Ani ısı değişimleri metabolizmayı bozuyor

İnsan beynindeki ‘hipotalamus’ denilen özel bir bölüm sayesinde vücut ısı ayarını yapabilmektedir. Sağlıklı bir insan bedeninin ortalama vücut ısısı 36,5-37 derecedir. Beyindeki kontrol merkezi sayesinde çevresel faktörler değerlendirilerek, kan damarları, ter bezleri, akciğer, deri, böbrekler, böbrek üstü bezleri, yağ dokusu ve kaslar ısıyı dengelemeye çalışmaktadır. Damarların genişlediği ya da büzüldüğü, ter bezleri salgılarının azaldığı veya arttığı bu düzenleme sırasında; terleme ve üşüme duygusu ortaya çıkmaktadır. Oluşan bu düzensizlik nedeniyle termoregülasyon (ısı düzenleme) önemli hale gelmektedir. Bu ısı radyasyon, iletim, ısıyayım ve buharlaşma yöntemleriyle vücuttan uzaklaştırılmaktadır.

Vücut direncinin düşmesi hastalığa neden olur

Hava durumundaki ani değişiklikler (ısı, basınç, rüzgar gibi dış hava koşullarının değişmesi) insan vücudundaki ısı düzenleme mekanizmalarını hazırlıksız yakalayarak hastalıklara neden olmaktadır. Vücut direncinin düştüğü bu dönemde hastalıklara yakalanmak kaçınılmaz hale gelmektedir. Özellikle mevsim geçişleri, ani hava değişimlerinin sıkça yaşandığı dönemlerdir. Gece ile gündüz arasındaki ısı farkı, nem ve basınç farkları havada dolaşan partikül madde miktarlarında değişimlere neden olmaktadır. Havadaki partiküllerin enfeksiyon etkeni oluşturabilmesi; partikül sayısının yüküne, hastalık yapma gücüne ve konakçının savunma direncine bağlıdır. Havadaki partiküller sayesinde enfeksiyon sebebi olan bakteri ve virüsler kolayca yer değiştirebilmektedir.

Isı değişimlerinden etkilenmemek için bunlara dikkat edin

• Sağlıklı ve düzenli beslenme sayesinde vitamin ve mineral desteği alarak vücut direnci artırılmalıdır. Yeşil ve sarı meyvelerin suları içilmeli, C vitamini yoksunluğu engellenmelidir.
• Mevsime uygun giyinmek çok önemlidir. Sıcak havada açık renkli, soğuk havada ise koyu renkli ve hava dolaşımına izin veren giyeceklerin giyilmesi gerekmektedir. Tahmin edilemeyen ısı değişimlerine karşı, kıyafet konusunda hazırlıklı olmak gerekmektedir.
• Kapalı ortamlar kesinlikle iyi havalandırılmalıdır. Toplu yaşamın olduğu mekanlarda virüslerin yayılması daha kolay olmaktadır. Bu tür ortamların iyi temizlenmesi ve periyodik olarak havalandırılması enfeksiyon kaynaklı hastalıkların yayılmasını engelleyecektir.
• İnsan vücudu, günde en az 7-8 saatlik kaliteli bir uykuya ihtiyacı vardır.  Kaliteli uyku sayesinde bağışıklık sistemi güçlenmektedir.
• Bu dönemlerde bağışıklık sistemini güçlendirici arı poleni, B- karoten, vitamin kompleksleri, koenzim, gotu kola, yeşil çay gibi sağlıklı içecek ve besinlerin tüketilmesi gerekmektedir.
• Vücudun bağışıklık sisteminin düştüğü dönemlerde, düzenli olarak yapılan sporun sağlık açısından etkili olduğu kanıtlanmıştır. Yaş ve fiziksel özellikler göz önünde bulundurularak haftada 3-4 gün yapılacak düzenli yürüyüşler, hastalıkları önlemede etkilidir.

Sağlık Destek Sitesi Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.