Obsesif kompulsif bozukluk engel olunamayan duygu, düşünce ve imgeler ile bunlara tepki olarak geliştirilen tekrarlayıcı hareketler ve davranışlar ile kendisini gösteren psikolojik bir sağlık sorunudur. Bir diğer ifadeyle OKB takıntı hastalığı obsesyonlar ve kompulsiyonlarla ortaya çıkan bir sağlık sorunudur.
“Obsesyon veya obsesif ne demek?” sorusuna kişinin zihnine istemsizce gelen, kontrol edilemeyen, mantık ile zihinden uzaklaştırılamayan duygu, düşünce ve dürtüler şeklinde cevap verilebilir (2, 3).
Kompulsif ise istemsizce zihne gelen takıntılı düşünceleri ve dürtüleri uzaklaştırabilmek ve onlardan kurtulabilmek için istemsizce, tekrarlayan şekilde başka şeyleri düşünme veya davranışlarda bulunma durumudur (2, 3). Bir diğer ifadeyle OKB hastaları anksiyeteyi artıran obsesyonlardan kurtulabilmek için kompulsiyonlara başvururlar. Günlük hayat içerisinde insanların büyük çoğunluğu endişe verici, huzursuz edici duygu, düşünce ve durumlarla karşılaşabilir. Ancak sağlıklı kişiler bu durumlarla baş edebilir. Takıntı hastalarında ise istemsizce zihne gelen bu düşünceler ve duygular kişilerin günlük hayatlarını olumsuz etkileyebilir.
Yapılan çeşitli çalışmalara bakıldığında dünya genelinde nüfusun yaklaşık %2’sinde obsesif kompulsif bozukluk olduğu görülebilir (4). Ancak OKB hastaları sıklıkla hastalıklarını gizleme eğilimindedir. Bu durum dünya genelinde takıntı hastalığına sahip olanların sayısının daha yüksek olduğu anlamına gelebilir. Bu doğrultuda son yıllarda yapılan bazı araştırmalar günümüzde her 100 kişiden 2 ila 3’ünde hastalığa rastlandığını, yani hastalığın düşünüldüğü kadar nadir görülen bir hastalık olmadığını göstermektedir (5).
Sıklıkla birbirleri ile karıştırılsa da obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) ile obsesif kompulsif bozukluk birbirlerinden farklı psikolojik rahatsızlıklardır. OKKB hastaları kendilerinde bu hastalığın olduğunu kabul etmezler, buna bağlı olarak sosyal ilişkilerinde problemler ortaya çıkabilir. OKB hastaları ise kendilerinde takıntı hastalığı olduğunun genellikle bilincindedir ve bu konuda uzman hekim kadrosu bulunan bir sağlık kuruluşuna başvurarak profesyonel yardım arayışı içerisinde olabilirler.
Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri hastadan hastaya değişiklik gösterir. Ancak takıntılı düşünceler, hisler ile bunları engellemeye yönelik yapılan davranışlar ve hareketler hastalığın başlıca takıntı hastalığı belirtileri arasında sayılabilir. Başlıca OKB hastalığı belirtileri şu şekildedir (1, 5, 6):
Sayılanların yanı sıra takıntı hastalığı belirtileri el yıkamaktan kaçınmak için herkesin dokunduğu nesnelere dokunmaktan uzak durmak gibi obsesyonları önlemeye yönelik kompulsiyonları da içerebilir.
Günümüzde obsesif kompulsif bozukluğun kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak genetik ve çevresel bazı faktörlerin OKB riskini artırabileceğini gösteren bazı çalışmalar vardır. Buna göre başlıca obsesif kompulsif bozukluk nedenleri aşağıdaki gibidir:
İlave olarak, daha düzenli, titiz, mükemmeliyetçi kişilik özelliklerine sahip olan kişilerde de obsesif kompulsif bozukluk görülme riski daha yüksek olabilir. Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik yıllarında başlar. Başlangıçta semptomlar genellikle hafiftir, ancak zamanla semptomların şiddeti ve hastalarda görülen takıntı ve kompulsiyonların türleri değişebilir. Hastaların yoğun stres altında oldukları dönemlerde semptomlar şiddetlenebilir (6)
Takıntı hastalığı belirtileri obsesif kompulsif kişilik bozukluğu, anksiyete bozuklukları, depresyon, şizofreni veya diğer psikolojik sağlık sorunları ile benzerlik gösterdiğinden hastalığı teşhis etmek her zaman kolay olmayabilir. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisinde kullanılan kesin bir tanı yöntemi yoktur. Ancak yapay zeka desteği ve gelişmiş teknolojiler sayesinde uzmanlar detaylı bir muayenenin ardından OKB tanısı koyabilir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan obsesif kompulsif bozukluk tanı kriterleri şu şekildedir (1):
OKB teşhisinde uzmanlar genellikle Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı 5. baskısında yer alan tanı kriterlerinden faydalanırlar.
Takıntı hastalığı yaşam boyu devam edebilen bir hastalıktır. Bir diğer ifadeyle hastalığın kesin bir tedavisi olduğunu söylemek zordur. Ancak obsesif kompulsif bozukluk tedavisi sırasında uzmanların kullandıkları bazı yöntemler hastadaki semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.
Takıntılı hastalığı tedavisi için uzmanların yaygın olarak kullandıkları başlıca tedavi yöntemleri psikoterapi ve ilaç tedavisidir. Obsesif kompulsif bozukluk ilaçları beyindeki serotonin sistemi üzerinde etkili olan Serotonin geri alım inhibitörleri olarak bilinen ilaçlardır. Ek olarak bazı durumlarda uzmanlar antidepresan ilaçlar da reçete edebilir (1).
Takıntı hastalığı tedavisinin diğer ayağını ise psikoterapi oluşturur. Obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde kullanılan başlıca psikoterapi teknikleri şu şekildedir (1):
Obsesif kompulsif bozukluk kişilerin günlük hayatını olumsuz etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Kendisinde istemsizce tekrarlayan duygu ve düşünceler ile bunlardan kaçınmaya yönelik hareketler olduğunu fark edenlerin uzman hekim kadrosu bulunan bir sağlık kuruluşuna başvurarak gerekli yardımı alması önemlidir.
Kaynakça: