Kömür zehirlenmesi, karbonmonoksit zehirlenmesi olarak ele alınır. Fosil yakıt kategorisine giren kömür, evlerde bulunan sobalarda yakacak olarak kullanılır ve evlerin ısınması sağlanır.
Havalandırmanın yetersiz olduğu ortamlarda bulunan sobalarda kömür yakılması, lodosun etkisi ile karbonmonoksit gazının açığa çıkmasına neden olur. Havanın yapısından hafif, kokusuz, renksiz ve tatsız olması nedeni ile karbonmonoksit gazının evin içerisine yayıldığı insanlar tarafından fark edilmez. Bu da kişilerin aniden zehirlenmesine ve maalesef hayatlarını kaybetmesine neden olur.
Ancak bazı durumlarda kömür zehirlenmesinin meydana geldiği kişiler tarafından fark edilebilir ve bu durumda yapılan hızlı tıbbi müdahaleler kişilerin hayatlarını kurtarır. Kömür zehirlenmesi nasıl geçer, sorusunun doğru yanıtı için kişinin aldığı hasar ve dumana maruz kaldığı sürenin baz alınması gerekir.
Kömür zehirlenmesi, kandaki karbonmonoksit seviyesinin artması ile meydana gelir. Bu durum da kişinin farkında olmadan bu gazı soluması ile oluşur. Kömür zehirlenmesi belirtileri ilk olarak mide bulantısı, , halsizlik ve nefes darlığı gibi semptomlar ile anlaşılabilir.
Ancak bu belirtilerin anlaşılabilmesi için kişilerin uyanık olması gerekir. Birçok kişi gece uyumadan önce sobalarını tam olarak söndürmediği ya da havanın çok soğuk olmasından dolayı sobanın yanmaya devam etmesini tercih ettiği için uykusunda zehirlenmiş ve buna bağlı olarak hayatını kaybetmiştir.
Kömür zehirlenmesi belirtileri, zehirlenmenin seviyesine göre farklı belirtiler göstermektedir.
Hafif seviyedeki karbonmonoksit gazına maruz kalan bireylerde meydana gelebilecek semptomlar şu şekilde sıralanabilir:
İleri seviyedeki zehirlenmelerde meydana gelen bu semptomlara sahip olan kişilere acil tıbbi müdahale gerekmektedir. Aksi halde kişilerin hayatını kaybetmesi söz konusu olacaktır.
Kömür zehirlenmesinde bulunulan ortamın hızlı bir şekilde havalandırılması gerekir. Bununla birlikte ortamda bulunan ve kömürün neden olduğu karbonmonoksitten etkilenen kişilerin açık havaya çıkarılması gerekir. Kişinin nefes alma konusunda güçlük çektiği ya da direkt olarak solunumunun durmuş olduğu fark edilir ise temel yaşam desteğinin vakit kaybedilmeden uygulanması gerekir.
Kişilerin en yakındaki sağlık kuruluşlarının acil servislerine götürülerek, saf oksijen desteğine bağlanması gerekir. Nefes alamayacak durumda olan bireylerin ise tıbbi makinelere bağlanması ve bu makineler ile nefes almasının sağlanması gerekir.
Kömür zehirlenmesine ne iyi gelir, sorusu için öncelikle kişinin açık havaya çıkarılması gerektiğini söylemek mümkün. Ardından götürülen hastalara ilk olarak saf oksijen takviyesi yapılır. Bu sayede kanda artan karbonmonoksit seviyesinin düşürülmesi ve organlara yeteri kadar oksijenin temin edilmesi sağlanır. Bu durumlarda genellikle hiperbarik oksijen tedavisi tercih edilir.
Hiperbarik oksijen tedavisi, hava basıncının normalden iki veya üç kat daha arttığı bir alanda kişinin saf oksijen solumasına imkan sunar. Bu tedavi yöntemi ile kanda artan karbonmonoksit seviyesinin, oksijen seviyesi ile yer değiştirme süreci hızlandırılır. Yoğun kömür zehirlenmelerinde de bu tedavi yöntemi kullanılabilir. Aynı zamanda kalp ve beyin dokusunun korunması için farklı tedavi yöntemleri de devreye alınabilir.
Yoğun olarak karbonmonoksit gazına maruz kalan bireylerde bilinç kaybı, baygınlık, hareket edememe, kas kontrolü kaybı gibi farklı semptomlar görülebileceği gibi kişinin tek başına nefes alamaz hale gelmesi de çok sık yaşanabilen durumlar arasında yer alır.
Gebelik sürecinde olan kadınların kömür zehirlenmesine maruz kalması istenmeyen sonuçların meydana gelmesine neden olabilen bir durumdur. Anne karnındaki bebeklerin karbonmonoksit gazına karşı son derece duyarlı olduğu yapılan çalışmalar ile gözler önüne serilmiştir.
Bu durum annenin düşük yapmasına, anne karnındaki bebeğin hayatını kaybetmesine ya da bebeğin kalıcı hasarlar ile dünyaya gelmesine neden olabilir. Bu nedenle gebelik sürecinde kömürden kaynaklı maruz kalan kadınların en hızlı şekilde tıbbi müdahale alması hayati öneme sahiptir.
Gebelik sürecindeki kadınlar için de ilk olarak burundan verilen saf oksijen tedavisi uygulanır. Bunun yanı sıra anne karnındaki bebeğin karbonmonoksit gazına olan duyarlılığı göz önüne alınarak hiperbarik oksijen tedavisi de uygulanır. Aynı zamanda hem annenin hem de bebeğin kalp atışları başta olmak üzere genel sağlık durumları düzenli olarak takip altına alınır.
Gebenin zehirlenmeden dolayı kendinde olmaması halinde ise kalp ve beyin sağlığının korunması için uzman hekimlerin o an uygun göreceği farklı tedavi yöntemleri de hızlı bir şekilde devreye sokulur.
Ev ya da iş yerlerinde kullanılan kısa sürede kendini göstermektedir. Ortalama olarak on beş dakika ila otuz dakika arasında zehirlenmeye maruz kalan bireylerde solunum yolu zehirlenmesine bağlı semptomlar meydana gelir. Bu gibi durumlarda kişinin hareket yetisini kaybetmemiş olması haline en hızlı şekilde açık havaya çıkması gerekir.
Kömürden dolayı zehirlenen kişilerin en kısa sürede, en yakın sağlık kuruluşunun acil servisine götürülmesi gerekir. Burada uzman sağlık personelleri tarafından yapılacak olan kan testleri, kişinin kömürden zehirlenip zehirlenmediğini kesinleştirecektir. Kan tahlilinin yanı sıra; karboksihemoglobin düzeyi, arter kan gazı analizi, laktat düzeyi, serum biyokimyası, tam idrar tahlili yapılabilir. , LDH, serum CK – MB ve troponin seviyeleri, myoglobin ve idrar myoglobin seviyeleri için testlerin yanı sıra tomografi ve Emar (MR) da yine hekimler tarafından talep edilebilir.
Kömür zehirlenmesi, solunum yolu zehirlenmeleri arasında yer alır ve kişinin ağır semptomlara maruz kalmasına neden olur. Hızlı bir şekilde kişilere tıbbi müdahale yapılmaz ise kişilerin hayatını kaybetmesi kaçınılmaz bir hal alır.
Kömür zehirlenmesine maruz kalan kişinin bilinci yerinde ise açık havaya çıkması gerekir. Bu durumun evde tedavi edilebilir bir seçeneği maalesef bulunmaz. Kişinin en kısa sürede tıbbi müdahale alması gerekir.
Kişilerin ilk müdahalesinden sonra kan değerlerinin yerine getirilmesi için çaba sarf edilir. Ardından zehirlenmeye bağlı herhangi bir organ hasarı var ise kişi kendine geldikten sonra mevcut durum için tedavi süreci başlar. Kişinin karbonmonoksitten ne kadar etkilendiğine göre tedavi süresi şekillenir.
Kömür zehirlenmesinin ilk belirtileri arasında baş ağrısı vardır. Bu durum genel olarak hafif düzeydeki zehirlenmelerde meydana gelir. Baş ağrısının ardından farklı semptomlar da kendini gösterir.
Direkt olarak kömür zehirlenmesinin ateş yapması pek mümkün değildir. Ancak meydana gelen semptomlar ve kişinin farklı vücut sistemlerinin hasar almasına bağlı olarak ateş yükselmesi görülebilir. Düşük seviyeli zehirlenmelerde ise ateş yükselmesi meydana gelmez.
Yaşanan kömür zehirlenmesinin ardından kişilerin beslenmesine dikkat etmesi gerekir. Bunun için uzman hekimlerin önerdiği gıdaların tüketilmesi son derece önemlidir. Aynı zamanda bol su ve sıvı tüketimi de yine zehirlenme sonrası dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.