Anjiyo genellikle koroner arter hastalığı (KAH) gibi kalp rahatsızlıklarının tanısında kullanılır. KAH, kalp kasına yeterli kan akışını sağlamak için gerekli olan koroner arter içerisinde, daralma ya da tıkanmalar sonucu gelişir. Bu durum göğüs ağrısı, nefes darlığı ve diğer kalp sorunlarına neden olabilir. Anjiyo vasıtasıyla mevcut daralmalar görüntülenerek, doğru tanı ile birlikte uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi sağlanır.
Kalp krizi geçiren hastaların durumunu değerlendirerek, acil müdahale gerekip gerekmediğini belirlemek için de anjiyo yapılır. Çünkü kriz sırasında kalp kası yeterli kan akışı sağlamayacağı ve dokulara beklenilen düzeyde kan ulaşamayacağı için ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Mevcut durumun daha da kötüye gitmemesi açısından, anjiyo uygulaması yapılarak gerekli tedavi planı hayata geçirilir. Eş zamanlı damar tıkanıklığının giderilmesine de olanak sağlar.
Anjiyo sadece koroner damarların değil, aynı zamanda beyin, bacak veya diğer büyük damarların değerlendirilmesi sürecinde de tercih edilir. Örneğin, beyin damarlarında meydana gelen daralmalar inme riskini artırır. Bu tür olguları erken aşamada tespit etmek, tedavi yöntemlerini hızla devreye sokup yaşam kalitesini korumak açısından önem arz eder.
Kardiyoloji uzmanı tarafından yürütülen anjiyo işleminde, lokal anestezi yönteminden faydalanılır. İşlem aşamaları şu şekildedir:
İlk olarak hastalar, anjiyo öncesi hazırlıklar hakkında detaylı bilgiler edinir. Verilen bilgiler hem prosedürün güvenliği hem de hastanın konforu açısından kritik düzeyde önem taşır. Kontrast madde uygulaması sırasında, olası komplikasyonların önlenmesini sağlamak için de 6 ila 8 saat arasında değişen süre boyunca hastaların aç karnına olmaları sağlanır.
Hastanın genel sağlık durumunun yanı sıra, geçmiş sağlık bilgileri de anjiyo öncesinde göz önünde bulundurulur. Çünkü doktorlar, sağlık sorunlarını ya da kullandığı ilaçları gerekçe göstererek özel hazırlık süreci önerebilir. Özellikle kan sulandırıcı ilaç kullanımı varsa, anjiyo öncesinde dozaj ayarlaması yapmak gerekebilir. Hastaların ilgili doktorlara sağlık durumları hakkında eksiksiz biçimde aktardığı bilgiler, anjiyo uygulamasının güvenirliğini büyük ölçüde artırır.
İşlem öncesinde hastalar anjiyo hazırlık talimatı alır. Örneğin anjiyo yapılacak bölge sterilize edileceği için, bölgelere yönelik özel talimatlara uymak gerekebilir. Çünkü cilt temizliği ve bölgenin hazırlığı çerçevesinde önerilen tüm yönlendirmeler, işlem sırasında enfeksiyon riskini azaltma amacı taşır.
Prosedürden önce hastaların rahatlayarak endişelerini azaltmaları da önem arz eden konular arasında yer alır. Çünkü stres ve kaygı, işlem sırasında beklenmedik ek sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla hem doktorlar hem de hemşireler, yapılacak uygulamalar hakkında hastaları bilgilendirip sorularını yanıtlayarak, mevcut endişenin minimum seviyeye inmesine yardımcı olur.
Anjiyodan sonra hasta kendini yorgun hissedebilir ve araç kullanma yeteneği geçici olarak etkilenebilir. Dolayısıyla refakatçi ihtiyacı söz konusu olabilir. Ayrıca hasta yanında bir yakınının bulunması, moral düzeyinin yükselmesine de yardım eder.
Anjiyo sonrası kontrol randevularına düzenli gitmek, iyileşme sürecinin izlenmesini kolaylaştırır. Ayrıca doktor kontrolleri, olası komplikasyonları erken aşamada tespit etmeye de yardımcı olur. Böylece olumsuz olguların yaşanma riski minimum seviyeye indirilir ve hasta güvenliği desteklenir.
Yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak, anjiyonun olumlu etkisini artırabilir. Örneğin sigara içmek, damar sağlığını bozabildiği için iyileşme sürecini de doğal olarak yavaşlatır. Bu nedenle doktorların önerileri çerçevesinde sigarayı bırakmak atılabilecek önemli adımlar arasında gösterilebilir. Ayrıca alkol tüketiminin sonlandırılması da önerilir. Çünkü alkol, kanama riskini artırarak bazı komplikasyonların gelişmesine ortam hazırlayabilir.
Güvenli bir prosedür olmasına rağmen zaman zaman karşılaşılabilen bazı anjiyo riskleri:
Anjiyo sırasında kullanılan röntgen teknolojisi, radyasyon maruziyeti taşır. Ancak modern anjiyo cihazları radyasyon riskini minimize edecek şekilde tasarlandığı için, hastalar yalnızca gerekli doza maruz kalır. Radyasyonun uzun vadeli etkileri düşük düzeyde seyretmesine rağmen yine de doktorlarla radyasyon riski hakkında konuşmak fayda sağlayabilir. Anjiyo sırasında verilen kontrast (boya maddesi) madde böbreklere zarar verebilir. Bu açıdan doktorunuz sizi takip eder ve gerekli önlemleri alır.
Anjiyo sonrası en önemli bakım adımlarından biri, işlem yapılan bölgenin temizliğidir. Kateterin yerleştirildiği alan üzerinde bulunan bandaj ya da sargının, hem temiz hem de kuru kalması sağlanmalıdır. Eğer bölge üzerinde herhangi bir şişlik, kızarıklık ve akıntı fark edilirse, derhal doktorla iletişime geçilmelidir. Genellikle bandaj ertesi gün çıkarılabilir.
Hafif ağrı veya rahatsızlık hissi, anjiyodan sonra normal kabul edilir. Ancak bu tür rahatsızlıkları yönetme noktasında doktorlar tarafından önerilen ağrı kesiciler kullanılabilir. Ayrıca meydana gelen ağrı, soğuk kompres uygulamasıyla da rahatlatılabilir.
İyileşme sürecini desteklemek için dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Örneğin yeterli sıvı alımı, vücudun iyileşmesine yardımcı olur ve dehidrasyonu engeller. Alkol ya da kafein tüketimin anjiyo işleminin ardından sonlandırılması önerilir, çünkü bu maddeler vücudu dehidrasyona uğratarak iyileşme sürecinin yavaşlamasına zemin hazırlayabilir.