Somon DNA uygulamasında kullanılan DNA serumu, somon balığının kan ve spermlerinden elde edilen ve gençlik iksiri olarak tabir edilen bir bileşimdir.
Somon DNA aşısı uygulamasında DNA serumu, mezoterapi yöntemiyle cilt altına enjekte edilmektedir. Hastanın işlem sırasındaki konforu için uygulama öncesi lokal anestezik krem sürülmesi önerilmektedir.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte ciltte kırışıklıklar oluşmaya başlar. Kırışıklıkların yanı sıra;
En iyi antioksidanlardan olan somon balığının yapısı, insan DNA’sına en çok benzeyen DNA yapısıdır. Somon DNA’sı ciltte eksilen proteinleri tamamlayabilen en iyi kaynaktır.
Somon DNA aşısı hücre yenileyici bir aşıdır. Somon DNA aşısının içeriğinde bulunan somon balığı ve spermi, cildin yapısında bulunan kolajen ve elastikiyet liflerinin artmasını sağlar. Böylece cilt kaybettiği elastikiyetini yeniden kazanarak daha sıkı ve canlı görünüme kavuşur. Somon DNA aşısı ile cilt sarkmalarında gözle görülür bir iyileşme olur. Özellikle göz çevresinde oluşan “kaz ayakları” olarak adlandırılan kırışıklıklarda zamanla ciddi azalmalar görülür.
Somon DNA uygulaması,
Somon DNA uygulamasından bir gün sonra ciltte canlanma ve parlaklık fark edilir. Zamanla cildin elastikiyetinin artmasıyla ciltte sıkılaşma ve ince çizgilerin görünürlüğünde azalma dikkat çeker.
Somon DNA tedavisinin süreci, uygulama yapılacak kişinin cilt yapısına göre değişse de genellikle en az bir en fazla beş seansta uygulama yapılması tavsiye edilir.
Somon DNA uygulamasının etkisi bir yıl sürmektedir. Seanslar tamamlandıktan sonra işlemin 6-12 ay arayla tekrarlanması, yaşlanma belirtileriyle savaşmak için en etkili çözümdür.
Somon DNA uygulaması yapılmadan önce dikkat edilmesi gerekenler:
Somon DNA, yılın her mevsiminde uygulanabilir. Ancak özellikle yaz aylarında cildi, güneşin zararlı ışınlarından korumak hayli önemlidir.
Sağlık açısından herhangi bir risk taşımayan somon DNA uygulamasının ciddi bir yan etkisi de bulunmamaktadır. Cilt tipine ve hassasiyetine göre değişiklik gösterse de genellikle hafif derecede kızarıklık, kaşınma, yanma, ödem ve morluk görülebilir. Hassas ciltlerde oluşan bu komplikasyonlar en fazla bir hafta içerisinde geçer. Uygulamanın etkileri hiçbir zaman kişinin çalışma ve sosyal hayatını etkileyecek derecede değildir.