İnek sütü alerjisi bebeklerde doğumdan 3 yaşına kadar daha sık rastlanan bir alerji türüdür. Fakat bazı durumlarda yetişkin bireylerde de görülen bir alerji türüdür.
Vücudun inek sütüne verdiği reaksiyonun şiddeti bünyeye göre değişir.
Ancak alerji olduğu birçok şekilde anlaşılır, belirtileri gözlemlenerek bir doktora danışılması gerekir.
İnek sütünde bulunan proteinlerin insan vücudunda farklı reaksiyon göstermesi ile ortaya çıkan bir alerjidir.
Doğumdan itibaren özellikle 3 yaşına kadar sıklıkla görülür. Yaş ilerledikçe bazı çocuklarda alerjik reaksiyonlar görülmezken bazılarında yaşam boyu kalıcıdır.
İnek sütünde bulunan proteinler insan vücuduna girince parçalanmaya ve bundan kaynaklı amino asit meydana çıkar. Amino asitlerden kaynaklı bebeklerde alerjik belirtiler meydana gelmeye başlar.
Yeni doğan bebeklerin süt ihtiyacı giderilmesi için inek sütü kesinlikle tercih edilmemeli ve inek sütü içeren gıdalarda özellikle 3 yaşına kadar çocuklara verilmemelidir.
Daha çok bebekler ve çocuklarda görülür. Yetişkinlerde çok görülmese de nadiren belirtileri yaşayan kişilere rastlanır.
Belirtileri gördüğünüzde alerji ve immünoloji servisinden süreç hakkında bilgi ve destek alabilirsiniz.
Bebeklerde ve çocuklarda rastlanılan bu inek sütü alerjisi birden fazla belirti gösterir.
Belirtilerin başlama süresi, şiddeti farklılık gösterse de genelde tüketimden bir hafta sonra belirtileri göstermeye başlar.
Bu belirtilerden sonra inek sütü tüketiminin alerji belirtileri detaylı şekilde araştırılarak doktora danışılmalıdır.
Bebeklerde Immunglobulin A adındaki bağırsak koruyucusu daha az bulunduğundan inek sütünün sindirimini zorlaştırır.
Ek gıda tüketiminde inek sütü içeren gıdalar kullanılabilir bu durumda inek sütünün alerjik reaksiyonları meydana gelir.
Gıda alerjisi olan kişilerde vücutta savunma mekanizması IgE çok fazla salgılanır. Bu durum bebeklerde ve yetişkinlerde inek sütü alerjisi belirtilerinin yaşanmasına sebep olur.
Bebeğin anne karnında ve doğduktan sonra bağışıklık sistemi gelişme aşamasında olduğu için dışardan alınan yabancı maddelere karşı reaksiyon gösterebilir.
Bebeklerde inek sütü alerjisi gözlemlendiğinde öncelikle zaman kaybetmeden doktora danışılmalıdır. Şişlik ve kızarıkları gören doktor öncelikle alerji testi ister.
Eğer deri testi alınırsa daha önce sonuca varılır. Çoğu zaman kan testi alınarak tespit edilmeye çalışılır. Kan testinden pozitif çıkarsa alerji olunduğu tanısı konulur.
Belirtilerin yoğun görünmediği kişilerden kan testi alınması uygun görülür.
Alerji tanısı konulduktan sonra doktor inek sütüne dair diyet uygulamayı önerebilir. İnek sütü alerjisi tanı olarak konulduktan sonra doktorun önerdiği yöntemleri özellikle diyeti uygulamak gerekir.
Bebeklerde inek sütü alerjisi bazı tetikleyen durumlardan dolayı görülebilir. Her şeyden önce yaş en önemli etkendir.
Yaş ilerledikçe kişinin inek sütüne dair bağışıklığı artar ve tepkime vermesi azalır. Bir bebeğin ya da çocuğun başka besin kaynaklarına da alerjisi varsa inek sütü alerjisi tetiklenmiş olabilir.
Doğuştan var olan atopik dermatiti gibi cilt rahatsızlığı olan çocuklarda inek sütü alerjisi görülme olasılığı yüksektir. Süte karşı alerji genetik rahatsızlıklardan meydana gelebilir.
Bebeğin anne babasında egzama, astım, kurdeşen ve gıda alerjisi durumları varsa bebekte inek sütüne karşı alerji geliştirme etkin olabilir.
Bu risk faktörleri düşünülerek inek sütü tüketimi yapılmalıdır.
İnek sütü alerjisi belirtilerinin görülmemesi durumunda doktora gidilerek süt ve süt ürünlerine dair alerji testi yapılarak geçtiği anlaşılabilir.
İnek sütü alerjisi nasıl anlaşılır diye belirtilerinin araştırılmasının ardından nasıl geçtiğinin anlaşılmasına dair de araştırılma yapılarak doktora danışılmalıdır.
Tedavi edilen çocukların egzama tarzında cilt rahatsızlıkları tespit edilirse süte karşı alerji durumunun yoğun olacağı anlaşılır.
Süt ile yapılan gıdaların fırınlanma durumu göz önüne alındığında inek sütü alerjisi daha riskli olur.
Bebeklerde inek sütü alerjisi belirtileri daha şiddetli olacağından ürünlerin inek sütü barındırması ve proteinin parçalanma durumu daha dikkatli incelenmelidir.
Fırınlanmış ürünlerde kazein spesifik IgE değerleri düşük ise doktor kontrolü altında az tüketim yapılabilir.
Yetişkinlerde inek sütü alerjisi yaş aldıkça yok olduğu için süt ürünleri bulunduran kek, çörek gibi gıdalar yine de kontrol altında yavaş yavaş tüketilmelidir.
Bu ürünleri tükettikten sonra belirtilerin rastlanılmaması ve verilen testin negatif çıkmasıyla alerjinin geçtiği anlaşılır.
Alerji tanısı koyulduktan sonra öncelikle inek sütünün kullanımını kesilmelidir. İnek sütü alerjisi belirtileri tedavi edilmediğinde şiddetli olabilir.
Doktorun verdiği ilaçlar aksatılmadan kullanılmalıdır.
Eğer reaksiyonlar bebekte görülüyorsa mama ya da ek gıda için uzman hekimden tavsiye almak gerekir. Bebek de meydana gelen kusma ve ateş gibi durumların önlenmesi için verilen şuruplar kullanılarak tedavi edilir.
Bebeklerde ve çocuklarda meydana gelen alerji de ilaçların, şurupların yanı sıra inek sütü kullanımı kesinlikle bırakılmalıdır. Bebeklerde şurup, ilaç ve mama gibi tedavi yöntemleri uygulanırken yetişkinlerde süt kullanımı bırakılarak tedavi edilir.
Süt kullanımını bıraktıktan sonra yetişkinlerde belirtiler azalarak yol olmaya başlar.
Çocuklarda görülen alerjilerden kaynaklı çocuk alerji uzmanlarına görünmek gerekir. Bu konu da uzmanlaşmış oldukları için yardımcı olmaları daha olağandır. Aksi durumda yanlış teşhis konulursa diyet uygulaması boş yerine yapılırken ilaç kullanımı ise daha kötü sonuçlara yol açabilir. Muayene olmaya gidilirken teşhisin konulmasını kolaylaştıracak uygulamalar için şu şekilde bir liste yapılabilir:
Bebeklerde sık görülen bir alerji türü olduğundan belirtiler görüldüğünde ilk bir ay sonrasında testler yapılabilir. Ciltten yapılan alerji testi içinde doğduktan 1 ay sonrası uygun görülebilir. Bunun için çocuk immünoloji ve alerji biriminden destek alabilirsiniz.
Tedavi edilmediği taktirde başka rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Bu sağlık sorunları ciddi durumlar oluşturabilir. Bu yüzden ihmal edilmeden doktora gidilmelidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.