Romatolojik hastalıkların neredeyse hepsi kronik ve düzenli takip edilmesi gereken hastalıklardır. Hastalarımızın önemli bir kısmına bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar veriyoruz. Bu ilaçların kendilerine ait olası yan etkileri vardır. Bu nedenle düzenli takip edilmesi önem taşıyor. Buna bağlı olarak hastaların şikâyetlerinin de düzenli takip edilmesi gerekmektedir. Örneğin, metotreksat, leflunomid, salazopyrin gibi ilaçları kullanan hastalarımızın belli aralıklarla karaciğer, böbrek testlerini ve kan sayımlarını yaptırmaları gerekmektedir.
Hastadan hastaya göre değişen bir durum ama hastanın hiçbir şikâyetinin olmadığını varsayalım, bu durumda 6 ayda bir düzenli takip gerekiyor. Eklem şişliği örneğin; el-ayak bileği şişmesi gibi şikayetlerin olduğu dönemde ise hemen kontrole gelinmesi gerekmektedir. Bunun dışında, yeni bir tedaviye başlayıp, sonucunu görmek istediğimiz durumda da hastalarımızı 6 hafta ile 3 ay arasında kontrole çağırmaktayız. Her şeyin çok iyi gittiği bir hasta grubunda, senede bir takip önerdiğimiz nadir durumlar da olabiliyor. Ortalama söylersek, 6 ayda bir düzenli takip romatolojik hastalıklar açısından oldukça önemlidir.
Pandemiden bağımsız olarak, bütün hastalarımıza tedavilere başlamadan önce; “Aldığınız ilaçların bir kısmı bağışıklık sistemini baskılayabiliyor” diye bilgilendirme yapıyoruz. Bağışıklığın baskılanması demek, enfeksiyonlara açık olmak anlamına geliyor. Bu sadece koronavirüs açısından değil; idrar yolu enfeksiyonu, alt solunum yolu, üst solunum yolu, bağırsak enfeksiyonları gibi enfeksiyonlar açısından da hastalarımızın kendilerine dikkat etmelerini gerektiren bir durum. Pandemi döneminde bu önerilere biraz daha dikkat etmek gerekiyor. Çünkü biliyoruz ciddi sonuçları olabiliyor. Romatolojik bir hastalığı olan kişilerin kullandıkları ilaçların bu riski bir miktar artırma potansiyeli var. Hastalarımızın önemli bir kısmı bu dönemde korku yaşıyorlar. Hastaneye gelmemek için kontrollerini ihmal edenler oluyor. Nitekim pandemi döneminde bazı ilaçlar bağışıklık sistemini baskıladığı için tedaviyi kesenler oldu. İlacı kestikten sonraki ilk 1-2 hafta çok fazla bir şey hissetmeseler de, 1 ila 3 ay içerisinde eklem şikâyetleri alevlenerek çok sık karşımıza gelmeye başladılar. Hastalarımız ilk haftalar idare edebileceklerini zannediyorlar ama bizim verdiğimiz ilaçlar biraz uzun etkili oldukları için etkisi ortadan kalktıktan sonra hastalık ne yazık ki alevleniyor. Bu durumda da tedaviyi artırmak, bazen kortizon/steroid eklemek zorunda kalıyoruz. Bunlar en istemediğimiz durumlardır. Bu nedenlerle hastalarımıza tedavilerini aksatmamalarını öneriyoruz.
Avrupa ve Amerika’daki romatoloji cemiyetlerinin önemli önerileri, romatolojik hastaların ilaçlarını kesmemeleri yönünde. İlaçları kestikleri zaman hastalık daha da kötüleşiyor, hastalıkları alevlendikten sonra koronavirüs gibi enfeksiyonlara yakalanma riski artıyor. Sadece yakalanma değil, yakalandıktan sonra hastalığın kötü seyretme riski de artıyor.