Bipolar bozukluk, iki uçlu bozukluk ve iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur.
Bipolar bozuklukta,
Bipolar bozukluğun mani döneminde kişinin duygu durumu çok yükselir ve kişi aşırı coşkulu olur.
Mani döneminde hastada şu belirtiler görülür:
Bipolar bozukluğun depresyon döneminde kişide gözlenen belirtiler şunlardır:
Bipolar bozukluğun karma dönemindeyse her iki atağa ait belirtiler sıklıkla görülmektedir. Kişi çok mutlu ve enerjik bir ruh hali içerisindeyken, bir anda çökkün duygu duruma geçebilmektedir.
İki uçlu duygu durum bozukluğunun seyrini etkileyen en önemli faktör mevsimlerdir.
Kişi, ilkbahar ve yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yani mani dönemini yaşarken; sonbahar ve kış aylarındaysa çökkünlük, durgunluk yani depresyon dönemini yaşar. Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçişin, bipolar bozukluğun alevlenmesi açısından en riskli dönem olduğu gözlemlenmiştir.
Alevlenme döneminde bireyde;
Hastalığın alevlenme dönemi öncesindeki uyarıcı belirtilerinin fark edilmesi, erken müdahale açısından oldukça önemlidir. Çünkü bu dönem kişinin ve yakın çevresinin maddi manevi, sosyal ve mesleki tüm hayatını etkiler. Hastanın, aile bireylerine ve arkadaşlarına da bu uyarıcı belirtileri anlatarak, onların da fark etmelerini sağlayarak koruyucu faktör olabilmektedir.
Bipolar bozukluğun ortaya çıkmasında genetik faktörler, üçte iki oranında önemli bir role sahiptir. Aile bireylerinde hastalığın olması da bipolar bozukluk riskini artıran faktörlerdendir.
Travmatik yaşam deneyimleri ve aşırı stres faktörleri de bipolar bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir.
İki uçlu duygu durum bozukluğunda cinsiyet farkı bulunmamaktadır. Bipolar bozukluk başlangıcı genellikle 20-25 yaşları arasındadır.
Bipolar bozukluk ilaçsız tedavi edilen bir rahatsızlık değildir. Bipolar bozukluk tedavisinin temelini farmakolojik tedavi oluşturmaktadır.
Bipolar bozukluk tedavisinin yapı taşının ilaç kullanımı olmasının yanı sıra tamamen hastaya özel, işlevselliği ve günlük adaptasyonunu artıracak bir tedavi rutini belirlenmektedir.
Hastanın hekimle olan iş birliği, aile yakınlarının destekleri ve bilinci oldukça önemlidir. Bipolar bozukluğu tedavisinin ana hatları;
İlaç tedavisinin temel hedefi; mani ve depresif dönemlerin sayısını azaltmaktır. Bu nedenle mani ve depresif dönemlerin belirtileri geçse bile ilaç kullanımına devam edilmesi oldukça önemlidir. Hastanın atak dönem sayısının fazla olması, belirtilerin tedaviye dirençli hale gelmesi olasılığını artırmaktadır. Bipolar bozukluk yaşayanlar kendilerine özel hazırlanan bütüncül tedavi planına uyarak ataklarını kontrol altına alabilmektedir. Bipolar hastalarının yaklaşık yüzde 80’i herhangi bir sorun yaşamadan çalışma hayatına devam edebilmekte ve sosyal yaşamını sürdürebilmektedir.
Bipolar bozukluk, hayat boyu tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlıktır. Bipolar bozukluğun tedavi ilkesinin, ilaç kullanımıyla birlikte atakları kontrol altına almak ve kişinin işlevselliğini, günlük adaptasyonunu artırmak olduğunu bilmek önemlidir.
Bipolar bozukluk nedeniyle;