Midye, omurgasız canlılar grubunda yer alan bir deniz ürünüdür. Kabuklu olan yapısı sert ve siyah renklidir. , denizlerde ve tatlı sularda karaya yakın yerlerde bulunan kayalık bölgelerde yaşar.
Yumurtlama yoluyla ürerler. Baş bölgesi ve ayakları yoktur. Eşeyli üreyen kabuklu deniz canlısıdır. Midye kabuklarının içindeki etli kısım yenir. İnsanlar tarafından sevilerek tüketilen bir deniz canlısıdır. Dolma, pilav, çorba, midye tava gibi pek çok şekilde yapılarak tüketilmektedir.
Midyenin zararları olarak, midye türleri genel olarak pis suların olduğu yerlerde bulunmaktadır. Yaşadıkları sularda karaya yakın kayalıklarda, deniz diplerinde ve ya kumların altında yaşam alanı oluşturarak burada bulunan mikroorganizma türleri ile beslenirler.
Atık ve kirlenmiş sular gibi çeşitli atık maddeler midye kabuğu içerisinde birikebilmektedir. Kirli yerlerde yaşamlarını sürdüren midyelerin içerisinde arsenik, kadmiyum gibi yüksek miktarda ağır metal içeren atıklar bulunabilir.
Midye kabukları içerisine sızarak burada biriken ağır metal atıkları sonucu, tüketilen midye ile insan kendi vücuduna bu ağır metalleri almış olur. Midye işlenme sürecinde ve hazır hale getirilerek pişirilmesi esnasında, meydana gelen hava kirliliği, böcek oluşumu gibi dış etkilere maruz kalmaktadır. İşlenerek midyenin dolma haline gelmesi sonucu içeriğinde yüksek pH değeri ve besin içeriği nedeniyle çeşitli mikroorganizma türlerinin üremesi için uygun bir ortam oluşur.
En son tüketici olan insan ise tek bir midyeden ciddi miktarda nörotoksin alabilir ve anında, ciddi sorunlarla baş etmek zorunda kalabilir. Kimi zamansa sadece tek bir midyede biriken nörotoksinler bile ciddi hasarlara yol açabilmektedir. Nörotoksin kimyasalları, genel olarka sinirlerin kimyasal işlevlerini bozar ve onları tahrip eder. Bu kimyasalların vücuttan uzaklaştırılamaması durumunda sinir dokusu bozulmaya başlayacaktır.
Midyeye bağlı zehirlenmeler; virüslerden, bakterilerden, parazitlerden ve toksinlerden kaynaklanmaktadır. Dinoflagellata adı verilen ve tek hücreli olan mikroskobik alglerin ürettiği genel toksin isimleri; saksitoksin, yessotoksin, brevetoksin, domoik asit ve pektenotoksindir. Bu toksin çeşitleri karıştıkları suyun rengini değiştirerek kırmızı ve kahverengiye çevirirler.
Bu olaya “red tide” yani kırmızı akıntı adı verilir. Bu sularda yaşayan ve kirli sulardan beslenen midye gibi canlılar alglerdeki toksini bünyelerine alırlar. Bünyelerine aldıkları toksinin bulunduğu bu midyeleri tüketen insanlarda olayları ile karşılaşır.
Deniz ürünlerinin içerdiği toksinlerin çoğunluğu ısıya karşı dirençli olduğundan pişirme ve diğer işlemlerle etkisini yitirmezler. Ayrıca bu toksinler görünüm ve lezzet olarak da tespit edilemediklerinden önemli toplum sağlığı risklerine neden olmaktadırlar. Toksin direkt olarak deniz kabukluları ve diğer deniz canlılarına zarar vermezken bu ürünleri tüketen insan ya da bazı etçil hayvan türlerinde zehirlenmelere neden olurlar.
Midye tüketimi sonrası ortaya çıkan bazı belirtiler midye zehirlenmesinden kaynaklanıyor olabilir.
sonucu ortaya çıkan belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Midye gibi kabuklu deniz canlısı tükettikten sonra zehirlenme belirtilerinden bazılarının ortaya çıktığını fark ettiğinizde mutlaka bir başvurmanız gerekir. Aksi durumda zehirlenme vakası gerçekleşirse vücudu giren zehir tamamen vücuda yayılabilir. Vücuda yayılan zehir öncelikle kalıcı sonrasında ise beyin hasarına yol açar. Bunun sonucunda zihinsel problemler ve hatta ölüme kadar varan vakalar görülebilir.
Midyeyi tüketmeden önce dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır.
Midye tüketirken dikkat etmeniz gereken hususlar şu şekilde sıralanabilir:
Daha çok sokaklarda merdiven altı ya da kaçak tesislerde üretilmiş midye çeşitleri denetimsiz ve kayıtsız bir şekilde satılmaktadır. Özellikle sıcak yaz aylarında güneşten etkilenerek soğuk zincir olmadan satılan midyeler sağlığa oldukça zararlıdır. Bu tür midyeler bakteri üreterek tüketildikten sonra zehirlenme vakalarına davetiye çıkarmaktadır. Toplum sağlığına oldukça zararlı olmasından dolayı bu tür yerlerden midye alıp tüketmemek sağlığınız için oldukça önemlidir.
döneminde anne adayları özellikle tükettikleri besinlere daha da dikkat etmeleri gerekir. Hem kendi sağlıklarını hem de bebeklerinin sağlıklarını düşünerek en ideal olan beslenme önerilerini titizlikle uygulamaları gerekir. Hamilelik döneminde anne adaylarının tüketmelerinde sakınca olan besinler vardır. Hamile olan kadınların tüketmemesi gereken besinlerden biri de midyedir ve midyenin zararları hamileleri etkiler. Midyenin bakteri, parazit, ağır metaller barındırma ihtimaline karşı hijyeninden emin olunamadığı için özellikle hamilelik döneminde tüketiminden kaçınmak anne adayları için oldukça önemli bir husustur.
Midye tükettikten sonra ortaya çıkan midye zehirlenmesi belirtileri varsa vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine başvurmanız sağlığınız için oldukça önemlidir. Meydana gelen midye zehirlenmesinde ortaya çıkan belirtiler kişinin genel sağlık durumu, tüketilen midye miktarı, tüketilen midyenin içerisindeki bakteri ya da toksinin miktar ve türüne bağlı olarak değişebilmektedir.
Ortaya çıkan zehirlenme vakaları hafif seyredebileceği gibi bazen de ağır sonuçlar ortaya çıkarabilir. Şiddetli seviyede bir zehirlenme olduysa belirtilerin ortaya çıkması 15 dakika gibi kısa bir süre alabilir. Daha hafif bir zehirlenme vakası varsa genel olarak midye tüketiminden sonraki 6 saat içerisinde midye zehirlenmesine dair belirtiler ortaya çıkabilir.
Midyeden kaynaklı zehirlenmeler oldukça tehlikelidir. Zehirlenme belirtileri ortaya çıktıktan sonra ihmal edilmeden bir sağlık merkezine başvurmak hayati önem taşır. Çünkü midye kabuğunun içerisinde bulunan toksin maddelerin içeriği sağlık için oldukça zararlı olabilir. Midyenin içinde insan sağlığını tehdit eden ağır metaller, benzeri maddeler ve diğer zehirli unsurlar bulunabilir. Zehirlenme vakası ortaya çıktıktan sonra derhal müdahale edilmezse midye içerisindeki zehir tüm vücuda yayılabilir. Vücuda yayılan zehir insanda kalıcı ya da geçici felce hatta ölüme bile neden olabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.