Yaprak sarması, zeytinyağlı ve etli olmak üzere iki farklı şekilde hazırlanılabilir.
Genellikle zeytinyağlı olan türü Ege ve Akdeniz bölgelerinde daha sık tercih edilir. Mutfakların sevilen lezzetlerinin başlarında yer alan yaprak sarması, iyi temizlenmeden tüketilmemelidir.
Yaprakların ilaçlı olması, kişinin zehirlenmesine neden olabilir.
Aynı zamanda yaprağın ve iç harcın pişirilmesi de oldukça önemli bir noktadır. Yaprak sarmayı hazırlarken bazı püf noktalara dikkat edilmemesi halinde, kişinin zehirlenme riski bulunur.
Yaprak sarması zehirlenmesi durumunda genellikle gibi belirtiler ortaya çıkar.
Yaprak sarması zehirlenmesinin anlaşılabilmesi için hastaneye giderek kan tahlili yaptırılması mümkündür. Kişinin yaprak sarması tükettikten sonra mide bulantısı ya da kusma gibi problemleri ortaya çıkıyor ise vakası görülüyor olabilir.
Bu gibi durumlarda zehirlenmenin şiddetine dikkat edilmelidir. Kişinin zehirlenme durumu şiddetli ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.
Yaprak zehirlenmesi belirtileri, gıda zehirlenmesinde ortaya çıkan belirtiler ile birebir aynıdır. Bu nedenle ek bir belirti ortaya çıkmaz.
Genel olarak bilinen ve yaprak sarması zehirlenmesi belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür;
Yaprak zehirlenmesinde ve diğer gıda zehirlenmelerinde kişilerin bol su tüketmeleri gerekir. Vücut su kaybettiği için kişinin de zarar görmeye başlar. Bu nedenle kişinin sıvı eksikliğinin giderilmesi gerekir.
Bunun haricinde ise kişilerin dinlenmesi gerekir. Şiddetli zehirlenme vakalarında ise direkt olarak sağlık kuruluşlarına başvurulmasında fayda vardır.
Hafif derecede görülen gıda zehirlenmelerinin bir iki gün içerisinde kendi kendine hafiflemesi ve iyileşme görülmesi mümkündür.
Fakat zehirlenme durumunun şiddetli olması halinde ise kişinin tedavi görmesi gerekir. Kişi zehirlenme durumunda kusmaya başlayabilir.
İshal durumunun da bu süreçte görülmesi mümkündür.
Kişi zehirlendiği zaman vücut bu belirtiler neticesinde sıvı kaybetmeye başlar. Bu nedenle serum tedavisi ile kişinin su eksikliği giderilir.
İshal kesici ilaçların kullanılması da bu süreçte gerekli olabilir. Zehirlenme tedavisinde uygulanabilecek bir diğer tedavi yöntemi ise kişinin midesinin yıkanmasıdır.
Kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak uygulanması gereken farklı tedavi yöntemleri de bulunabilir. Bu gibi durumlarda hangi tedavinin uygulanacağına doktorlar tarafından karar verilir.
zehirlenme vakalarına daha sık rastlandığı bilinir. Kişilerin bu süreçte beslenmelerine daha fazla dikkat etmesi gerekir. Yaprak sarması tüketilmeden önce yaprakların iyi yıkandığından emin olunması gerekir.
Kullanılan yaprağın ilaçlı olup olmadığına da özen göstermekte fayda vardır. Zehirlenme durumunun hafif bir şekilde görülmesi genellikle bebeğe zarar veren ya da bebeğe geçen bir durum değildir.
Fakat şiddetli zehirlenme vakalarından bebeğin etkilenme riski de bulunur.
Yaprak sarması zehirlenmesine bağlı olarak bazı belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtilerin ortaya çıkma süresi ise genellikle yarım saat civarındadır. Kişinin besini tüketmesi halinde direkt olarak da bazı belirtiler gözlemlenmeye başlar. Kısaca bahsetmek gerekirse yaprak sarması zehirlenmesi belirtileri birkaç dakika içerisinde ortaya çıkabileceği gibi 24 saatlik bir süre içerisinde de ortaya çıkabilir.
Gıda zehirlenmelerinde kişiye kesin bir tanı konulması için genellikle kan tahlili talep edilir. Kişiye uygulanan kan testleri sayesinde kişinin zehirlendiğini anlamak mümkündür. Yaprak sarması zehirlenmesi yaşadığını düşünen kişilerin ilk olarak alanında uzman doktorlar tarafından muayene edilmeleri gerekir. Bu muayene esnasında kişide ortaya çıkan belirtiler de gözlemlenir.
Gıda zehirlenmeleri genellikle ölüme sebebiyet vermez. Zehirlenme durumunda kişinin ne kadar miktarda besin tükettiği de oldukça önemlidir. Kişinin aşırı miktarda yaprak sarması tüketmesi, zehirlenme durumunun şiddetinin artmasına neden olabilir.
Kişiler zehirlenme vakalarında direkt olarak sağlık kuruluşlarına başvurmalıdır. Evde kendi yöntemleri ile kendilerini tedavi etmeye çalışmaları oldukça risklidir. Kişinin birkaç güne zehirlenme durumunun geçeceğini düşünerek hastaneye başvurmaması halinde ise hayati riskin ortaya çıkma ihtimali vardır.
Tıbbi malzemelere erişim zorluğuna ve ev ortamının steril olmamasına bağlı olarak genellikle kişilere hastanede müdahale edilir. Fakat kişilerin evde uygulayabileceği bazı yöntemler olduğu da bilinir. Gıda zehirlenmelerinde kişinin vücudundaki su miktarında azalma görülür. Bu su kaybının önüne geçilebilmesi için gün içerisinde yaklaşık iki buçuk litre su tüketilmesinde fayda vardır. Maden suyu tüketiminden de bu süreçte faydalanmak mümkündür.
Vücudun ihtiyacı olan bazı maddeler vardır. Bu maddeler zehirlenme nedeni ile azalmaya başlar. Bunun için evde hazırlanabilecek bir karışım vardır. Bir litre su içerisine yaklaşık sekiz yemek kaşığı toz şeker ve bir yemek kaşığı tuz ilave edilir. Karışım iyice karıştırılır. Gün içerisinde bu sıvı tüketilir. Böylelikle gerekli elektrolitler vücuda tekrar kazandırılır.
Evde uygulanacak bu tedavi yöntemleri genellikle hafif zehirlenme vakalarında yardımcıdır. Kişinin şiddetli belirtiler göstermesi halinde hastaneye başvurulması gerekir. Zehirlenme yaşayan kişi hastanede tedavi gördükten sonrasında ise gerekli durumlarda evde ilaç tedavisine devam eder. İlaç tedavisi, evde tedavi yöntemi olarak kabul görebilir. Yaşlı ve engelli bireyler için ise evde tedavi yöntemlerinin uygulanma ihtimali bulunur.
Zehirlenme vakalarında kişilere uygulanabilecek farklı tedavi yöntemleri bulunur. Genellikle serum tedavisi ile bu durumun iyileşmesi beklenir. Fakat şiddetli bir zehirlenme vakası söz konusu ise hastanın midesinin yıkanması gerekli olabilir. Her iki tedavi yönteminde de kişilerin belirli bir iyileşme süresi vardır.
Bu iyileşme süresi kişinin bağışıklık sistemine ve hassasiyet durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Genellikle kişilerin bir haftalık süreç içerisinde iyileşme göstermesi beklenir. Kişiler iyileştikten sonra birkaç gün daha midelerinde rahatsızlık hissi duyabilir.
Yaprak sarması zehirlenmesine bağlı olarak baş ağrısı semptomuna rastlanmaz. Baş ağrısı genel olarak hastalık belirtilerinde kendisine yer edinen bir durum değildir. Baş ağrısının birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkma ihtimali bulunur. Bu nedenle direkt olarak bir hastalığın teşhisi için baş ağrısını bir semptom olarak kabul etmek mümkün değildir.
Farklı hastalıklarda baş ağrısı ve baş ağrısına eşlik eden diğer semptomlar göz önüne alınarak kişiye tanı konulabilir. Fakat zehirlenme vakalarında baş ağrısı gibi belirtilere pek sık rastlanmaz.
Yaprak sarması zehirlenmesi, gıda zehirlenmesi türleri arasında yer alır. Bu nedenle genel gıda zehirlenmelerinde var olan belirtiler ile aynı belirtileri gösterdiği bilinir. Yaprak sarması zehirlenmesi vakasında, ateşlenme belirtisine yer verilmediği hakkında bazı bilgiler bulunur.
Gıda zehirlenmeleri daha çok mide problemlerine yol açar. Fakat kişinin farklı bir sağlık problemi mevcut ise bu zehirlenme vakasının da tetikleyici olmasından ateş yükselmesi ortaya çıkabilir. Aynı zamanda besinin içerisinde sıcağa bağlı olarak oluşan bazı bakteriler bulunabilir. Bu bakterilerin bulunması ise enfeksiyon problemlerine yol açabilir. Enfeksiyon durumunda ise kişinin ateşi çıkabilir.
Yaprak sarmasına bağlı olarak ortaya çıkan zehirlenme vakalarında, kişinin midesinin yıkanması gerekli olabilir. Mide yıkama işleminden sonra ise kişilerin mide yapıları çok daha hassas bir hale gelir. Tüketilen besinler mide bulantısı ya da mide de yanma yapabilir. Bu nedenle yaprak sarması zehirlenmesi vakalarından sonra öncelikle bol su tüketilmesi gerekir. Bunun haricinde ise dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, mideyi rahatsız etmeyecek besinlerin tercih edilmesidir.
Kişinin kolay sindirilebilir ve hafif besinler tüketmesi daha sağlıklı olur. İlerleyen süreçte günlük beslenme rutininize geri dönmenizde de bir sakınca yoktur. Zehirlenme vakası sonrasında nasıl beslenmeniz gerektiği ile ilgili daha net bilgileri, doktorunuzdan talep edebilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.