Hemotoraks, göğüs duvarı ile akciğer arasındaki boşlukta (plevra boşluğu) kan birikmesidir. Göğsünüzde meydana gelen bir yaralanma veya travma hemotoraksın en yaygın nedeni olarak öne çıkar. Nefes darlığı, kalp atış hızının hızlanması ve göğüs ağrısı gibi belirtilerle kendini gösteren hemotoraks için uygulanan tedavi yöntemi genellikle plevral boşluğundan kanın boşaltılması işlemidir. Ayrıca hemotoraksa neden olan faktörün tedavi edilmesi de gerekebilir.
Hemotoraks, genellikle göğüs yaralanması sonucu göğüs duvarı ile akciğer arasındaki boşluk olan plevra boşluğunda kan birikmesi durumudur. Meydana gelen bir travma da hemotoraks oluşumuna neden olabilir. En yaygın belirti ise göğüs ağrısı ve nefes darlığıdır.
Plevral boşluğu, akciğerler ve göğüs kafesi arasında yer alan içi boş bir alandır. Göğüs yaralanması ve travmalar sonucunda meydana gelen hemotoraksın tedavi edilmediği senaryolarda plevral boşlukta kan birikmeye devam edebilir ve bu birikim akciğerin dışına çok fazla baskı uygulayarak akciğerlerin tam olarak şişememesine sebebiyet verebilir.
Hemotoraksın en belirgin semptomları arasında nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp atış hızının artması, kan basıncının düşmesi ve huzursuzluk hissi yer alır. Hemotoraksın en faydalı ve sonuç veren tedavisi ise plevral boşluktan kanın boşaltılmasıdır. Ayrıca altta yatan nedenin tedavisi de önemlidir.
Hemotoraks, plevral boşlukta kan birikmesi sonucunda meydana gelir. Bu kan birikmesinin en temel nedenleri ise göğüs yaralanması ve travmadır. Hemotoraks ayrıca kan pıhtılaşma bozukluğu olan kişilerde, akciğer kanseri vakalarında, akciğer dokusunun ölümü gibi sebeplere bağlı olarak da yaşanabilir.
Hemotoraksa neden olabilecek faktörler şu şekildedir:
Bunların dışında akciğerleri veya akciğerlere yakın bölgeleri ilgilendiren herhangi bir cerrahi müdahale de hemotoraksa neden olabilir. Örnekler arasında açık kalp ameliyatı veya akciğer nakli yer alır. Nadir de olsa travmatik olmayan hemotoraks vakaları da görülebilir. Bu durum genellikle bazı patolojik lezyonlar nedeniyle bir damarın aşınmasından kaynaklanır.
Nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp atış hızının artması, düşük tansiyon, cildin soluklaşması, huzursuzluk ve endişe hali hemotoraksın en sık görülen belirtileri arasında yer alır.
Hemotoraks genel olarak şu belirtilerle ortaya çıkar:
Hemotoraks durumunda akciğer çevresinde biriken kan, akciğerin genişlemesini engelleyerek solunum alıp verme kapasitesini azaltır. Bu da hastada nefes darlığına yol açabilir.
Plevra boşluğu olarak ifade edilen göğüs boşluğundaki kan birikimi ve buna bağlı basınç artışı, akciğer zarlarını tahriş ederek keskin veya baskılı bir göğüs ağrısına yol açabilir. Bu da en yaygın hemotoraks belirtilerinden biridir.
Hemotoraks vakalarında vücut, oksijen eksikliğini telafi etmek için kalbin daha hızlı atmasını sağlar. Bu durum taşikardi adını alır. Taşikardi hem kan kaybına hem de akciğerlerin etkili bir şekilde çalışamamasına bağlı olarak gelişir.
Hemotoraksa bağlı kan kaybı nedeniyle dolaşımdaki kan hacmi azalır ve bu da tansiyon düşüklüğüne yol açar. Ciddi düşme vakalarında şok tablosu gelişebilir.
Vücuttaki kan kaybına bağlı olarak cilde yeterli oksijen gitmez. Bu oksijen yetersizliği ise solgun veya gri bir cilt rengine neden olabilir.
Düşük oksijen seviyesi ve vücudun stres tepkisi nedeniyle hasta kaygılı, huzursuz veya panik bir ruh halinde olabilir.
Hemotoraks, enfeksiyon gelişimine neden olursa veya vücut kanı yabancı bir madde olarak algılayıp iltihaplanmaya neden olursa semptom olarak ateş görülebilir.
Ağrı, düşük oksijen seviyeleri veya kan kaybına bağlı olarak hemotoraks durumunda mide bulantısı hissedilebilir.
Şu belirtiler ise hemotoraksın acil müdahaleye ihtiyaç duyulacağını gösterir:
Hemotoraks için öncelikle fiziksel muayene yapılır ve kişinin yaşadığı belirtiler ele alınır. Belirti ve şikayetlerin durumuna göre kişiye bazı tanı yöntemleri uygulanabilir. Bu tanı yöntemleri ile hemotoraksın kesin teşhisi yapılabilir.
Hemotoraks için yararlanılabilecek tanı yöntemleri şöyledir:
Hemotoraks tedavisi genellikle plevra boşluğundaki kanın temizlenmesini içerir. Öncelikle kişiye oksijen tedavisi uygulayarak veya ağır vakalarda mekanik ventilasyon yöntemiyle solunum desteklenmesi uygulanır.
Daha sonra hemotoraksın şiddetine bağlı olarak kaburgaların arasına ince bir iğne (torasentez) veya göğüs tüpü (torakostomi) yerleştirerek plevral boşluktan kan temizlenir. Eğer drenajla bile kan plevral boşluğu doldurmaya devam ederse işlemi gerçekleştiren cerrah etkilenen akciğere erişmek ve nedeni tedavi etmek için göğüste bir kesi yapar. (torakotomi)
Hemotoraks tedavisi gören kişilerin az bir kısmında ampiyem (akciğerleri kaplayan zarlar arasında irin birikmesi) veya plevrada yara izi (plevral fibrozis) kalabilir. Ampiyem durumunda, iltihabın alınması ve göğüse daha fazla sıvı ve bakterinin girmesinin önlenmesi için birden fazla ameliyat yapılabilir.
Hemotoraks, visseral ve parietal plevra (plevral boşluk) arasındaki boşlukta kan toplanmasıdır. Bu durum göğüs boşluğuyla akciğer arasındaki boşluk anlamına gelir.
Hemotoraks, plevra boşluğunda kanın toplandığı ciddi bir durumdur ve kanın boşaltılması işlemi uygulanmazsa ciddi kan kaybı yaşanabilir. Bunun önüne geçmek için hemotoraksın kontrol altına alınması gerekir.
Hemotoraks işaretleri olan belirtiler yaşandığı durumlarda göğüs cerrahisi bölümü doktorlarından randevu alabilirsiniz.
Hemotoraks için kesinlikle plevra boşluğundaki kanın boşaltılması şarttır.
Sağlık Destek Sitesi Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 13 Şubat 2025
Yayınlanma Tarihi: 11 Şubat 2025
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Dosyalar | ||
---|---|---|
|
DataImage23.
42 b
|