Vücut işleyişinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşebilmesi için tüm organların işlevlerini doğru bir şekilde yerine getirmesi gerekmektedir.
Böbrekler de vücuda giren herhangi bir faydası olmayan ya da zararlı olan maddelerin süzülmesini sağlayan hayati organlardandır.
Dolayısıyla böbrek sağlığının korunması tüm organların çalışması üzerinde etkilidir.
Bu nedenle böbrek taşı oluşumu veya diğer böbrek rahatsızlıklarında mutlaka alanında uzman bir hekime başvurmakta fayda vardır.
Kandan zararlı maddelerin temizlenmesi görevini gören böbrekler vücudumuzun bel bölgesinde her iki yanda bulunan organlarıdır.
Bu süzme işlemi sırasında tuzlar ve mineral maddelerin bazıları böbreklerde birikebilir.
İdrarla atılamayan ve böbrekte kalan bu maddeler zaman içinde taş oluşumuna sebep olmaktadır.
Farklı türleri olan böbrek taşları oluşum şekilleri ve taşı oluşturan maddeye göre isimlendirilmektedir.
Sistin, ürik asit, kalsiyum oksalat ve sitrüvit taşlarının her birinin oluşumunu tetikleyen özel sebepler olabilmektedir.
Değerlendirme yapılıp taşın cinsi belirlendikten sonra oluşum sebepleri üzerinde durulabilir.
Her yaş grubundan insanda görülebilecek böbrek taşı oluşumu ciddi ağrıları olan ve yaşam kalitesini oldukça düşüren bir hastalıktır.
Bu sebeple mutlaka tedavi gerektirmektedir. Kimi zaman kendiliğinden düşebilen böbrek taşları için kimi zaman ise böbrek taşı kırma ameliyatı gerekmektedir.
Birçok faktör böbrek taşına sebep olabilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Böbrek taşı bazı durumlarda herhangi bir belirti vermeden kendi kendine düşebilir.
Ancak taşın büyük olduğu ve idrar yollarına doğru ilerlediği durumlar kişide çeşitli belirtilere sebep olabilmektedir.
Böbrek taşı belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Böbrek taşı ağrıları genellikle ataklar halinde gelişir. Taşın bulunduğu bölgede hareket etmesi neticesinde ağrının şiddetlendiği görülmektedir.
Fiziksel muayenesinde böbrek taşından şüphelenilen kişilerde böbrek taşının kesin teşhisine yönelik tetkikler yapılmaktadır.
Bu tetkikler kan ve idrar tahlilleridir. Ancak bu tahliller tek başına yeterli olmayabilir. Bu sebeple görüntüleme teknikleri kullanılarak böbrek taşının varlığı tespit edilebilmektedir.
Ayrıca taş varlığında böbreğe verdiği zararın boyutu da bu yöntemlerle araştırılabilmektedir.
Fosfor, ürik asit ve kalsiyum gibi mineral böbreklerde birikme yapabilir. Bu minerallerin kandaki miktarı böbrek taşı teşhisinde değerlendirilebilir.
Dolayısıyla kan tahlillerinde bu değerler bir arada değerlendirilebilir. Gerekli görülmesi durumunda 24 saatlik idrar biriktirme tahlilleri de yapılabilmektedir.
Taşın yerinin belirlenmesinde röntgen kullanabilirken, ile daha detaylı görüntüleme gerçekleştirilebilmektedir.
Kişinin hamile olması ya da radyasyona maruz kalmasının sakıncalı olduğu durumlarda risk oluşturmamak adına farklı belirleme yöntemleri tercih edilmektedir. Bu aşamada genellikle ultrason uygulamaları kullanılmaktadır.
Bazı durumlarda da renklendirme yöntemi olarak isimlendirilen ve kişiye damar yoluyla verilen boyar madde sayesinde görüntüleme yapılmaktadır.
Ancak bu yöntem de hastalarda toksisiteye neden olabileceği için günümüzde çok kullanılmamaktadır.
Genel olarak değerlendirildiğinde böbrek taşı kesin tanısı için tek başına tahliller yeterli olmamaktadır.
Böbrek taşı şüphesi olduğunda çeşitli görüntüleme yöntemleri ile teşhisin netleşmesi çok önemlidir. Çünkü tedavi yöntemlerinin seçimi her hasta için farklı olabilir.
Böbrek taşı tanısı kesinleştikten sonra tedavi hastanın genel durumuna göre belirlenmektedir.
Taşın bulunduğu yer ve büyüklüğü tedavi yönteminin seçilmesinde önemlidir. Bu aşamada böbreğin taştan ya da herhangi bir başka rahatsızlıktan dolayı zarar görüp görmediği değerlendirilmelidir.
Herhangi bir enfeksiyon varlığında böbrek taşından önce enfeksiyon tedavisi uygulanmalıdır.
Böbrek taşları 4 mm civarında olduğunda bu taşlar küçük taşlar olarak değerlendirilmektedir.
Bu boyutlarda böbrek taşlarına sahip olan kişiler için çoğu zaman herhangi bir işlem gerekmeden taş kendiliğinden düşmektedir. Bu aşamada kişiye ağrıyı azaltıcı ilaçlar verilebilir.
Ayrıca kas gevşeticiler de taşın daha kolay düşürülebilmesi için kolaylık sağlamaktadır.
Boyutu daha büyük taşlar için cerrahi müdahale kullanılabilir. Bu taşların tedavisi için ise cerrahi müdahale uygun değilse genellikle böbrek taşı kırma ameliyatı tercih edilmektedir.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte böbrek taşı tedavisinde yenilikçi yöntemler de gelişmiştir.
Hem daha az komplikasyona sebep olan hem de daha kısa süreli işlemler kişinin iyileşme sürecini de olumlu yönde etkilemektedir.
Böbrek taşı kırma ameliyatı uygulamalarında kesi bulunmaması hasta açısından son derece konforlu olmaktadır.
Alanında uzman bir hekim tarafından yapıldığında kolay bir işlem olan böbrek taşı kırma ameliyatı robotik işlemlere dayanmaktadır.
Ameliyat öncesinde görüntüleme yöntemleri ile taşın yeri ve büyüklüğü netleştirilir.
Kişinin sırtına böbreğe yakın bölgeden 1 2 cm'lik delikler açılarak mikroskobik kameralar ile böbreğe ulaşılır. Böbrek taşı bu kameralar ile takip edilerek ultrasonik dalgalar ile kırılarak küçük parçalara ayrılmaktadır.
Bu parçalar çıkarılarak tedavi tamamlanmaktadır.
Bu ameliyatlar girişimsel yöntemler ile gerçekleştirildiği için kanama olma olasılığı çok düşüktür. Böbrek herhangi bir zarar görmez dolayısıyla böbrek kaybı ihtimali çok düşüktür. Sağladığı bu gibi avantajlar sebebiyle komplikasyondan olabildiğince uzak bir ameliyat süreci geçirilmektedir.
Böbrek taşı kırma ameliyatı uygulamalarında iyileşme süreci ameliyatın karmaşıklığına göre değişebilmektedir. Ancak bu ameliyatlar küçük delikler yardımıyla gerçekleştirildiği için hasta iyileşme sürecinde herhangi bir kesik ağrısı yaşamamaktadır. ve komplikasyon olabildiğince azdır. Ancak kişinin ağrıya dayanıklılığının da bu durumu etkilediği unutulmamalıdır.
Ameliyat sonrası iyileşme genellikle kısa sürelidir. Kişiler sosyal hayatlarına geri dönerek fiziksel aktivitelerini rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir. Her hastanın geçirdiği operasyona göre doktorunun tavsiyelerini dinleyerek yaşam şeklini buna göre düzenlemesi iyileşme sürecini hızlandıracaktır.
kolay gibi görünse de kişilerin iyileşme sürecinde dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Böbrek taşı kırma ameliyatı sırasında hastalar herhangi bir acı ya da ağrı hissine maruz kalmazlar. Ameliyat sonrasında belirli bir süre idrar yaparken acı hissedilebilir. Ancak bu komplikasyon kısa süre içinde ortadan kalkar.
Böbrek taşı kırma ameliyatlarında anestezi uygulanıp uygulanmaması taşın büyüklüğüne göre değişebilir. Küçük taşlar ve kısa süreli ameliyatlar için lokal anestezi tercih edilebilir. Genel anestezi uygulamaları da mevcuttur.
Bu işlem böbreğe herhangi bir zarar vermez. Alanında uzman bir hekim tarafından gerçekleştirilen böbrek taşı kırma ameliyatı son derece güvenli olacaktır. Her ameliyat gibi bu ameliyat da kendi içinde riskler taşımaktadır.
Böbrek taşı kırma işlemi çocuklar için de uygulanabilir. Çocukların idrar yolları daha dardır. Dolayısıyla çocuklar üzerinde uygulanan böbrek taşı kırma ameliyatlarında daha ince cerrahi aletler kullanılarak işlem gerçekleştirilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.