanser geninin varlığı birinci dereceden akrabalarda meme kanseri teşhisi kişilerin hastalığa yakalanma nedenleri arasında yer alır.
pek çok nedeni olmakla birlikte kişilerin kişisel yaşam öyküleri de son derece önemlidir.
Ayrıca; doğum sayısı, emzirme durumu, , aşırı kilo alımı ya da kaybı, alkol ve sigara kullanımı gibi pek çok neden meme kanseri nedenleri arasında yer almaktadır.
Meme kanseri evreleri 7 adettir. Bu evreler ve belirtilerin ilkine Evre 0 adı verilir. Hemen ardından Evre 1, Kanserli dokunun boyutunun 20 mm'den küçük olduğu evre olurken evre 2 de kanserli dokunun boyutu 20-50 mm aralığına ulaşmaktadır.
Evre 3 A, Kanserli dokunun çapının 5 mm olduğu evredir bu evre evre 3 B ve evre 3 C olarak ikiye ayrılır. Son evre olan 4. evre de kanserli doku başka dokulara yayılmaya başlamıştır. Bu evrede pek çok tedavi yöntemi bir arada uygulanmaya çalışılır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.