Alerjik konjonktivit, gözlerin dış etkenlere karşı geliştirdiği bir bağışıklık tepkisidir. Gözlerde kaşıntı, kızarıklık, yanma ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle kış aylarında bu şikayetlerde artış yaşanmasının temel sebepleri şunlardır:
Ev ve iş yerlerinde kullanılan ısıtma sistemleri havayı kurutarak iç mekandaki toz akarları, küf mantarları ve evcil hayvan tüyleri gibi alerjenlerin yoğunluğunu artırabilir. Kış aylarında camlar daha az açıldığı için bu alerjenler havada asılı kalır ve göz alerjilerini tetikleyebilir. Özellikle toplu taşıma ve alışveriş merkezleri gibi kalabalık alanlarda uzun süre vakit geçirmek, alerjik reaksiyonları şidetlendirir.
Soğuk hava, göz yüzeyindeki gözyaşı film tabakasını olumsuz etkileyerek gözlerde kuruluk hissi yaratabilir. Aynı zamanda hava kirliliği, egzoz dumanı ve sanayi atıkları gibi kirleticilerin havada asılı kalmasına neden olur. Birçok kişi sadece bahar aylarında polenlerle tetiklenen alerjik konjonktivit yaşadığını düşünse de, kış aylarında da hava kirliliğine bağlı olarak göz alerjilerinde artış görülmektedir.
Alerjik konjonktivitten korunmak için alınabilecek basit ama etkili önlemler şunlardır:
Alerjik konjonktivit tedavisinde semptomları hafifletmeye yönelik ilaçların yanı sıra alerjenlerden korunma önlemleri büyük önem taşır. Bu tür göz alerjileri kronikleştiğinde, göz yüzeyinde kalıcı hasarlara yol açabilir. Gözlerde uzun süre devam eden kaşıntı, yanma ve sulanma gibi belirtileri hafife almamak gerekir. Tedavi edilmeyen alerjik konjonktivit, gözde hassasiyeti artırarak günlük yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.