Ampiyem, akciğer ile göğüs duvarının iç yüzeyi arasındaki boşluk olan plevra boşluğunda irin (iltihap) birikmesidir. Ampiyem genellikle zatürre hastalığının bir komplikasyonudur ve zatürreye neden olan bakterilere bağlı olarak meydana gelir. Akciğer grafisi, görüntüleme testleri ve kan tahlili ampiyem tanısını ortaya koyar. Tedavi ise bir iğne veya ameliyatla irinlerin boşaltılmasını içerir.
Ampiyem, genellikle akciğerde gelişip, tedavisi başlatılmayan zatürre gibi bakteriyel enfeksiyonların sonucunda plevra boşluğunda irin gibi biriken sıvıların akciğerlere baskı yapmasıdır.
Plevra boşluğu vücutta akciğer ile göğüs duvarının iç yüzeyi arasında bulunur. İrin, vücudun enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olması için ürettiği kalın, renksiz bir sıvıdır. İrin, beyaz kan hücreleri, ölü doku ve bakterilerden oluşur. Plevral boşluğu ise akciğerler ile göğüs duvarının iç yüzeyi arasında kalan içi boş bir alandır. Genellikle zatürreye bağlı olarak bu boşlukta irin oluşumu görülür. Aynı zamanda iltihaplanma olan bu irinler ampiyeme yol açar.
Zatürre dışında yaşlı bireyleri, şeker ve KOAH hastalarında da yaygın olarak görülen ampiyem, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve öksürük gibi şikayetlerle kendini gösterir.
Tedavi edilmediği takdirde kötüleşme riski bulunan ampiyemin yaygın tedavi yöntemi bir iğne veya ameliyatla plevra boşluğundaki sıvının alınması işlemidir.
Ampiyem, genellikle doğrudan akciğerden yayılan bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu enfeksiyona neden olan faktörlerin başında zatürre, akciğer apsesi, göğüs travması ve verem gelir. Bunlar plevral boşlukta irin birikimine yol açarak ampiyem oluşumuna sebebiyet verir.
Ampiyeme neden olabilecek faktörler şu şekildedir:
Ayrıca şu risk faktörleri de ampiyeme neden olabilir:
Ampiyeme neden olan faktörlerin gerekçeleri şu şekilde açıklanabilir:
Akciğer enfeksiyonlarının başında gelen bakteriyel zatürre, plevra boşluğuna yayılarak iltihap ve sıvı birikimi olan irine neden olabilir. Bu durum ampiyem oluşumunun en yaygın nedeni olarak değerlendirilir.
Plevralda irin dolu bir boşluk oluşması, plevral boşluğa yayılıp ampiyeme yol açabilir. Akciğer apsesi de zatürre kadar önemli ve dikkat edilmesi gereken bir faktördür.
Göğüs kafesine alınan darbeler ve yaralanmalar akciğer ve plevra zarında hasar meydana getirerek enfeksiyona zemin hazırlayabilir ve ampiyem ortaya çıkabilir.
Verem veya tüberküloz hastalığı akciğerleri ve plevra zarlarını etkileyerek kronik ampiyeme neden olabilir.
Yaşlılığa bağlı olarak bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle enfeksiyonlara yatkınlık artar ve ampiyem gelişme riski yaş aldıkça yükselir.
Diyabet hastalığı bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açarak enfeksiyonların vücutta daha kolay yayılmasına sebep olabilir.
Kronik hava yolu hastalıklarının başında gelen KOAH, akciğerlerin enfeksiyonlara karşı direncini azaltarak ampiyem gelişimini tetikleyebilir.
Bronşların genişleyerek mukus birikimine yol açması durumu olan bronşektazi, bakterilerin üremesine ve plevral boşluğa yayılmasına neden olabilir.
Cerrahi müdahaleler sonrası gelişen enfeksiyonlar, plevral boşlukta irin birikmesine yol açarak ampiyeme sebep olabilir.
Özellikle derin nefes alındığında kötüleşen göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürük, yüksek ateş, titreme, halsizlik, huzursuzluk hali ve kilo kaybı gibi durumlar ampiyem belirtileri arasında yer alır.
Ampiyem belirtileri genellikle şunları içerir:
Ampiyemin belirtileri genel itibarıyla zatürre hastalığına benzer ancak ampiyem olan kişilerde bu belirtilerin daha uzun sürmesi söz konusu olabilir.
Ampiyem tanısı için kişinin yaşadığı nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürük gibi belirtiler önemlidir. Bu belirtiler sonrasında öncelikli olarak göğüs röntgeni veya diğer adıyla akciğer grafisi çekilir. Bununla birlikte BT taraması, ultrason ve kan tahlili gibi teşhis yöntemlerine de başvurulabilir.
Örneğin ultrason işlemi, plevra boşluğunda ne kadar sıvı olduğunun görülmesine ve sıvı örneği toplama işlemini yönlendirmeye yardımcı olur. Daha sonra sıvı örneği analiz ve kültürler için bir laboratuvara gönderilir.
Kan tahlili ise örneğin yüksek beyaz kan hücresi sayısını aramak, bir C-reaktif protein (CRP) ve bir bakteri kültürünü tespit etmek için önemli bir prosedürdür.
Ampiyemin başlıca tedavisi plevral boşluktası irinin boşaltılmasıdır. Bu boşaltım bir iğne veya gerekirse ameliyat yoluyla yapılır. Enfeksiyon ise genellikle antibiyotik tedavisiyle giderilmeye çalışılır.
Alanında uzman doktor, ampiyemin erken evrelerinde torasentez yoluyla irini temizlemeye çalışır. Bu işlem sırasında cilde ve daha derin dokulara lokal anestezik enjekte etmek için ince bir iğne kullanılır. Daha sonra irini çekmek için daha büyük bir iğne/kateter cihazı ve irinin vücudun dışına akmasına izin vermek için drenaj borusu takılır. Eğer drenaj yeterli değilse fibrinolitik tedavi yoluyla irinin parçalanması denenebilir.
Ampiyemin ileri evrelerinde ise lifli dokuyu cerrahi olarak çıkarma (dekortikasyon), torakotomi veya video yardımlı torasik cerrahi (VATS) gibi daha invaziv bir prosedür uygulanması gerekebilir.
Ampiyem, genellikle zatürre kaynaklı olan, akciğer ile onu çevreleyen zar olan plevra boşluğu arasındaki boşlukta iltihap birikmesidir.
Ampiyemin tedavi edilmediği vakalarda veya geç kalındığında akciğer fonksiyonunun azalması riski doğabilir. Bu da tehlikeli bir duruma sebebiyet verebilir.
Akciğer enfeksiyonlarına zamanında müdahale etmek ampiyem vakalarını önleyebilir. Ancak genel olarak akciğer sağlığını beslemek tüm enfeksiyon ve hastalık risklerini azaltma noktasında etkili bir yöntemdir.
Zatürre, akciğerlerin birinde veya her ikisinde meydana gelen bir enfeksiyondur. Nedenleri arasında bakteriler, virüsler ve mantarlar bulunur. Zatürre varsa enfekte balgam öksürük yoluyla çıkarılabilir. Ampiyem ise plevra boşluğunda ortaya çıkan bir enfeksiyondur. Genellikle zatürreye neden olan bakteriler ampiyeme yol açar.
Ampiyem zamanında tedavi edildiği takdirde genellikle kalıcı bir hasara yol açmaz.
Ampiyem durumunda görülen enfeksiyon ciddi olmayan vakalarda antibiyotik yoluyla tedavi edebilecek düzeyde olabilir.
Ampiyemi işaret eden belirtiler yaşandığında göğüs hastalıkları veya göğüs cerrahisi bölümü doktorlarından randevu alabilirsiniz.
Sağlık Destek Sitesi Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yayınlanma Tarihi: 13 Şubat 2025
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Dosyalar | ||
---|---|---|
|
DataImage5.
42 b
|