Sırt ağrıları, gece krampları ve kolayca yaşanan kemik kırıkları… Bunlar vücutta kemiklerin yoğunluğunu kaybetmesi ve yapısının bozulması anlamına gelen osteoporozun yani halk arasında bilinen adı ile kemik erimesinin en bilinen belirtileri. Osteoporoz sadece yaşlılarda değil her yaş grubunda görülerek yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürebiliyor. Sağlık Destek Sitesi Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, osteoporoz ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.
Prof. Dr. Aydın, osteoporozun menopoz sonrası bayanlarda ve yaşlılarda sık görüldüğünü ancak doğuştan gelen vakalara da rastlandığını belirterek “Osteoporozda, kemik yoğunluğunun azalması ve kemiğin içyapısının bozulmasına bağlı olarak kemikler kolay kırılabilir hale gelmektedir. Özellikle menopoz sonrasında düşme, ayak incinmesi gibi küçük travmalarla vücudun belli bölgelerinde kırıklar oluşabilmektedir. Omurga, kalça kemiği ve el bileği bu kırıkların en yoğun görüldüğü bölgelerdir. Hastalığın teşhisi ise, genellikle bu kırıkların oluşmasından sonra konulabilmektedir.” diye konuştu.
“Osteoporozda önemli olan kırık oluşmadan teşhisin konulmasıdır” diyen Prof. Dr. Aydın konu ile ilgili şunları kaydetti: “Hastalar çoğunlukla sırt, bel, gezici eklem ağrıları ve gece kramp şikayetleri ile doktora başvururlar. Sırt omurgasının bittiği yer ile bel omurgasının başladığı yerde oluşan ağrı osteoporozun en belirgin işaretidir ve düz bir zemine dayandıklarında ağrı hemen geçer.
Prof. Dr. Aydın, kemik kütlesini artıracak önlemlerin osteoporoz riskinden korunmada çok önemli olduğunu ifade ederek “Doğumumuzdan itibaren kütlemiz sürekli artmaktadır ve 35 yaşına gelen kadar bu artış devam etmektedir. Kemik ağırlığımız ve yoğunluğumuz 35 yaşında en yüksek seviyeye ulaşmaktadır ve bu yaştan sonra da kemik kütlemiz azalmaya başlamaktadır. Bu yüzden 35 yaşına kadar aldığımız önlemler kemik kütlemizi artırmada en yüksek fayda sağlayacaktır. Kemik kütlemizin oluşmasında yaş, cinsiyet, ırksal farklılıklar, aktivite düzeyi ve coğrafi faktörlerin büyük etkisi vardır. Erkekler kadınlara oranla daha fazla kemik kütlesine sahiptir. Kadınlardaki menopoz faktörü de göz önüne alındığında osteoporoza kadınlarda erkeklerden 10 kat daha fazla rastlanmaktadır. Zencilerin kemik kütlesinin daha fazla olması ırksal faktörlerin de kemik kütlesi oluşumunda etkili olduğunu göstermektedir. “ şeklinde konuştu.
Belirtiler görüldüğü andan itibaren uzman yardımı alınmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, “Tedavi için öncelikle “Dexa” dediğimiz bir yöntem ile kemik mineral yoğunluk ölçümü uygulanmaktadır. Osteoporoz genellikle ilaçla tedavi edilir. Tedavinin temel amacı kemiğin erimesine neden olan hücrelerin çalışmalarını durdurmak veya kemiği yapan hücrelerin çalışmasını arttırmak esasına dayanmaktadır. Bazen bu tedavilerin sadece biri bazen kombine olarak ikisi aynı anda uygulanır. Ancak her iki tedavi şeklinde de tedavi D vitamini ve kalsiyum takviyesi ile desteklenir.” dedi.
Güncelleme Tarihi : 14 Nisan 2023
Yayınlanma Tarihi: 22 Eylül 2011
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Dosyalar | ||
---|---|---|
|
DataImage90.
42 b
|