Çevremizdeki dünyayı görebilmemiz için cisimlerden yansıyan ışık, gözümüzün ön kısmındaki saydam tabakadan girip retina üzerinde odaklanarak elektrik sinyallerine dönüştürülür ve beyne iletilerek cisimlerin net görüntüsü oluşturulur. Işığın geçtiği saydam ortamlardaki düzensizlikler retinada oluşan elektrik sinyallerinin bozuk olmasına, dolayısıyla beyinde oluşan görüntülerin de bulanık olmasına neden olur. Bu düzensizlikler miyop, hipermetrop ya da astigmat olarak adlandırılan ve halk arasında “göz bozukluğu” denilen kırma kusurlarıdır.
Astigmat, gözün ön bölümünde “kornea” olarak adlandırılan saydam kısmın veya göz içindeki göz merceğinin şekil bozukluğu sonucunda oluşan ve oldukça sık görülen bir kırma kusuru yani göz bozukluğudur.
Bu yapılardaki yüzey düzensizliği, gelen ışığın anormal kırılmalara uğramasına ve retina üzerinde tek bir nokta yerine birden fazla noktada odaklanmasına, dolayısıyla cismin birden fazla görüntüsünün oluşmasına yani gölgeli görünmesine neden olur.
Astigmatın oluşum nedenleri arasında öncelikle genetik faktörler gelmektedir. Yanı sıra;
Astigmatın erişkinlerdeki belirtileri şunladır:
Astigmat bazen göz kayması ve göz kızarıklığı belirtileri de göstermektedir.
Çocuklarda ise astigmat belirtileri anlaşılması güç olup kesin tanı, muayene ile konmaktadır. Ancak, aileyi şüphelendirecek bazı astigmat belirtileri vardır.
Çocuklarda astigmat belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Çocuklarda özellikle tek gözde ortaya çıkan astigmat, en önemli göz tembelliği nedenlerinden biridir. Bu nedenle çocuklar dört yaşından önce mutlaka muayene edilmelidir.
Astigmat tanısı tam kapsamlı göz muayenesi ile konur. Bunun için günümüzde çok gelişmiş otomatik cihazlar (otorefraktometre, keratometre, korneal topografi cihazı gibi) makinalar mevcuttur. Bunu yanı sıra hekim, bazı özel ışıklı cihazlar (el kamerası ya da skiyaskopi gibi) yardımıyla bu makinaların kullanılamadığı çok küçük yaştaki çocuklarda astigmat ya da diğer göz bozukluklarını teşhis edebilmektedir.
“Astigmatizma” tanımı tek başına kullanılmaz. Bu göz durumunu ifade ederken “miyopik astigmat” ya da “hipermetropik astigmat” denir.
Miyop gözler kalın kenarlı sferik camlar, hipermetroplar ise ince kenarlı sferik camlar ile düzeltilirken; miyopik astigmat kalın kenarlı silindirik cam, hipermetropik astigmat ise ince kenarlı silindirik camlar ile düzeltilmektedir.
Astigmatik camların silindirik şekilde olmaları nedeniyle gözlük çerçevesine yerleştirilme açıları, astigmatın açısına paralel olarak 0-180 derece arasında olmalıdır. Bu nedenle astigmat reçetede yazılırken örneğin “-1,00 aks 150” ya da “+1,50 aks 90” gibi açısı eklenerek yazılır.
Astigmat günümüzde çeşitli yollarla düzeltilebilmektedir. Astigmat tedavisinde en klasik yöntem gözlüktür. Astigmatta gözlük tedavisi 15 yaşından küçük çocuklarda tek seçenektir. 15 yaşından sonra kontakt lensler kullanılabilir. Belirli numaralara kadar astigmat için kontakt lensler üretilmektedir.
Gözlük ve kontakt lensler dışında erişkinlerde “refraktif cerrahi yöntemler” olarak adlandırılan ekzimer lazer tedavisiyle yapılan LASIK, EPI LASIK, SMILE, LASEK, PRK gibi kornea cerrahileri astigmatın tedavisinde kullanılan uygulamalardır.
Son zamanlarda gündeme gelen ve göz içine ameliyatla yerleştirilen mercekler (akıllı mercek) ile astigmat ve diğer göz kusurlarının tedavisinden, bu tür göz içi müdahalelerinin taşıdığı ağır komplikasyon riskleri nedeniyle (özel durumlar dışında) kaçınılmalıdır.
Yukarıda belirtilen tedavi seçeneklerinin dışında astigmatı oluşmadan önleme yöntemleri günümüzde mevcut değildir.