Diş protezi estetik olarak diş dokusunun düzenlenmesini sağlayan ya da mine kaybına çözüm bulan yapay dişlerdir.

Günümüzde eksilen mine yapısının yerine kullanılan bu tasarımlar ağız sağlığının da sürdürülmesini sağlar. Yeni nesil materyallerin kullanımı bu tasarımların dayanıklılığını ve görünümünü de destekler.

Bu sayede ağız içi problemler giderilirken aynı zamanda gülüş estetiğine de katkı sağlanır.

Genel olarak hastanın uygulama sonrası çiğneme, konuşma ya da sindirim gibi işlevleri normale dönebilir.

Ayrıca mine boşluklarını dolduran diş protezi, sosyal hayatta da kişinin öz güveninin artmasında önemli bir etkendir.

Diş Protezi Nedir? 

Diş protezine ağız ve mine sağlığının yapılan tedavilerle düzeltilemediği ya da doğal görünüme en yakın tasarımın yapılması adına başvurulabilir. Bu seçeneğe başvurmanın en temel nedeni ise mine kaybı ya da şekil bozukluklarıdır.

Bu doğrultuda kişiler, mine kaybı yaşadığında ağız bakımının yeterli düzeyde gerçekleşmemesine neden olabilir ve ağız içinde problemler büyüyebilir.

Bu problemlere karşı geleneksel yöntemlerle başlatılan tedaviler tam olarak istenilen cevabı vermeyebilir, yeni nesil diş protezi beklentinin tam anlamıyla karşılanmasında bir alternatiftir.

Diğer bir yandan yeni nesil protez tedavilerine göre 2 ya da daha fazla mine tabakasının tedavisine de cevap vermesi avantajları arasındadır.

Geri kazanıma pratik yolla cevap veren bu uygulamaların bütünü özel üretilen dişlere ilgiyi daha da arttırmıştır. 

Diş Protezi Çeşitleri Nelerdir? 

Bu tasarımların genel olarak sabit, hareketli ve implant olmak üzere üç farkı çeşidi bulunur. Bu doğrultuda tasarımların çeşitlerine göre özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Sabit protezler: Ağız içi problemlerin minimum olduğu zamanlarda kullanılan ve özel yapıştırıcılarla sabitlenen protezlerdir. Yapılacak işlem sonrası doğala en yakın bir görünüm sağlanması için tasarımın rengi ve türü oldukça önemlidir. Tam anlamıyla takılmadan önce provalar yapılarak ağız içine uyumlu bir tercih yapılır. Bu tasarım takıldıktan sonra kişinin konuşması bozulmaz ve görünüm açısından memnuniyet yaratır. Yapılan tasarımla kişi, çiğneme fonksiyonlarını aynı şekilde gerçekleştirebilir. Seçilen materyalin türüne göre işlem farklı alt kategorilere de ayrılır. Bu anlamda metal porselen ya da zirkon, en sık tercih edilen materyallerdendir. Metal porselen, dayanıklı ve uzun ömürlü olması ile avantajlıdır. Ancak görünüm açısından beyaz renkli olmaması estetik kaygı oluşturabilir. Zirkon materyal ise beyaz renkli bir metal özelliği göstermesi nedeniyle son yıllarda estetik açıdan sıklıkla tercih edilir. Son olarak lamina uygulaması da son dönemde mine tabakasına en az hasar vermesiyle trend seçimler arasındadır. Mevcut mine üzerine yapılan kaplama türünün ön dişlerde kullanımı yaygındır. Mine aşınması, kırıklar ya da renk değişiklikleri gibi durumların varlığında öncelik verilir. İlave olarak full porselen kron kaplamalar, güçlendirilmiş özellikleri ile hem estetik hem de dayanıklılık açısından sıkça tercih edilir.
• Hareketli Protezler: Hastanın ağzında ciddi mine kayıpları varsa ya da sabit kaplamayı desteklemeyecek bir mine yerleşimi varsa tercih edilebilir. Bu uygulamada hasta, yapılan tasarım kaplamayı kendisi çıkarıp takabilir. Eğer ağızda hiç mine kalmamışsa damak protezler tercih edilebilir, bu tasarımlara alışma zamanı ortalama 5 hafta gibi bir süredir. Bölgesel ya da parsiyel tasarımlar ise ağızda bazı mine tabakaların varlığında uygulanabilir, mevcut mine tabakalarına iki yönlü olarak kroşe olarak bilinen teller aracılığıyla bağlanmasını ifade eder. 
• İmplant uygulamaları: Tüm minelerin çekildiği ve gerçek mine yapısıyla eşdeğer işlevi gösterecek tasarımların tercih edildiği tasarımlardır. Geçici protezler bir süre takılır, devamında uygun ölçüler alınarak tasarımlar laboratuvar koşullarında hazırlanır. Bunun yanında bu tasarımlar nadiren hareketli olacak şekilde de ağıza yerleştirilebilir.

Diş Protezi Nedenleri Nedir? 

Diş protezi yapılmasının nedenleri aşağıdaki gibi listelenebilir:

• Doğal mine yapıları arasında boşluklar varsa zamanla mevcut doğal mine bölümleri yer değiştirebilir. Doğal hallerini kaybeden ve kayan mine yapılarından da besin artıklarından temizlenmesi zorlaşır. Devamında da diş eti problemleri, çürüme ve ağız kokusu gibi semptomlar ön plana çıkabilir. Ek olarak bu durum estetik açıdan da şekil bozukluklarını gündeme getirebilir. Bu nedenle eksilen mine hali ya da mine kaybı varsa bu tasarlanan yapılara ihtiyaç duyulabilir.
• Eksilen mine dokusu nedeniyle gıdaların öğütülme ya da çiğneme fonksiyonları zarar görebilir. Özellikle alt ya da üst çenenin bir tarafında kaybedilen mine yapıları tek taraflı çiğnemeye sebep olduğu için sindirim problemlerini oluşturabilir. Bu anlamda sindirimin bozulduğunu ifade eden şişkinlik, gaz problemi ve hazımsızlık gibi semptomların giderilmesi amacıyla tedavi yapılabilir.
• Mine yapılarının pozisyonları harflerin sese dönüşmesi ve düzgün konuşma açısından kritiktir. Bu nedenle mine protezleri ile eksik bölümler tamamlanarak etkili konuşma da gerçekleştirilebilir.
• Mine yapılarının eksik olması yüz şeklini doğrudan etkiler. Dudak ve yanakların mine dokuları ile dolgunlaşması yüz estetiği açısından önemlidir.

Diş Protezi Hangi Durumlarda Takılır? 

Genel anlamda ağız içinin restorasyonunda etkili bu tasarımlar birçok farklı durumdan dolayı takılabilir. 18 yaşını tamamlamış kişiler ya da ailenin onayıyla 18 yaşın altındaki bireyler, bu tarz işlemlere başvurabilir. Bu bağlamda bu yapay tasarımların takılma durumları aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Kozmetik hekimliği uygulamaları kapsamında Hollywood gülüşü gibi estetik dokunuşların yapılması nedeniyle seçilebilir.
• Çene kemiğinin erimesi ya da diş eti problemleri kaynaklı mine yapılarının dökülmesi implant tedavisini gerekli hale getirebilir.
• Yaşlanmayla beraber zayıflayan mine tabakası hasar alabilir ya da yanlış beslenme kaynaklı mine tabakalarında renklenme görülebilir. Lamina yaprak tasarımlarıyla mevcut mine tabakası kaplanabilir.
• Yüz ya da çene bölümüne alınan darbeler travmatik süreçleri oluşturabilir. Bu sebeple mine kökleri zayıflayabilir.
• Diş gıcırdatma ya da sıkma gibi hastalıklardan kaynaklı mine tabakası hasar görmüşse tedavi zorunlu olabilir.
• Mine kaybı, kırılmalar ya da mine çekilmesi gibi durumlarda yapay tasarımlar doğala yakın bir imkan sunabilir.

Diş Protezi Ameliyatı Sonrası Yapılması Gerekenler 

Bu uygulamada tedavinin büyüklüğüne göre iyileşme ve uyum süreci değişkenlik gösterebilir.

Özellikle mine kesilmişse ya da çekim gerçekleşmişse bir süre yara bakımı gerçekleştirilebilir. Mine kökünün toparlanması sağlandıktan sonra yapay tasarım çeşitli yapıştırıcılarla sabitlenebilir.

Genel olarak ağız içi sağlığına yönelik yapılan ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler aşağıdaki gibi listelenebilir:

• Gargara ve fırçalama gibi ağız hijyen kurallarına özen gösterilmelidir.
• Ağız bakımı için günde en az 2 kere fırçalama işlemi yapılması tavsiye edilir.
• Mine tabakalarının ara bölmelerinde besin artıklarının temizlenmesi için ip kullanımı önerilir.
• Yemek alışkanlıklarında asitli, salçalı ve şekerli gıdaların ya da içeceklerin tüketimi kısıtlanabilir. Özellikle işlemden sonra 2-3 saat yiyecek tüketiminin yapılmaması önerilir.
• Düzenli olarak hekim kontrolünden geçilmesi tavsiyeler arasındadır.
• Nohut ya da eblebi gibi sert gıdalardan uzak durulması tavsiye edilir.

Diş Protezi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular 

Diş protezi engel oranı nedir? 

Çene kemiğinin ciddi problemli olduğu ya da devamlı diş eti hastalıkları yaşayan hastalarda bu uygulamalar gerçekleştirilemeyebilir.

Diş protezi fiyatları neye göre değişiyor? 

Uygulamanın fiyat aralığı yapılan işleme, ek tedavilere ve kullanılan malzemelere göre değişkenlik gösterebilir.

Diş protezi kaç yılda bir değişir? 

Yapılan bu tedavilerin 4 yılda bir değiştirilmesi tavsiye edilirken kaplamaların ömrünün maksimum 15-20 seneyi bulduğu gözlemlenmektedir.

Diş protezi bakımı nasıl yapılır?  

Normal ağız sağlığı bakımının gerçekleştirilmesi yeterlidir. Kişilerde ağız içinde hassasiyet varsa antiseptik gargaraların kullanımı dönem dönem gerekebilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.